Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır-Şanlıurfa gezisi, genel başkanlığı devraldığı günden bu yana, ismi etrafında oluşan auraya uygun bir havada geçti. Programı gereği daha çok sembolik düzeyde kalan gezinin ardından gözler, partinin Kürt meselesine ve terör sorununa nasıl baktığına yeniden çevrildi.
CHP’de konunun emanet edildiği isim Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran. Oran, partinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Komisyonu’nun da başkanı. Önümüzdeki hafta bölgeye gitmeye hazırlanan Oran’la, CHP’nin yol haritasını konuştuk.

“Seçimden seçime gitmekle olmuyor”
Partinin yeni yönetimi bölgeye “seçimden seçime” gidilmesinin sonuçlarını görüyor. Oran, “Seçimden seçime gidiliyor olmuyor. Bu seferki gidiş yumuşak bir başlangıçtı. Genel Başkan oraya bir miting için değil, samimi bir başlangıç için, duyarlı bir vatandaş olarak gitti” diyor. Oran’a göre bölgedeki CHP teşkilatının eli de önümüzdeki süreçte daha rahat:
“Bu parti 35 yıldır iktidar olamıyor. Oradaki siyaset de genel merkezin politikalarıyla paralel. Şimdi, genel başkanın kılcal damarlara girme politikasıyla, halka dokunmasıyla genel merkez adına siyaset yapanlar da daha rahat politika yapabilecek. Siyaset yapma biçimi artık böyle olacak. Başarılıysa devam edersiniz, değilse değişir.”

“CHP o sese kulak vermemiş”
Oran, Doğu ve Güneydoğu Komisyonu üyeleriyle önümüzdeki hafta Ağrı, Hakkari ve Van’a gidecek. Hedef seçime kadar bölgedeki 20 ile gitmek. Oran, geçtiğimiz aylarda ziyaret ettikleri bölge illerindeki deneyimlerinin ışığında yeni programını şöyle anlattı:
“Önce örgütümüzle, sonra ildeki tüm sivil toplum ve demokratik kitle örgütleriyle bir toplantı yapacağız. ‘1989’dan beri ilerici çözüm içeren politikalar üretemedik. Sizi iki yola mahkum ettik, bu konuda özür diliyoruz’ diyoruz. Aynı mesajları vereceğiz. Sorun bugüne kadar etnik ve inanç ağırlıklı olarak kullanıldı. Bundan sonra çözüm konusunda 3. bir yol olduğunu söyleyeceğiz. Esnaf, sokak, kahve ziyareti yapacağız. Anketler de yapıyoruz. Bildikleri, tanıdıkları ama unuttukları bir seçenek sunuyoruz. CHP’nin de unuttuğu. Bazı yerlerde çok ağır eleştiriler yapılıyor. CHP de o sese çok kulak vermemiş. Çözüm üretmemiş. Bölgeyle seçim dışında bir ilişkisi olmamış. Bütün illerdeki verileri toplayıp, önce bölgedeki, sonra tüm Türkiye’deki akademisyenlerle, sosyal bilimcilerle, siyaset bilimcilerle, siyasetçilerle toplantılar yapacağız. Sonra bu konuda MYK’ya ve PM’ye getireceğiz. ‘CHP’nin bu konudaki yeni politikası budur’ diyeceğiz.”
CHP’nin yaklaşımını, “yeni yol, yeni akıl, yeni umut projesi” olarak özetleyen Oran, sorunun çözümünün üç ayaklı bir anlayıştan geçtiğini belirtiyor:
“Birincisi; eğitimi, sağlığı, güvenliği, adaleti, eşit yurttaşlara tam olarak verebilme. Diğeri sürdürülebilir ekonomik kalkınma, iş, aş, sosyal barış. Üçüncüsü de güvenlik. Kimlik sorunu tabi önemli. Artık onu yok sayamazsınız. Bu üçünde asgari müşterekleri bularak, anlaştığımız konularda hemen adım atıp, diğerlerini yine müzakareye devam ederek süreci sürdürmek lazım. Sadece kimlik olarak masaya koyarsanız bu sorunu çözmekte zorlanıyorsunuz.”

‘İktidara talipseniz orayı göreceksiniz’
Oran, CHP’nin bölgeye dönük olarak, muhalefette yapması gerekenleri çok sağlıklı yapmadığı görüşünde:
“Yeni yönetim bu konuyu çözme konusunda kararlı. CHP daha gerçekçi politikalar üreterek sorunun hızlı çözülmesini sağlayabilir. Bölgenin CHP’nin varlığını hissetmesi lazım. Bu yavaş yavaş oluyor. Uzattığımız el havada kalmıyor. CHP ‘Ben artık burada olacağım’ diyor. 3. yol umudu doğuruyor. Zaten Türkiyi’ye yönetmeye talip bir partinin orada kanayan yarayı görmeden başka politikalar üretmesi çok doğru değil.”

“Seçim barajı yüzde 5 olabilir”
Seçim barajının düşürülmesi BDP’nin öncelikli taleplerinden biri. Oran’ın değerlendirmesi şöyle:
“Genel başkan yüzde 7 demişti. Daha da aşağıya inebilir. Yüzde 5 olabilir. Genel başkan bir adım attı. Sorunun çözümü için önemli bir argüman olur. Aynı zamanda karşınızdakinin samimiyetini sorgularsınız.”

“Evden yaka paça almakla olmaz”
Oran’ın, demokratikleşme konusunda atılabilecek adımlar, BDP’li kadrolara dönük yargı süreçleri ve KCK davasına ilişkin sözleri dikkat çekici:
“Mustafa Muğlalı Kışlası ile ilgili olarak genel başkanın Van’da yaptığı açıklama dikkate alınmadı. Özgürlükçü, eşitlikçi ve insani yaklaşım esas olmalı. Gelişmeler AKP’nin samimiyetini ve Türkiye’de hukukun geldiği noktayı gösteriyor. Nasıl Ergenekon’da da ‘herşeyi koy sepete.’ Orada da, etkili olan yerel aktörleri toparlıyor, gözdağı veriyor. 15 ay beklediler yargı önüne çıkmak için. İletişim teknolojinin bu kadar geliştiği bir ortamda bir il başkanını evinden yaka paça alıp da eline kelepçe takarak onu böyle bekletmek doğru değil. Suçluyla zaten cezasını çekmeli. Ama suçlu olmadan, suçlu muamelesi çağdaş bir ülkeye yakışmayan manzaralar.”

İttifak için zemin yok
CHP’nin yeni yaklaşımının genel seçimde partinin bölgedeki oylarını kıpırdatacağını söyleyen Oran, BDP’yle ittifak ya da “zeytin dalı ortaklığı” ile sol blok oluşturulması gibi arayışların zemini olmadığını, bunları konuşmak için çok erken olduğunu söylüyor.