Süreç 2015’te sonuca varır

16 Ekim 2014

Kobani protestolarının süreci az da olsa zora soktuğunu söyleyen Kurtulmuş, “Ancak işin temelini sarsacağı düşüncesinde değilim. Yeniden sokağa ineceklerini, silahlı mücadele dönemine dönmek isteyeceklerini sanmıyorum” dedi


Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kobani protestolarının yarattığı gelişmelerin çözüm sürecini sıkıntıya soktuğunu, ancak temelini sarsmadığını belirterek, “2015 seçiminden önce bu işin biteceğini düşünüyorum. Bu adımların önemli kısmının bitirileceğini, Hakkâri’de oturan vatandaşın, ‘bu iş bitti’ diyebileceğini düşünüyorum” dedi. Kurtulmuş, sürecin yüzde 10’luk zor kısmının kaldığını vurguladı. ABD’nin, “siz gidin, Kobani’yi bir halledin” dediğini belirten Kurtulmuş, Türkiye’nin kendi sınırları içinde güvenli bölge ya da bölgeler kurmaya hazır olduğunu da söyledi.
Medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile buluşan Kurtulmuş’un açıklamaları özetle şöyle:
* YÜZDE 10’LUK ZOR KISIM KALDI: Çözüm sürecinde aslolan üç iradenin yanyana gelmesiydi. Siyasi irade, karşı tarafın silah bırakma iradesi ve halkın süreci benimsemesi yani milli irade. Sürecin başarıya ulaşmasını istemeyenler çevre ülkelerde de Türkiye’de de PKK’da da var. Ama Kürtler süreci

Yazının Devamı

Demirtaş: Süreç toparlanamayacak durumda değil

15 Ekim 2014

Dün, Meclis’te HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’la Kobani protestolarına bağlı gelişmeler ile olan bitenin çözüm sürecinin üzerine düşürdüğü gölgeyi konuştuk.
Demirtaş, sürecin yönetilmesi konusunda eksiklikleri olduğunu kabul ediyor. Bununla beraber, hükümetin, şahsına dönük bir kampanya yürüttüğünü savunuyor.

‘Erdoğan haklı’
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinde, “Kobani düşerse içeride de ciddi sorun olur, Kürtleri kurtarırsanız yarın Suriye’de sizinle birlikte hareket eder” dediğini, “Tamam” yanıtını aldığını belirten Demirtaş, “Sonra burunları bir sürtsün anlayışı hakim oldu. PYD, ‘Türk askeri gelsin’ demiyordu. Sadece bir yardım koridoru açılsın istiyor. Türkiye ile koalisyonun gündemi zaten örtüşmüyor. Biz, ‘hiç değilse Türkiye’nin iç gündemi örtüşsün’ diyoruz. Bu açıdan Cumhurbaşkanı da doğruyu söylüyor. Biz de Türkiye’nin kullandırılmasına karşıyız. Çünkü koalisyonun derdi Suriye değil” dedi.
Bölgedeki kargaşanın süreceğini, Kobani’ye koridor açılmasının iyi niyet göstergesi olacağını vurgulayan Demirtaş, “Biz istiyoruz ki bu devlet bu Ortadoğu bataklığında Kürtleri yanına alsın, karşısına değil. Ama hükümet Araplarla, Türkmenlerle bir müzakere süreci

Yazının Devamı

Masadaki son tablo

14 Ekim 2014

İnsani yardım için üslerin kullanımına onay veren Ankara, İncirlik için de sadece keşif amaçlı olarak ABD’nin insanlı ve insansız hava araçlarının havalanması konusunda onay vermiş durumda. Üzerinde mutabakata varılan tek başlık ise ‘eğit-donat’

