Kobani çözüm sürecinin neresinde?

1 Ekim 2014

IŞİD’in saldırılarına direnen, Suriye sınırımızın yanı başındaki Kobani odaklı tartışmalar, çözüm sürecinin geleceği noktasına kadar dayandı.
İki tez vuruşuyor.
Birinci tezi savunanlar, “Kobani çözüm sürecinin geleceğidir” diye özetlenebilecek bir yaklaşımla, Ankara’yı IŞİD’e yakın, Kürtlere her zamanki gibi uzak bir politika yürütmekle suçluyorlar.
Kürtlerin, Rojava’nın özerkliğine halel getirecek her gelişmenin ya da Kobani’nin düşmesinin sorumlusunun Türkiye’nin izlediği politika olarak göreceğini, bunun hesabının mutlaka görüleceğini, ilk darbenin de çözüm sürecinden başlayacağını savunanlar var.
Bu felaket senaryosunun karşısında ise, sınıra dayanan yüz binlere topraklarını sonuna kadar açtığını hatırlatarak, çözüm sürecinin dinamiklerini içeriden dışarıya kaydırma girişimlerine tepki gösteren bir yaklaşım var.
Bu noktada, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın, “Türkiye, kendi içinde bir soruna çözüm bulmaya çalışıyor. Çözüm süreciyle bütün bölge ülkelerinin Kürt sorunlarını çözmeye çalışmıyoruz. Her konu bununla ilişkilendirilmez. Kandil’den yapılan tehditvâri açıklamalar var. Kimse Türkiye’yi tehdit edemez. Gücün yetiyorsa IŞİD’e meydan oku” ifadelerini

Yazının Devamı

SINIRIN İKİ YAKASI

30 Eylül 2014

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletler Zirvesi için gittiği ABD’de yürüttüğü temaslar, Türkiye’nin 49 rehinesini kurtardıktan sonra değişen pozisyonuna paralel gelişti.
Ankara, tezini, sınırda güvenli hat üzerine kurdu. Sınır boyunca ya da birbiriyle bağlantılı cepler halinde oluşturulacak bu hattın kazandıracakları ABD’deki görüşmelerde de ısrarla vurgulandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu konuda hiçbir ülkeden “hayır” yanıtı gelmediğinin de altını çizdi. Ankara, bu doğrultuda bir yandan koalisyon ülkelerinin yürütecekleri görevlerle ilgili planlamanın tamamlanmasını beklerken, diğer yandan da kendi planlamalarını yapıyor.
Planlamaların öznesi ise elbette Genelkurmay Başkanlığı.

Sınırın diğer yakası
Genelkurmay Başkanlığı, bugüne kadar yapılan çalışmalar, bölgedeki riskler ve risklere karşı alınabilecek tedbirlerle ilgili olarak bugün Bakanlar Kurulu’nu kapsamlı olarak bilgilendirecek.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in de katılacağını söylediği brifing sırasında, bütün olasılıklara göre yapılan planlamalar aktarılacak.

Yazının Devamı

Güvenlik şeridi masada

25 Eylül 2014

ABD ve bazı koalisyon ortaklarının IŞİD’in Suriye’de hakim olduğu bölgelere yönelik hava harekâtı ve örgütün Kobani bölgesindeki saldırıları, Türkiye sınırında olağanüstü hareketliliğe neden olurken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın IŞİD’e karşı Türkiye’nin askeri olarak da üzerine düşeni yapacağını açıklaması gündemin ilk maddesi.
Erdoğan’ın, askeri adımları da kapsayan bir hareket tarzından söz etmesi, başkentte pek çok soru işaretine yol açtı.
İnsani amaçlı lojistik destekle sınırlı kalmayacak bir katkıya işaret ettiği belirtilen bu değerlendirmeler üzerine, dün açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Kurşun sıkacak mıyız, sıkmayacak mıyız başka bir şeydir, askeri olarak işin içinde olmak başka bir şeydir” diyerek farklı yöntemlerle askeri operasyonun içinde yer alınabileceğini vurguladı.
Türkiye, Suriye’de iç savaşın başladığı günden bu yana bölgedeki sorunu en yakıcı biçimde hisseden ülkelerin başında geliyor. Musul Başkonsolosluğu’nun basılarak 49 çalışanın ve ailesinin rehin alınmasıyla sarsılan, vatandaşlarını aylar süren bir çabayla kurtaran, son 2 yılda neredeyse 1.5 milyona yaklaşan Suriyeli göçmenlerin akınına uğrayan, şimdi de IŞİD’den

Yazının Devamı

CIA Başkanı’ndan Fidan’a kutlama

22 Eylül 2014

Ankara, IŞİD’in elindeki 46 Türk vatandaşının 101 gün sonra başarılı bir operasyonla kurtarılması ve ailelerine kavuşmasının mutluluğunu yaşıyor.
Başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere devlet üst düzey yönetimi, derin bir “oh” çekmiş durumda.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın, Başbakanlık muhabirimiz Kıvanç El’e söylediği gibi “Sabır, detaylı çalışma, zekâ ve metanet”le özetlenen bir operasyon söz konusu.
Operasyonun nasıl gerçekleştiği konusunda son 48 saattir kamuoyuna çok sayıda detay yansıdı.
Edindiğimiz bilgiler çerçevesinde bunlara ilave edilecek kimi noktalar var.
Rehineleri sınıra taşıyan konvoyun her aşamada Türkiye tarafından yakından izlendiğini, risk halinde devreye girmek üzere birçok birimin hazır olduğunu dün öğrenmiştik.
Tamamen “yerli” olduğu ısrarla vurgulanan operasyon öncesi, özellikle konvoyun güvenliğini sağlamak noktasında yürütülen kimi temaslar dışında herhangi bir yabancı katkı yok.

