Normalleşme ve gerçekçilik

20 Mayıs 2017

Ak Parti siyaseti, ilk iktidara geldiği 2002’den bu yana çok çalkantılı dönemlerle test edildi.
Geride bıraktığımız 15 yıl, bazı kırılma noktalarında iç içe de geçen iki döneme ayrılıyor.
Birinci dönem -ki bunu Erdoğan siyasetinin farkını ortaya koyan dönem olarak nitelendirebiliriz- Ak Parti’yi Ak Parti yapan, statüko ile mücadelenin elle tutulur sonuçlarının alındığı dönemdir. Hem içeride, hem dışarıda, hem Ak Parti’ye oy verenler hem de vermeyenler için.
Bu dönemde Ak Parti, Türkiye’nin yönetim dişlilerindeki kireçlenmeyi çözebilmek için ciddi mücadele verdi. Siyasal, sosyal, kültürel eşitlenme konusunda devrim niteliğinde adımlar attı. Demokrasi, AB normları ve özgürlük alanlarının açılması başlıklarında çıtayı yükseltebileceği kadar yükseltti.
Savunmayla başlayıp kontra atağa evrilen bu dönem, yarın yapılacak Ak Parti Olağanüstü Kongresi’nin ana temasını oluşturan demokrasi, değişim ve reform sloganlarının üçünü de kapsayan bir süreci ifade ediyor.
Ak Parti siyaseti açısından ikinci dönem ise, bu hamlelerinin hızının yavaşladığı, kendisinden ve dış müdahalelerden kaynaklanan farklı nedenlerle ciddi eleştirilerin muhatabı olduğu dönemdir. Yine hem içeride, hem dışarıda,

Yazının Devamı

Türkiye hangi silahları istiyor?

18 Mayıs 2017

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Washington ziyaretinin somut sonuçlarını uygulamada göreceğiz.
Erdoğan-Trump görüşmesinden çıkan tartışmasız sonuç, Türkiye ve ABD yönetimlerinin her türlü terörle mücadele konusundaki yakın işbirliğinin teyit edilmiş olması.
Erdoğan’ın Washington ziyareti, her şeyden önce ABD’nin Obama’dan sonraki yeni Başkan’ıyla ikili görüşme çerçevesinde bir araya gelmiş olması açısından önem taşıyordu.
Böylece bir anlamda psikolojik eşik de aşılmış oldu ve Erdoğan, Trump’la önümüzdeki hafta gerçekleşecek NATO Zirvesi öncesinde çok kritik gündem maddelerini yüz yüze masaya yatırma imkânı buldu.
Görüşmenin en sıcak maddesi, Türkiye’nin kırmızı çizgisi olan YPG’nin oluşturmaya çalıştığı Kürt koridoru ve ABD’nin PYD-YPG ile ilişkisi konularıydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD-YPG ortaklığına duyulan tepkiyi Trump’a doğrudan söyleme imkânı buldu.
Ankara’nın bu konuda esnemeyeceği de dünyaya Washington’dan duyurulmuş oldu.

Yazının Devamı

İçerideki ve dışarıdaki PKK

17 Mayıs 2017

Gündem, Cumhur-başkanı Tayyip Erdoğan’ın Washington ziyareti.

Ziyaretin en önemli gündem maddesi de genelde Suriye, özelde ise ABD’nin PYD-YPG ile yaptığı işbirliği.

Kuşkusuz, ABD’nin terörle mücadele konusunda Türkiye ile ayrı taraflarda durduğu söylenemez.

ABD, başından bu yana PKK’yı terör örgütü ilan etmiş, Türkiye’nin bu örgütle mücadelesini haklı görmüş ülkelerin başında geliyor.

Suriye’de Ankara’nın PKK’nın kolu olarak nitelendirdiği PYD-YPG’ye verilen Amerikan desteği ise bir tercih.

Bu bağlamda ABD Başkanı Donald Trump’ın YPG’ye ağır silah yardımı kararını onaylamasının zamanlaması da Rakka operasyonuna bağlanıyor.

DAEŞ’in kalbi olan Rakka operasyonunun yoğunlaşacağı bir aşamaya gelinmiş durumda.

Söz konusu karar bu aşamada çıktı.

Yazının Devamı

PKK ve FETÖ’yle mücadelede son tablo

8 Mayıs 2017

Özellikle son 2-3 haftada, içeriye militan ‘sarkıtmaya’ çalışan PKK’lılar büyük hüsrana uğratılmış. Sınırdaki TSK ve jandarma birliklerinin etkin çalışması, sızmaları sıfır noktasına kadar indirmiş. Örgütün taktik değişikliğinin altında bu başarı var

Türkiye’nin içinden geçtiği tarihi süreçte, en kritik görevlerden birini, belki de en kritiğini güvenlik güçleri yürütüyor.
15 Temmuz sonrasında FETÖ’nün tüm unsurlarıyla açığa çıkartılması için verilen mücadele.
FETÖ mensuplarının olası tehdit ve eylemlerini etkisiz kılmak için verilen mücadele.
Suriye ve Irak’taki gelişmelerle özellikle silahlanma konusunda yeni bir faza geçen PKK ile yurt içi ve yurt dışında verilen mücadele.
Tüm bu terör örgütlerinin olası saldırı ve eylemlerini engellemeye yönelik mücadele.

