Eker: Netice alırız diye umut ediyoruz

7 Haziran 2017

Ortadoğu, tarihsel kimliğine uygun biçimde, yine büyük bir krizin içerisinde.
Körfez ülkelerinin Katar’a yönelik hamleleri Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor.
Dün partilerin grup toplantıları nedeniyle hareketli bir gün geçiren Meclis’in gündeminde de Katar vardı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisine, “Yeni bir sıcak temas ve çatışma atmosferinin doğduğunu söylemek temelsiz bir yorum olmayacaktır” sözleriyle yaşanabilecekler konusunda uyarıda bulundu.
Başbakan Binali Yıldırım da şunları söyledi:
“Bu gelişmeyi Türkiye olarak üzüntüyle karşılıyoruz. Devletler arası ilişkiler asılsız haberler yüzünden yara almamalıdır.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise hükümeti eleştirerek, “Katar, İhvan’a desteğini kesmelidir. İhvan’ı destekleyecek siyasetten AKP uzak durmalıdır. Başta AKP’nin genel başkanı Müslüman Kardeşler’i destekliyor, desteğini çekmelidir. Türkiye; Suudi Arabistan ile Katar arasında taraf olmamalıdır” dedi.

Yazının Devamı

'FETÖ’nün yaptığından tereddüt yok'

6 Haziran 2017

15 Temmuz’un FETÖ terör örgütü tarafından yapıldığında dair bir tereddütleri olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, darbenin araştırması konusunda karanlık noktaların olduğunu belirtti. CHP lideri, Türkiye’nin Ortadoğu politikasıyla da İslam dünyasını karşısına aldığını ifade etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın koordinasyonunda düzenlenen ve DİSK, Hak-İş, Türk-İş konfederasyonlarının başkanlarının da katıldığı çalıştay sonrasında bir araya geldik. CHP lideri, gündemdeki başlıklara ilişkin olarak sorularımızı yanıtladı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:

SORUN ÇÖZEN CHP: Erken seçim olsun veya olmasın biz Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunlara çözüm üreten parti kimliğini toplumun her kesimine aktarmak yansıtmak zorundayız. Nerede bir sorun varsa, vatandaş hangi sorunla karşılaşıyorsa, o soruna akılcı politikalarla çözüm üreten partinin CHP olduğunu aktarmamız ve o güveni vermemiz lazım. Referandumda bu konuda önemli bir rol üstlendik, referandum sonrasında da Türkiye’nin pek çok sorunu var ve bunlara çözüm CHP ile olacaktır.

AKŞENER GÖRÜŞMESİ VERİMLİYDİ: Güzel, verimli bir görüşme oldu, kamuoyunda tartışılabilir, herhangi bir

Yazının Devamı

Omuzlardaki Songül Yarbay

3 Haziran 2017

Bir kadının askerlik mesleğini seçmesi zordur.
Hele ki Türkiye’de.
Askerliği seçmesi, çok şeyden de vazgeçmesi anlamına gelir.
Okul yılları, genç kızlık dönemi yaşıtlarından farklıdır.
Gezdiği yerler, kıyafetleri, temsil ettiği değerler.
Mücadele ettikleri, aşmak zorunda kaldığı engeller.
Arkadaş ortamı bile farklıdır.

Yazının Devamı

Erdoğan’ın hızı ve siyasete yeni ‘kurul’

31 Mayıs 2017

16 Nisan referan- dumundan sonra taşlar yerine oturuyor.

Cumhur- başkanı Tayyip Erdoğan önce Ak Parti’ye üye oldu, ardından partisinin başına yeniden geçti, Ak Parti üst yönetimini belirledi ve 2019’a giden yolda beraber çalışacağı parti A takımını oluşturdu.

Referandum sonucunun gerektirdiği aşamalardan sonuncusu da dün gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı, Ak Parti Genel Başkanı sıfatıyla Meclis’e gelerek partisinin grup toplantısında 1044 gün sonra ilk konuşmasını yaptı.

Meclis dün çok hareketliydi.

Alınan güvenlik önlemleri, oluşturulan uzun selamlama ve selfi kuyrukları, Ak Parti Grup Toplantı Salonu’nda Ak Parti teşkilatlarının bir ağızdan “Bir şarkısın sen” şarkısını söylemeleri olağanüstü günün notlarıydı.

Cumhurbaşkanı’nın Ak Parti üyeliğini yeniden kazandığı törenden itibaren kamuoyuna yansıyan Cumhurbaşkanı-Başbakan uyumunun izleri dünkü grup toplantısı öncesi ve sonrasında da açıkça görülüyordu.

Nitekim Cumhurbaşkanı, grup toplantısında Başbakan Binali Yıldırım için, “Kendisi demokrasi tarihimize altın harflerle yazılacak bir süreci başarıyla yürütmüştür” ifadesini kullandı ve teşekkür etti.

Yazının Devamı

‘Hayır’ blokunun 2019 hedefi

27 Mayıs 2017

16 Nisan referandumunun geride kalmasıyla, referandumda kıl payı farkla kabul edilen yeni anayasa değişikliğiyle ilgili yarış başladı.