Yazının Devamı

Düğümü IŞİD’in zihin haritası çözdü

21 Eylül 2014

Musul’dan önceki gece çıkarılan 46 Türk vatandaşı dün sabaha karşı MİT elemanlarına teslim edildi.
Türkiye’yi sevince boğan haberi, Dışişleri Bakanı olarak 49 rehinenin kurtarılması konusunda büyük çaba harcayan, Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra da bu mutlu haberi kamuoyuna vermek için gün sayan Ahmet Davutoğlu dün sabah duyurdu.
Kurtarma operasyonu, bir bölümü yıllarca sır kalacak çok sayıda kritik karar ve faaliyeti içinde barındırıyor.
101 gün sonra Türkiye’ye rahat bir nefes aldıran bu organizasyonda hakkının teslim edilmesi gereken kurumların başında kuşkusuz MİT geliyor.
Kaynaklarının, “tamamen yerli” olarak nitelediği operasyonun günler içinde nasıl şekillendiği konusunda bizzat Davutoğlu ve rehinelerin yaptığı açıklamalar, önemli ipuçları içeriyor.
Yüreklere su serpen haberin alındığı andan itibaren pek çok bilgi kamuoyuna mal olmuş durumda.

Yazının Devamı

Hem uçuşa yasak bölge hem tampon bölge

20 Eylül 2014

KIRIKKALE
Türkiye, dün sabaha IŞİD saldırısından kaçan ve Türkiye sınırına yığılan 4 bini aşkın Suriyeliye sınırın açılmasıyla uyandı. Gündemdeki en sıcak konu IŞİD saldırıları, Türkiye’nin tampon bölge çalışması ve koalisyon güçlerinin bu örgüte dönük operasyonuna ilişkin gelişmeler.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay ile seçim bölgesi olan Kırıkkale’deki sohbetimizde de konu kaçınılmaz olarak bu gelişmelerdi. Hükümet üyesi olduğu dönemde de hep, “zor konularla” ilgili mesai yürüten, çözüm sürecinin koordinatör bakanlığını yapan Atalay, yeni görevini yürütürken nasıl bir strateji izleyeceğini genel hatlarıyla anlattıktan sonra yine zor konulardaki sorularımızı yanıtladı. Atalay’ın değerlendirmeleri özetle şöyle:
- SÖYLEM BİRLİĞİ: Bülent Arınç’la, 1965’te Ankara Hukuk’ta bir araya geldik, 5 yılda mezun olduk, irtibatımız da kesilmedi. Görüş açısından da en yakın olduğumuz arkadaşlarımızdan. Şu anda kendisi hükümet sözcüsü ben de partinin basın sözcüsüyüm. Bülent Bey’le çarşamba günleri haftalık görüşmelerimiz olacak. Söylem birliği, anlayış birliği bakımından.
- HER BAKANLAR KURULU’NDA BİR KONU: Bakanlar Kurulu, yeniden haftalık yapılıyor.

Yazının Devamı

CHP liderinin çağrısı

19 Eylül 2014

Dün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuğuyduk.
Gündemdeki sıcak konulara ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Sohbetin ilk bölümü, yeni dönemde Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la el sıkışma, ilişkilerde yumuşama ve muhataplık meselesine dairdi.
Kuşkusuz bu konu, bir nezaket olayının ötesinde anlam taşıyor. Zira, Türkiye’nin önündeki üç temel sorun alanı, bir partinin ya da hükümetin değil, bütün taraflarıyla topyekun devletin sorumluluğunda.
Nedir bunlar?
Yeni, çağdaş, özgürlükçü bir anayasa, çözüm süreci ve AB’ye tam üyelik hedefi.
Türkiye’yi gerçekten, “yeni Türkiye” yapabilecek bu üç başlık, mümkün olan en yüksek uzlaşmayı zorunlu kılıyor.

Yazının Devamı

Bu yeni bir dönem

18 Eylül 2014

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, medya-iktidar ve muhalefet-iktidar ilişkilerinde ‘yeni bir dönem’e girildiğini söyledi. Akdoğan, ‘Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı olduktan sonra farklı bir atmosfer, ambiyans var değil mi? Tayyip Erdoğan’ın konuşmaları, yeni başbakanın konuşmaları, toplumu gerecek hiçbir şey var mı?’ dedi

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan kahvaltılı toplantıda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.


Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’la, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’ndeki kahvaltı sohbetinde gündemdeki sıcak konuları konuşma olanağı bulduk.
Akdoğan’ın medya-iktidar ve muhalefet-iktidar ilişkileri konusunda “yeni bir dönemi” vurgulayan ifadeleri dikkat çekiciydi. Akdoğan, yeni dönemin kodlarından çözüm sürecine, Kürtçe okul girişiminden IŞİD’e kadar pek çok konuda soruları yanıtlarken, “Tabii yeni bir dönem ve her şeyi gözden geçirmek gerekiyor. İlişki biçimleri, ilişki yönetimi, basınla ilişkiler de dâhil. Bu konuda Sayın Başbakan’ın da yeni bir sayfa açtığını gördünüz. Geçmişten bir takım sorunları devralmak yerine, bir takım şanslar vererek yeni süreci başlatmak daha doğru diye düşünüldü. İnşallah iyi olur” dedi. Akdoğan, sorulara

Yazının Devamı