Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP’de ikili yapı artık süremez

CHP?Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, kurultayda Milliyet masasını ziyaret etti ve sorulurımızı yanıtladı.

33 ilde milletvekili çıkaramayan, yapılan son kamuoyu yoklamalarına göre tabanının yaklaşık yüzde 60’ının iktidar olacağına inanmadığı CHP, dün kurultaylar tarihine yeni bir çentik attı. Sözü baştan söylemek gerekirse bu çentiğin özeti şudur:
CHP’de parti içi muhalefet açısından artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Deniz Baykal’ın koltuğuna oturduğu andan itibaren hazırlanan muhalif kanadın güç gösterisinin sonucu, dünkü kurultaya katılan delege sayısı 948 de olsa 648 de olsa böyle görünüyor.
Başını eski Genel Sekreter Önder Sav’ın çektiği, bir bacağında eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın bulunduğu muhalefetin, “tüzük bahanesiyle” giriştikleri hamle, tamamı kendi dönemlerinde, “kendi adamları” olarak seçtikleri ve dün Ankara Arena’da Kılıçdaroğlu’nun yanında yer alan delegeler marifetiyle büyük ölçüde akamete uğratılmış oldu.
Bugün, muhaliflerin talebi nedeniyle zorunlu olarak toplanacak olan kurultayı henüz görmedik. Muhaliflerin katılacaklarını açıkladıkları bugünkü kurultayın Kılıçdaroğlu ve ekibi açısından çok sancılı geçeceği kesin. Ancak görünen o ki CHP yönetimi en azından dün itibariyle patronun kim olduğunu göstermiştir. Ve bu süreçte kendisinin Önder Sav’la birlikte tarif edilmesini bir strateji olarak belirleyen Baykal, dün kurultaya katılmayarak bir hata yapmıştır.
Peki bundan sonra ne olacak?

‘Yıpratan bedelini öder’
Bu kurultayların ardından CHP’deki ikili yapının devam etmesi mümkün görünmüyor. Bunun bir tasfiye hareketine dönüşüp dönüşmeyeceği tartışması hemen başladı. Kurultay salonunda, Kılıçdaroğlu’nun “Partiye zarar vereni affetmem, yıpratan bedelini öder. Kişisel tartışmalarını sürdürme isteğinde bulunanları affetmeyeceğim” sözleri konuşuluyordu.
CHP’nin, Haziran ayında “seçimli” olağan kurultay yapacağını ve yaklaşan yerel seçimlerde kendisi için ikbal görenleri düşünürsek, Genel Başkan’ın bu sözleri daha kritik bir önem taşıyor.
Bu nedenle, Genel Merkez’in damga vurduğu yeni tüzük ve Baykal-Sav etkisinin sıfırlandığı yeni delege yapısıyla gidilecek olan PM seçimli Haziran kurultayından önceki son hesaplamadan eli güçlü çıkmak her iki taraf açısından da tarihi önemdeydi.
Mersin Milletvekili İsa Gök’ün kürsü önünde derdest edilip dışarı çıkarılması üzerine, “Tüzük diyorsanız tüzük, seçim diyorsanız onu da yapacağız” diyen Kılıçdaroğlu’nun mesajını da bence böyle okumak gerekiyor.
Kurultayların, “ya liderin ya da liderin dediğinin” onayı olduğu CHP gerçeğinde artık herkes hesabını bu mesaja göre yapmak zorunda olacak.

Tekin: Kendilerine ettiler
Dün kurultay salonunda, partinin ağır toplarıyla sohbet olanağı bulduk. Kılıçdaroğlu’nun sağ kolu, Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, İsa Gök vakasını ve delege sayısının 500’ü ancak bulduğu yolundaki bilgileri “muhaliflerin provakasyonu” olarak nitelendiriyordu. Baykal’ın PM’nin yenilenmesine odaklandığını söyleyen Matkap, eski Genel Başkan’ın kurultaya katılmama kararının büyük bir hata olduğunu tekrar tekrar vurguladı.
Milliyet masasına davet ettiğim Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise, “CHP’nin eski Genel Başkanı’nın CHP kurultayına katılmaması sadece büyük üzüntü verir. Gelseyde muhteşem olurdu. Peki gelmeyenlerin gerekçesi ne idi; tüzük. İşte tüzük. Demek ki mesele başka. Peki, bugün bu salonu dolduran delegeler kimin döneminin delegeleri; eski Genel Başkan, eski Genel Sekreter. Bu tablodan sonucu onlar çıkaracaklar” dedi.
Tekin’e, “Bundan sonra muhalif kanada dönük bir tasfiye başlar. Baykal ve Sav dönemi fiilen bitmiştir” yorumlarını sorduk. Yanıtı şöyle oldu:
“CHP’de muhalefet bitmez, hiç bitmedi. Ancak bugünden sonra bir tasfiye yaşanmaz. Bunun teminatı Genel Başkan’dır. Kılıçdaroğlu’nun tek delege tanıdığını sanırsanız yanılırsınız. Ama şunu söyleyebilirim; bu süreci yaşatanlar, bu salona gelmeyenler kendi kendilerine ettiler.”