Ankara, sınırındaki IŞİD tehdidi ve bunun Türkiye içindeki yansımaları nedeniyle kritik bir süreçten geçiyor.
Türkiye’nin pozisyonu ana hatlarıyla netleşmiş durumda.
Mevcut tabloda Ankara’nın başından beri ısrarla savunduğu, önümüzdeki haftalarda ve aylarda mücadeleye hangi desteği verecek olursa olsun değiştirmeyeceği en önemli tez güvenli hat ve uçuşa yasak bölge.
Ankara, güvenli ve uçuşa yasak bölgenin sınır öbür tarafında oluşturulması talebinde ısrarlı. Bu ısrarın nedenlerinden biri sayıları 1,5 milyonu aşan mültecilerin bir bölümü için bu bölgede kamplar kurularak, buraya nakledilmelerini sağlamak.
Bir diğer neden ise sınır güvenliğini kalıcı biçimde garantiye almak.
Koalisyon güçleri daha önce tamamen reddettikleri bu tezler için, gelinen noktada ilk kez “öncelikli planlardan biri” diyor.

Yazının Devamı

Yabancı barındırmayan üçüncü güç

12 Ekim 2014

Suriye’nin bir kesimine Türkiye’den açıkça askeri destek istendiğini belirten Başbakan Davutoğlu “Aynı kesimler geçmişte bu ılımlı muhalefete destek vermekle bizi suçluyorlardı. Şimdi Suriye halkını IŞİD’e karşı da rejime karşı da koruyacak bir güvenlik gücüne ihtiyaç var. Dolayısıyla bunun için sadece Türkiye, Amerika değil, bütün uluslararası toplum gereğini yapmalı. Aksi halde çok daha büyük risklerle karşı karşıya kalırız” dedi


Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Malatya gezisinin dönüşünde sohbet olanağı bulduk.
Türkiye’yi yangın yerine çeviren Kobane protestolarına ilişkin sağduyu mesajları hakim olmaya başlarken, bir yandan da ABD’li üst düzey yetkililerden IŞİD’e karşı Suriye’deki ılımlı muhalefetin eğitimi ve İncirlik’in kullanımı konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldığı yolunda açıklamalar geliyordu. Davutoğlu, sıcak gündeme ilişkin yönelttiğimiz sorulara şu yanıtları verdi:

‘Muhalefet eğitilmeli’

Yazının Devamı

Kardeşinize sarılın

11 Ekim 2014

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra 5. ziyaretini Malatya’ya yaptı.
Önceki gün, başta hükümetin mesajları olmak üzere, bütün partilerin ve aktörlerin tansiyonu düşürmeye yönelik mesajlarıyla nefes alan Türkiye, akşam önce Bingöl’den, sonra Gaziantep ve diğer kentlerden gelen suikast, ölüm ve saldırı haberleriyle sarsıldı.
Bu yüzden, Malatya’ya karanlık günlerden sonra biraz daha rahatlamış biçimde bir ziyaret yapması beklenen Davutoğlu’nun programı da değişti.
Başbakan’ın sabah ilk işi, suikastten ağır yaralı kurtulan ve geceyarısı hükümetin talimatıyla tedavi için Ankara’ya getirilen Bingöl Emniyet Müdürü Atalay Ürker’i ziyaret etmekti.
Bingöl’deki saldırıda iki polisin şehit olması, farklı kentlerden gelen ölüm haberleri, Davutoğlu’na, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile çok sayıda AK Partili ismin de eşlik ettiği ziyaretin atmosferini doğal olarak etkiledi.
Daha önce Konya, Söğüt, Samsun ve Kırşehir ziyaretlerindeki üslubu ile bütün partileri, sivil toplum örgütlerini diyaloğa davet eden Davutoğlu, coşkuyla karşılandığı Malatya’da kürsüye çıktığında,

Yazının Devamı

Gece 24.00’te gelen mektup

10 Ekim 2014

IŞİD’in Kobani’yi kuşatmasıyla başlayan ve iki günde onlarca insanın ölümüyle sonuçlanan olayların üzerine hükümet kanadından Akdoğan ile HDP kanadından İmralı heyeti çok önemli bir görüşme yaptı. Gece yarısı Öcalan’dan gelen bir sayfalık mektubun ardından gerçekleşen görüşmenin ayrıntıları önemli...