Yazının Devamı

Yeni dönemin ilk mesajları

3 Mayıs 2017

Başbakan Binali Yıldırım’ın dediği gibi AK Parti Genel Merkezi düne kadar pek çok büyük heyecan yaşamıştı. Ama dün farklıydı.
Genel Merkez’in düne kadar yaşadığı heyecanların büyük bölümü AK Parti siyaseti, partinin geçirdiği evreler ve başarısı açısından önem taşıyordu.
Dün, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, yeniden AK Parti üyesi olması, 979 gün sonra evine geri dönmesi ise Osmanlı idaresinden parlamenter demokrasiye geçişle birlikte başlayan bir dönemi kapatıyor ve Türkiye’yi partili cumhurbaşkanlığı modeliyle, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı altında başkanlık sistemine taşıyor.
Çok ciddi bir değişiklikten söz ediyoruz.
Bu değişikliğin; tıkır tıkır işleyen bir idari mekanizmanın itici gücüyle, toplumsal uzlaşma, kalkınma, refah ve huzur getirmesi en büyük dileğimiz. Bunu zaman gösterecek.
Erdoğan çok moralliydi
Meslektaşlarım gibi ben de dün AK Parti Genel Merkezi’ndeydim.

Yazının Devamı

O fotoğrafın hikâyesi

29 Nisan 2017

Anayasa Mahke-mesi’nin 55. kuruluş yıldönümü töreninde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Başbakan Binali Yıldırım’la birlikte neşeli bir sohbet içerisinde gösteren fotoğraf gündemden düşmüyor.
Özellikle Meclis Başkanı Kahraman’ın 23 Nisan özel oturumundaki konuşmasında Atatürk’ün adını zikretmediği yolunda CHP’den yöneltilen sert eleştiriler ortadayken ve 16 Nisan referandum sonuçlarına ilişkin tartışma sürerken CHP liderinin böyle bir görüntü vermesi bazı çevrelerin sert tepkisine neden oldu.
Kılıçdaroğlu, bu eleştirilere karşılık, bugüne kadar bir açıklama yapmamayı tercih etti.
Dün, bir köşe yazısında CHP liderine yönelik tuhaf benzetmeler içeren ifadeler de kullanılarak yöneltilen ağır eleştiriyi de okuyunca o fotoğrafın hikâyesini araştırdım.
Fotoğraf karesinde Kılıçdaroğlu, Başbakan ve TBMM Başkanı yan yana görülüyordu.


Yazının Devamı

Org. Akar: Tehdit sürdükçe operasyonlar sürecek

26 Nisan 2017

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’ın “Sincar için operasyon planımız var” açıklamasını dün bu köşe için kaleme aldıktan saatler sonra, TSK’nın Pars ve Korsan filolarındaki uçaklar aynı anda hem Irak’ın kuzeyindeki Sincar bölgesi hem de Suriye’nin kuzeydoğusundaki Karaçok Dağı bölgesindeki
39 hedefi vurdu.

Ünal’ın bu açıklaması, dünkü gazetemizde yer aldığında, operasyon gece 02.00’de başlamış ve 03.15 sıralarında tamamlanmıştı.

Tabii bir hava harekâtı gerçekleştirildi.

Bunun ilerleyen aşamalarda geniş çaplı bir kara harekâtına dönüşüp dönüşmeyeceğini göreceğiz.

Ancak Sincar meselesi Türkiye açısından çok kritik bir hal almış durumda.

Ankara, Sincar’ı, “ikinci Kandil” olarak nitelendiriyor.

2014’te, DAEŞ’in saldırısı sonrası peşmerge güçlerinin çekilmesi üzerine PKK’nın yerleştiği Sincar bölgesi, kısa sürede ABD’nin yoğun desteğiyle örgütün en önemli üs bölgelerinden biri halini aldı.

Yazının Devamı

Büyük travmaydı ama atlatıldı

25 Nisan 2017

Ankara gazeteciliğinde, 23 Nisan’da Meclis Başkanı’nın ev sahipliğinde verilen resepsiyonlar habercilik açısından her zaman bereketlidir.

Zira, hem devletin zirvesini ve siyasetin tepe noktasındaki aktörleri buluşturur hem de bir örneği önceki gün de görüldüğü gibi gün içerisinde Meclis özel oturumundaki siyasi tansiyonun muhasebesin yapıldığı sohbetlere zemin oluşturur.

Ve tabi komuta kademesini TBMM çatısı altında gördüğümüz nadir platformlardan biridir. Önceki akşam da böyleydi.

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kabine üyeleri, komutanlar, yüksek yargı temsilcileri, diplomatlar resepsiyona katıldılar.

Gerçi benim izlediğim 23 Nisan resepsiyonları içerisinde en kısa sürede sona eren davetlerden biriydi ama en azından bir siyaset geleneği icra edilmiş oldu. Yakın geçmişte komutanların siyasete ayar verme amaçlı açıklamaları nedeniyle apoletliler etrafında yaşanan izdihamlara çok tanık olduk. Bu hava, yıllar içinde dağıldı. Ancak dünkü resepsiyonda kaçınılmaz olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanları ilgi odağıydı.

Neden?

Çünkü 16 Nisan referandumu nedeniyle gündemin biraz daha gerisinde kalan

Yazının Devamı