Tam “artık liderler yollara düşecek, miting meydanları ısınacak” derken, YSK, siyasi gündemi allak bullak eden bir karara imza attı. Kararın tartışılacak pek çok yönü bulunuyor. Manzaraya ve tartışmanın odaklandığı noktalara baktığımızda herkesin aklına birçok soru takıldı. Bizim aklımızdaki soruları ve muhtemel yanıtları şöyle sıralayabiliriz:
1- Anayasa’nın 76 ve Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11. maddesi, terör suçundan hüküm giymiş olanların aday olmasına engel mi?
- Anayasa ve söz konusu kanunda, terör suçundan mahkum olanların affa uğramış olsalar bile aday olamayacakları belirtiliyor. Ancak uzun yıllardır, bu ifadenin “sınırsız bir cezaya” neden olmaması için, memnu hakların iadesini (seçme ve seçilme gibi haklar) kazananların aday olmasına imkân tanınıyor.
2- Buna rağmen, 1975’te ceza alan Ertuğrul Kürkçü gibi isimlerin adaylık başvurusu bile neden reddedildi?
- Beklenen, Kürkçü ve benzeri isimlerin, 2005’te yürürlüğe giren TCK’nın, “Cezasının infazı biten haklarını kazanır” diye özetlenebilecek 53. maddesi uyarınca aday olmalarıydı. Ancak YSK, şaşırtıcı bir yorumla, bu isimlerin de eski TCK uyarınca memnu hakların iadesine yönelik mahkeme kararı almalarını zorunlu tuttu. YSK, eski TCK’ya göre mahkûm olanları göz önüne alarak bu yorumu yapmış görünüyor.
3- YSK, 14 Mart 2011 tarihli 200 sayılı genelgesinde daha önceden hakkında mahkûmiyet kararları bulunanlar için neden eski TCK uyarınca memnu hakların iadesi kararı alınması gerektiğini belirtti?
- YSK bunu yaparken, cezaları yeni TCK’ya uyarlanmamış olan ancak sabıka kaydı çıkan isimlerin seçilme engeli bulunmadığını tam olarak kanıtlamasını amaçlamış görünüyor. YSK, sonraki mahkûmiyetler için de Adli Sicil Kanunu’nun Aralık 2006’da değişen 13/A maddesine işaret etti. Bu maddeye göre, cezasını çekenlerin, infaz bittikten 3 yıl sonra memnu hakları için başvurması gerekiyor. Çıkartıldığı dönemde ve 2007 seçimi sürecinde hiç tartışılmayan bu düzenlemenin şimdi bu kadar öne çıkması, YSK’nın tutumuna bağlanıyor.
4- Yeni TCK’daki hüküm varken, bu yolun izlenmesi doğru mu?
- Temel hukuk prensipleri, lehe ve güncel olan kanunun uygulanmasını zorunlu kılıyor. 2005’te yürürlüğe giren TCK, başka bir koşul ortaya konulmadan uygulansa birçok BDP’li için sorun kalmayacaktı.
5- Mahkemelerden YSK’nın istediği şekilde karar alınamaz mıydı?
- Leyla Zana ve Hatip Dicle bunu denemiş gözüküyor. Her iki ismin, 11 Mart 2011’de Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurusu var. Ancak mahkemenin kararı, içinde yapılan yorumlar ve ifadeler dikkate alınmadan bakıldığında, memnu hakların iadesi talebinin reddedildiği sonucu doğuruyor. Oysa kararın içinde, eski TCK’ya göre işlem yapılamayacağı, yeni TCK’nın esas olduğu, bu düzenleme uyarınca yorumun da YSK tarafından yapılması gerektiği belirtiliyor.
6- Bütün resmi kurumlar sabıka kaydına bakarken T.C. kimlik numarasını esas alırken, YSK, halen milletvekili olan Gültan Kışanak için neden Özer olan kızlık soyadına göre inceleme yapma gereği duydu?
- YSK’nın arşiv kayıtlarını araştırarak adaylığa engel hal olup olmadığını belirleme yetkisi var. Kışanak için de bu yol izlenmiş gözüküyor.
7- 2007’de aynı YSK, Kışanak için neden bu incelemeyi yapmadı?
- Kışanak için 2007’de sadece sabıka kaydına bakıldığı, çıkan kayıtların engel hal oluşturup oluşturmadığının incelendiği ve sorun görülmediği anlaşılıyor.
8- Bu durumda, Kışanak, 4 yıl usulsüz biçimde mi milletvekilliği yaptı, oy verdi, maaş aldı?
- YSK kararını değiştirmezse, Kışanak’ın kanuna aykırı biçimde vekil sıfatını taşıdığı sonucu doğacak. YSK’nın geçmişte, askerliğini yapmadığı sonradan ortaya çıkan Bahattin Şeker için vekilliğin iptali kararı vermişti.
9- 2007’de cezaevinden çıkıp Meclis’e giren Sebahat Tuncel şimdi niye aday olamadı, kayıtları TBMM’ye bildirilmedi?
- YSK, Tuncel’in cezasının 2007 seçimlerinden önce, 3 Temmuz 2007’de kesinleştiğini ancak ertelenen bu cezaya ilişkin 5 yıllık deneme süresinin bitmediğini gerekçe olarak gösterdi. Bu süreçte Tuncel’in terör suçlarından açılan davaları görülüyor, süreçler Meclis’e bildiriliyordu. Oysa bu erteleme kararının bildirilmediği gözüküyor. Bu durumda Tuncel, memnu hakların iadesi kararı alsa bile aday olamayacak.
10- YSK, adaylıkları iptal etmeden önce eksikliğin tamamlanması konusunda bir uyarıda bulunarak bu karmaşayı önleme yolunu izleyemez miydi?
- Siyasi çevreler, bu yolun izlenmesinin daha doğru olduğuna işaret ediyor. Ancak YSK, “önüme gelen evraka bakarım” diyerek, sadece hukuki çerçeveyi işaret ediyor.
11- YSK’nın kararları kesin mi? - Mevzuatta, bir itiraz mekanizması gözükmüyor. BDP’liler ise hem eksik evrakı tamamlama hem de “şikâyet” olarak nitelenen yolu izleyecek. Şimdi YSK’nın eksik evrak tamamlanırsa yeniden değerlendirme yapması bekleniyor.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025