IŞİD saldırılarının düşme noktasına getirdiği Kobani merkezli gelişmelerin Türkiye’de yaktığı ateş onlarca vatandaşın hayatını kaybetmesine yol açtı.
HDP-PYD cephesinin, hükümetin Kobani’ye yardım etmesi, mümkünse bir koridor açılarak her türlü yardımın ulaştırılması konusundaki talebine beklediği karşılığı alamaması üzerine üç gün önce baş gösteren olaylar, Diyarbakır’da yıllar sonra sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine kadar varan önlemleri beraberinde getirdi.

Davutoğlu’nun tepkisi
Kobani konusundaki restleşme masasında çözüm sürecinin yer alması ise gerilimi doruk noktasına çıkardı.
Dün sabah Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile İmralı heyetinde yer alan üç HDP’li ismin yaptıkları görüşme bu açısından büyük önem taşıyordu.

Yazının Devamı

GÜVENCE BEKLENTİSİ

4 Ekim 2014

Çözüm süreci başladığından beri özgürlük-güvenlik dengesinin kurulmasında zor bir görev üstlenen asker açısından tezkerenin çıkmasıyla yeni bir dönem başlıyor. Yeni dönemde asker, görevini iki kat hassasiyetle yapmak zorunda

Ankara kritik bir eşikte bulunuyor. Başta IŞİD olmak üzere sıcak coğrafyadaki güvenlik risklerinin doruk noktaya ulaşmasının ardından Irak ve Suriye sınırlarımıza odaklanan tezkere önceki TBMM’de kabul edildi. Böylece hükümet çok geniş çerçeveli yetkilere kavuştu.
Kuşkusuz, şimdilik zor görünen koalisyon güçlerinin destek vereceği sınır ötesi güvenli bir hat seçeneği de hayata geçse ya da Türkiye’nin alacağı önlemler sınırlarımızın içinde de kalsa önümüzdeki aylar hatta yıllar en kritik sorumluluğu askerin omuzlarına yüklüyor.
Devleti yönetenler de başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere bürokraside tepe noktada olanlar da Kürt siyasi hareketinin aktörleri de,sokaktaki vatandaş da çok iyi biliyor ki çözüm süreci askerler açısından çok ciddi bir sınav niteliği taşıyor.
40 yıldır PKK ile mücadeleye kilitlenen asker için çözüm süreciyle birlikte gerçekleşen transformasyona ayak uydurmak kolay değil.

Hukuki güvence önemli

Yazının Devamı

İyi partnerler olacaksak açık konuşmalıyız

3 Ekim 2014

Büyük şirketlerin yöneticileriyle Türkiye’ye çıkarma yapan ABD Ticaret Bakanı Penny Pritzker, “Siyasi ve askeri anlamda ilişkilerimiz son derece yoğun ve derin. Bu ilişkileri, ticari anlamda da daha üst seviyeye çıkarmayı amaçlıyoruz” dedi

ABD Ticaret Bakanı Penny Pritzker ve beraberindeki iş adamı heyeti, gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.

ABD’nin 820 milyar dolar piyasa değerine sahip 14 büyük şirketinin yöneticileriyle Türkiye’yi çıkarma yapan ABD Ticaret Bakanı Penny Pritzker, şeffaflık, ihale süreçlerinde ayrımcılık yapılmaması ve kamu yardımları konusundaki uyarılarına ilişkin olarak, “Siyasi ve askeri anlamda ilişkilerimiz son derece yoğun ve derin. Bu ilişkileri, ticari anlamda da daha üst seviyeye çıkarmayı amaçlıyoruz. Türkiye’nin bir üst düzeyde ekonomik refah seviyesine geçebilmesi için bunlar çok önemli konular. Türkiye yatırım için cazip olmak adına çok şey yaptı ama yapılması gereken unsurlar var. Farklı reformların yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok net bir şekilde kendisinin ve Başkan Obama’nın aralarında yaptıkları görüşmeler neticesinde iş ilişkilerinin geliştirilmesinde çok ciddi, büyük bir adım

Yazının Devamı