Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “ustalık” olarak nitelendirdiği döneminin ilk, kendisini Çankaya Köşkü’ne taşıyacak sürecin son kongresinde konuştu.
Konuşmanın bütününe baktığımızda Erdoğan’ın, “Cumhurbaşkanı olmayı hem hakettim, hem de olmalıyım” mesajını verdiğini söylemeliyiz.
Ayrıca bunu, mevcut sistemin “sembolik” cumhurbaşkanı olarak değil, yetkileri elinde toplamış bir başkanlık modeliyle sürdürmek istediğini de ilan etti.
Önerdiği üç model de Erdoğan’ın Çankaya’ya partisiyle beraber çıkmaya kararlı olduğu gösteriyordu.
Erdoğan, Özal gibi tabuları yıkan, parlak bir Başbakanlık siciliyle Köşk’e çıkmayı ama onun gibi yetkisiz kalmamayı istiyor.
Eğer Başkanlık sistemi ya da yarı başkanlık sistemine geçilemeyecekse “partili cumhurbaşkanlığı” sistemiyle AK Parti’nin yönetimini Cumhurbaşkanı olarak sürdürmeyi amaçlıyor.
2023 neyin hedefi?
Son kez Genel Başkanlığı’na aday olduğu Kongre’de ana hedefi 2023 olarak açıklayan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023’ü Çankaya Köşkü’nde karşılamak istiyor. Bunun tek yolu, 5+5 modeliyle iki kez cumhurbaşkanı seçilebilmek.
Parti liderliğini ve Başbakanlığı başka bir isme bırakması halinde partinin iki dönem daha seçim kazanmasını garanti görmeyen Erdoğan, bu 5+5 olanağını partili cumhurbaşkanı olarak garantilemek istiyor.
Bu nedenledir ki son kongresi olmasına karşın, konuşmasında kendisinden sonrası için net bir tarif yapmadı. “Bu davada nifak olmaz, olmamalıdır” diyerek, tartışmaların önünü şimdiden kesti.
Ne İmralı, ne Oslo
Başbakan, Kürt meselesinde beklenen bir konuşma yapmadı. Kongre öncesinde verdiği, İmralı’nın muhatap alınacağı bir müzakere sürecinden hiç söz etmemeyi tercih etti. İmralı, Kandil veya Oslo gibi formüller, konuşmasında tek kelime geçmedi. Doğrudan Kürt vatandaşlara seslenerek, PKK’ya “yeter” demelerini istedi. Bugüne kadar birçok risk alarak Kürt meselesinde çok adım attığını, adım atma sırasının Kürt vatandaşlarda olduğunu ilan etti.
Çözümü, teröristlerle kucaklaşanlarla değil,kendilerini kucaklayanlarla aramaları gerektiğini seslendirerek de tek adresin AK Parti olduğunu vurguladı. Böylece, terör sorununu çözmüş bir lider olarak Çankaya Köşkü’ne çıkmak istediği mesajını da vermiş oldu.
Bu konuda ikinci çağrısı ise CHP’ye idi. Erdoğan, ana muhalefete “samimiyseniz konuşalım” diyerek topu CHP’ye attı.
Tek lider
Kongre salonuna gelince...
Salon “Arap sokağı” gibiydi. “One minute” çıkışından sonra Arap ülkelerinin sokaklarında posterleri taşınan Erdoğan havası, kongreye de yansımıştı. Burada, Erdoğan’dan sonra en çok alkışı alan ismin Hamas Lideri Halid Meşal olduğunu söyleyelim.
Davetlilerin büyük çoğunluğu Ortadoğu coğrafyasından gelen isimler oldukları için Erdoğan’ın dini motiflerle süslediği konuşması yabancı konuklar tarafından herhalde hiç yadırganmamıştır.
Dünkü AK Parti Kongresi’nin atmosferi ve organizyonu hem Başbakan Erdoğan’ı bir dünya lideri olarak sunmayı hedeflemişti hem de başka bir figürün, başka bir ismin dikkati çekmesine olanak verilmemişti. Dev ekranlarda sadece Başbakan Erdoğan’ın görüntüleri akıyordu. Cezaevine girdiği günlerden bu tarafa Erdoğan üzerine kurulu bir görüntüler silsilesini izledik.
Atatürk’ün posteri de, sahnedeki sütunlardan birinin iç kısmında kaldığı için seyircilerin çoğunluğunun görüş açısının dışındaydı.
Gül’ün adı
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin uzun konuşması sırasında geçen bir isim ise basın locasında hemen dikkati çekti. Mursi,Arap Baharı rüzgârı eserken, Mısır halkına destek veren ilk ismin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olduğunu söyleyince, birden Gül’ün adının kongre salonunda ilk kez geçtiğini fark ettik.
Erdoğan, katıldığı ilk seçimin üzerinden 9 yıl geçtikten sonra lideri olduğu partinin oylarını yüzde 16 gibi bir oranda artırmayı başarmış bir lider olarak karşımızdaydı dün. Ajandasının ilk maddesinde; parti liderinden sonra oluşabilecek kaos ve bölünmelere kapalı bir süreci sağlamak olduğunu söyleyebiliriz.
Erdoğan, Başkanlık sistemini halkoyuna sunmayı mutlaka deneyecek. Hangi sistemle olursa olsun Köşk’e çıktığında arkasında sağlam bir hükümetten önce sağlam bir parti istiyor.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025