Başladı, zira referandumda kabul edilen değişikliğin asıl sonuçları, erkene çekilmezse 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimin ardından görülecek.

Başbakanlık, bu tarihten sonra ortadan kalkacak, partili cumhurbaşkanı, kabine oluşturarak, kararname yetkisini kullanmaya bu tarihten sonra başlayacak. Yeni sistemin asıl uygulamasını bu seçimleri kazanan yapacak.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu nedenle 16 Nisan akşamı, hedefin 2019 olduğunu ve hemen ertesi gün çalışmaya başlayacaklarını söyledi.

Söylediği gibi de yaptı.

En erken yaz aylarında toplanabileceği tahminleri yürütülen Ak Parti kongresi referandumdan hemen 1 ay sonra toplandı, Erdoğan, Ak Parti Genel Başkanlığı görevini yeniden üstlendi. Ak Parti MKYK yenilendi, hemen ardından MYK’nın ve sonrasında teşkilatların yenilenmesi için düğmeye basıldı. Kabine revizyonunun eli kulağında.

2019’un yol haritası

Erdoğan, bakanlıklardan önümüzdeki 6 aylık dönemde yapacakları çalışmaların listesini istedi. Bu 6 aydan sonraki 6 aylık dönem için bir yol haritası oluşturulacağını kamuoyuna açıkladı. Bir y

Yazının Devamı

Yol haritasındaki başlıklar

24 Mayıs 2017

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Genel Başkanlığı görevini üstlendiği kongreden sonra yol haritası aşama aşama uygulamaya geçecek.

İlk sırada partinin vitrini niteliğindeki MYK üyelerinin belirlenmesi var.

Başbakan Binali Yıldırım bugün AK Parti’nin kapalı grup toplantısında yeniden “grup başkanı” seçilecek.

MYK’nın da Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın yaptığı değerlendirmelerin ardından bugün ilan edilme olasılığı bulunuyor.

Benzer bir durum merakla beklenen kabine revizyonu için de geçerli.

Ankara kulislerinde kabine revizyonunun çapının yapılacak ilk seçimlerin tarihi konusunda da önemli bir karine oluşturacağı konuşuluyor.

Hakim görüş, daha dar kapsamlı bir değişikliğin zamanından önce yapılacak seçimlere, geniş çaplı bir değişikliğin ise seçimin tarihinde yapılmasına işaret ettiği yönünde.

Bu süreçler tamamlandıktan sonra Erdoğan’ın kongrede çerçevesini çizdiği doğrultuda iki koldan, iki önemli çalışma yürütülecek.

Yazının Devamı

Denge yerine uyum ve icraat

23 Mayıs 2017

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün yapılan kongreyle, 998 gün sonra partisinin başına döndü.

Çok partili yaşama geçildiğinden bu yana Cumhurbaşkanı ve genel başkanlık sıfatlarını bir arada taşıyan ilk isim olan Erdoğan, kongredeki konuşmasında, AK Parti teşkilatlarındaki değişimin ardından 6 aylık bir yol haritasını açıklayacaklarını söyledi.

Erdoğan, genel başkan seçildikten sonra yaptığı teşekkür konuşmasında ise adım adım yapılacakların tek tek takvime bağlandığını ifade etti.

Yol haritası, partili Cumhurbaşkanlığı döneminin icraat planı niteliğini taşıyacak.

Aynı zamanda, Erdoğan’ın hedefi yüzde 50+1 olarak koyduğu 2019 seçimi için de “beyanname” anlamına gelecek.

6 aylık dönemde yapılacak işler, 2019’dan 2023’e kadar yapılması tasarlananların zeminini de oluşturacak.

Cumhurbaşkanı, bu kadar uzun vadeye yayılan ve şimdiden takvimlendirilen icraatlara başlamadan önce değişime fiilen uzak kaldığı AK Parti’den başlayacak.

Kongre dönemine giren ve önümüzdeki 6 aylık sürede il-ilçe kongrelerini yapacak olan AK Parti teşkilatlarında değişime gidileceğini, teşkilatların değişip gençleşeceğini, değişimin belediyelerle süreciğini Erdoğan zaten açıkladı.

