Kılıçdaroğlu, siyasi geleceği açısından en kritik iki günü yaşıyor. “Statükocu politbüro” olarak nitelenen eski yönetimi devirip Kılıçdaroğlu, artık “Türkiye’yi yönetebilir” olduğunu kanıtlaması gerekecek
İki yılı aşan Genel Başkanlığı’nda, 3 kurultay geçiren, 2 PM, 4 de MYK değişikliği sonucunda oluşan yönetim yapısına başkanlık eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi geleceği açısından en kritik iki günü yaşıyor desek yanlış olmaz.
Dün başlayan, bugün sona erecek olan 34. CHP Olağan Kurultayı, anamuhalefet partisini, 2014’ten itibaren, yerel, Cumhurbaşkanlığı ve genel olmak üzere seçimler zincirine taşıyacak yönetimi çıkaracak.
“Statükocu politbüro” olarak nitelenen eski yönetimi devirip, bugüne çok da yara almadan ulaşan Kılıçdaroğlu, CHP’yi yönetebilir olduğunu kanıtladı. Şimdi, kendisi ve bugün kurultaydan çıkacak yönetim yapısıyla “Türkiye’yi yönetibilir” olduğunu artık kanıtlaması gerekecek.
İlk sınav yerel seçimler.
Zaten dün, kurultay salonundaki genel havadan yansıyan beklenti de buydu.
Hesaplar Mart 2014 için
Ankara sıcağının bunalttığı salonda dağıtılan CHP yelpazalerinin arkasında “2014 İstanbul Bizim” yazıyordu.
CHP ve Kılıçdaroğlu için, yerel seçimlerde başarı çıtasının nereye yükseltileceği çok önemli. Bu nedenle CHP lideri hesaplarını 2014 Mart’ına göre yapıyor.
Her ne kadar dünkü konuşmasının büyük bölümünü, kurultayın ana sloganı olan “Demokrasi ve Değişim” perspektifine uygun, daha üst perdeden bir söyleme ayırsa da, önündeki ilk seçimde, halkın her kesimine, her seviyede dokunan nokta projelerle sonuç alabileceğini biliyor.
Genel Başkan Yardımcıları Nihad Matkap ve Erdoğan Toprak’a tepki göstererek yönetimden istifa eden İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin gibi halkla ve örgütle teması sıcak olan isimlere ihtiyacı olduğunun da farkında.
“İstanbul’da çıta yüzde 40’ın üzeri”
Nitekim, birkaç gün önce Gürsel Bey’le önemli bir görüşme yapmış. Dün kurultay salonunda, Milliyet masasını ziyaret eden Tekin, bu görüşmenin havasını aktarırken, “Tamamen dışa dönük, dinamik bir çalışma yürüteceğiz” dedi. “Önce önemli bir kırılma ile yönetimden istifa, sonra yeniden partinin görünen yüzlerinden biri olma” sürecine ilişkin sorularımızı yanıtlarken de kendinden emin konuştu:
“Ben kökten CHP’liyim. Devşirme değilim.”
Tekin, yerel seçimlerde CHP’nin İstanbul için hedefini de, “Yüzde 40’ın üzerinde almalıyız” diye özetledi. Hatırlarsınız son seçimdeki oran yüzde 38,5’du.
Dün akşam üzerine kadar hava böyleydi. Akşam saatlerinden itibaren bugünkü PM seçimleri için 3 listenin hazırlandığı bilgisi ortaya çıktı. Listelerden biri Kılıçdaroğlu’nun 80 ismi yazdığı anahtar liste. İkinci bir liste dün salona da gelen eski Genel Sekreter Önder Sav’ın hazırladığı ve içinde Gürsel Tekin’in de bulunduğu belirtilen listeydi. Buradaki sürpriz hamle ise taktik olarak nitelenecek Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’ın hazırladığı Gürsel Tekin’siz üçüncü liste oldu. Bu üçüncü listenin bugüne damga vurup vurmayacağı, gerçek bir listeler savaşı yaşanıp yaşanmayacağı kurultayın ikinci gününde netleşmiş olacak.
Konuşmanın mesajları
Kılıçdaroğlu’nun kurultayda yaptığı konuşmaya ilişkin birkaç notu da paylaşmak istiyorum.
Herşeyden önce, Kürt sorunu konusundaki hassasiyetinin devam ettiğini deklare etmesi yerindeydi. Ortada bir cenaze olduğunu, bunun kaldırılması gerektiğini belirten CHP lideri, “Sorun varsa CHP’nin çözümü de vardır” diyerek, “CHP sadece eleştiriyor, proje sunmuyor” diyen siyasi rakiplerine de, ataletin hakim olduğu eski yönetim anlayışına da mesaj verdi.
Bir yanıt da “CHP Kemalist çizgiden uzaklaşıyor” eleştirilerineydi. Genel Başkan seçildiği kurultaydaki konuşmasında “laiklik” ifadesini ağzına almayan CHP lideri, dün laiklik tarifi yaptı, “Bizi bir arada tutan çimentodur” dedi.
Aydınlara ve entellektüel çevrelere dönük ifadeleri de çok dikkat çekiciydi. “Korkaklardan aydın olmaz” derken, AK Parti sisteminden alttan alta şikayet eden ama elini taşın altına koymaktan çekinen çevreleri sert ifadelerle eleştirdi.
Kendisini Genel Başkanlığa taşıyan kurultaydaki “Recep Bey şöyle, Recep Bey böyle” tarzını değil, sistem eleştirileri üzerinden, daha ayakları yere basan bir içerik tercih ettiğini söyleyebiliriz.
Buna karşın; 12 Eylül öncesinde cinayetler işlemiş, gencecik insanları ve aralarında CHP il başkanının da bulunduğu masum insanları katletmiş kimi eski ülkücülerin, 3. yargı paketinin yasalaşmasının ardından salıverilmesinden hiç sözetmemesi de dikkatlerden kaçmadı.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025