Balyoz darbe planı iddialarıyla ilgili olarak açılan davada sanık durumunda olan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu’nun İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu’nun da Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından açığa alınmaları üzerine yaptıkları yürütmeyi durdurma başvurusunun Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Daireler Kurulu tarafından reddedilmesi hem hukuki hem de siyasi sonuçları açısından anlam taşıyor.
Kararın hukuki tercümesi şöyle özetlenebilir:
Üç komutanın Yüksek Askeri Şura toplantısında, Balyoz sanığı oldukları gerekçesiyle hükümetçe terfi ettirilmemesini, “takdir yetkisinin aşımı” olarak gören Mahkeme, açığa alma kararını, yürütmesini durduracak nitelikte bir yetki aşımı olarak değerlendirmedi. Mahkeme, terfiyi YAŞ’ın yetkisinde, açığa almayı da hükümetin yetkisinde saymış oldu. Böylece, hükümetin, AYİM’in “terfileri gerekir” kararından sonra attığı açığa alma adımı askeri yargı tarafından bir anlamda onaylandı.
Ayrıca üç komutanın terfi ettirilmemesinin telafisi imkansız zararlar doğuracağına hükmeden mahkeme, açığa alınma kararı için böyle bir yorum yapmamış oldu.
AYİM’in kimilerinin yüreğine su serpen bu zor kararı, aslında şimdiye kadar tanık olmadığımız bir tablo da yarattı. AYİM terfi davasını komutanların lehine esastan sonuçlandırırsa, hem terfiyi, hem de açığa alınmayı haketmiş üç komutanla karşı karşıya kalacağız.
Olayın bir bilek güreşine dönüşmesinin sonuçlarını haftalardır görüyoruz. Komutanların, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 29 Ekim’de verdiği resepsiyona gelmemeleriyle başlayan gerginlik, AYİM’e taşınan terfi davasının ardından doruk noktasına çıkmıştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın AYİM kararından önce gerekirse yasa çıkartarak işin peşini bırakmayacağı mesajı vermesi; hem askeri yargı hem de YAŞ’a yönelik yeni bir yapılanma kararlılığını ortaya koyması tansiyonu iyice yükseltmişti. AYİM, dünkü kararını verirken, siyasi atmosferden ne kadar etkilendi bilinmez ancak kararının, bu tansiyonu şimdilik düşürecek bir nitelik taşıdığı kesin.
Kulislere yansıyan bilgiler de asker-sivil ilişkisinde süregelen gerginliğin sona erdirilmesinin her iki kanat tarafından da istendiği yönünde. Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in önceki gün gerçekleştirdiği olağan görüşmede konunun gündeme geldiğine ilişkin söylentiler dün de Meclis kulislerinde yankılanıyordu.
Önceki gün Erdoğan-Koşaner görüşmesinin bittiği saatlerde, etkin bir kabine üyesinin, soruna sadece hukuk açısından bakmak gerektiğini belirterek, “AYİM’in objektif bir karar vereceğini zannediyorum” görüşünü dile getirdiğini de belirtelim. Bir başka deyişle hükümet, AYİM’den bu yönde bir karar çıkmasını bekliyordu.
Zaten AYİM’in dünkü kararı savunması, aksi bir karardan daha kolaydı. Çünkü açığa alma kararları, bakanların TSK Personel Kanunu’nun 65. maddesindeki yetkilerini kullanmasına dayanıyordu. Buna karşılık hükümetin, terfilere ilişkin yargı kararını etkisiz kılmak için adım atmasının hukuka aykırı olduğu argümanı ileri sürülüyordu. AYİM’in daha yorumsal olan bu argümanı esas alması, siyasi olarak da çok daha büyük tartışmalara yol açacaktı. Bu olmadı.
Başbakanlık, terfi davasına yönelik olarak gönderdiği savunmada iki komutan için Balyoz iddianamesindeki gerekçeleri gösterirken, Tümgeneral Gürbüz Kaya’nın 3. Piyade Taktik Tümen Komutanlığı görevi sırasında gerçekleşen Hantepe, Çukurca, Gediktepe, Aktütün saldırılarındaki görev ihmali iddialarını da gerekçe saydı. Yine bize ulaşan bilgiler, AYİM’i tartışmanın içine çeken süreçte Tümgeneral Kaya’nın durumunun daha etkin rol oynadığı yönünde.
Tümgeneral Helvacıoğlu ve Tuğamiral Gavremoğlu’nun, tartışmanın isimleri üzerinden sürdürülmesinden büyük rahatsızlık duydukları öğrenildi. Tümgeneral Kaya’nın ise bununla beraber, terfi ettirmeme ve açığa alınma kararlarına karşı hukuki mücadeleyi sonuna kadar vermek istediği, hükümetin karşı direnişinin de olayı kilitlediği belirtiliyor.
Hükümet, AYİM’in dün verdiği karardan önce üç komutan için resen emeklilik formülünü nasıl işleteceğini kararlaştırmaya çalışıyordu. Şimdi, herkes zaman kazandı.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025