Yazının Devamı

Yüzde 50 artı 1 kongresi

22 Mayıs 2017
22 Mayıs 2016 günü gerçekleşen ve Ahmet Davutoğlu’nun Genel Başkanlığı Binali Yıldırım’a devrettiği AK Parti’nin 2. Olağanüstü Kongresi’ne ilişkin izlenimlerimi yazdığım yazının başlığı “Başkanlık Kongresi”ydi.
O gün devlet-hükümet-parti üçlüsünde yeni bir dönem fiilen başlamıştı.
Dün de Türk siyasi tarihinin, sonuçları itibarıyla en önemli parti kongresi yine Ankara Arena’da gerçekleşti.
AK Parti 3. Olağan Kongresi ne bir genel başkanlık yarışına sahne oldu ne de parti yetkili organlarının belirlenmesi konusundaki rekabete.
Her şey önceden belliydi.
Kongre’deki heyecan, atmosfer, mesajlar da sürpriz değildi.
Başbakan Binali Yıldırım da kendi ifadeleriyle genel başkanlık görevini devretmenin huzur ve gururunu yaşıyordu.
Ancak dünkü kongre, seçilmiş cumhurbaşkanıyla parti genel başkanını aynı isimde buluşturan radikal bir yönetim sistemi değişikliğinin miladı olarak tarihe geçti.
Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Nasıl olacağını, 2019’a kadar katedilecek yolda göreceğiz.
Bu yolun nasıl katedileceği sorusu nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kongre konuşması büyük merakla bekleniyordu.
Erdoğan, hemen her konuya değindiği konuşmasında doğrudan, köşeli mesajlar verdi.
Bunları, Türkiye’ye, uluslararası aktörlere ve AK Parti’ye mesajlar olarak ayırabiliriz.
Türkiye’ye mesajlarının ana temasını “normalleşme” beklentilerine verilen yanıt olarak özetlemek mümkün.
Bu bağlamda, FETÖ’yle ve PKK’yla mücadele konusu, partisinin başına yeniden geçen Cumhurbaşkanı’nın bir numaralı kırmızı çizgisi olarak yeniden ilan edildi.
Erdoğan, FETÖ’yle de bölücü terörle de mücadelenin sulandırılmasına asla izin vermeyeceğinin altını kalın çizgilerle çizdi.
Cumhurbaşkanı’nın konuşmasında çözüm sürecinin ipuçlarını bekleyenler, “Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır” yaklaşımının özetini dinlediler.
Hem PKK’nın hem de örgütün sınırdaş ülkelerdeki emellerinin tamamıyla yok edilmesi vaadi Arena’da çınladı.
Erdoğan’ın, AK Parti’nin 80 milyonun partisi olduğu, kimsenin ötekileştirilmediği ve ötekileştirilmeyeceği, adında adalet olan partinin temel hak ve özgürlükler konusundaki cesur adımlarının hak ettiği karşılığı bulamadığı, “sevmeseniz de bizi dinleyin” mesajları dikkatle not edildi.
OHAL’in ne zaman kaldırılacağı sorusu ise “OHAL’in sürmesi de ihraçlar da bir mecburiyet. Huzur sağlanana kadar sürecek” ifadeleriyle yanıt buldu.
Uluslararası aktörlere mesajlarda sürpriz yoktu.
PYD’yle dans eden ABD’yi, gelenekleri olan büyük bir devletle mi yoksa ne idüğü belirsiz bir terör örgütüyle mi yoluna devam edeceği konusunda tercihini yapmaya yeniden davet eden Cumhurbaşkanı’nın, AB’yle yaşanan krize rağmen Türkiye’nin tercihinin yoluna Avrupa ile devam etmek olduğunu vurgulaması önemliydi.
AK Parti’ye verilen mesajlara gelince...
Bunların özeti, Erdoğan’ın “AK Parti olarak işimiz artık daha zor. Çünkü çıta artık yüzde 50 artı 1’dir” cümlesinde yatıyor.
16 Nisan anayasa referandumunda alınan sonucu bir alarm zili olarak gören ve kuşkusuz bu sonucun analizini en iyi yapan isim Erdoğan.
Yanlışları, eksikleri, gedikleri, yorulanları, çalışmayanları, işi yavaşlatanları en iyi o biliyor.
Zamanında yapılırsa 2019’da gerçekleşecek üç seçimde de mutlak başarı için nerelere, nasıl neşter atılması gerektiğini de.
Dün Kongre’den onay alan MKYK listesi ve Erdoğan’ın açıklamaları bunun ilk işaretleri.
Yıl sonuna kadar teşkilatlar yenilenecek, il, ilçe örgütleri genç kadrolarla takviye edilecek, AK Parti’yi AK Parti yapan çat kapı politikasına geri dönülecek, her vatandaşa ulaşılacak, çalışmayan, nefesi tükenen belediyelere neşter atılacak.
Önümüzdeki dönemin iki ana hedefi ilan edildi:
Demokratik kazanımlar ileriye taşınacak ve kalkınma hedefleri tutturulacak.
Bütün bunlar ve yüzde 50 artı 1 için nefes, uyum ve sadakat şart.
Kısa bir süre sonra ilan edilecek olan yeni kabine de bu kriterleri yansıtacak.
AK Parti’de “ikinci Erdoğan dönemi” değil, 16 Nisan referandumundan sonra “ikinci AK Parti dönemi” başlıyor.
Türkiye, ikinci AK Parti dönemiyle, Cumhurbaşkanı’nın dün söylediği gibi ne orta demokrasi ne de orta gelir tuzağına düşmeden 2019’a kadar olan geçiş sürecini tamamlayabilirse önemli bir mesafe almış olacak.
Yazının Devamı