Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP dün, siyasi tarihimizin en kısa olağanüstü kurultayına imza attı. Eski Genel Sekreter Önder Sav’ın başına çektiği muhalif gruptan 100’e yakın delegenin geldiği, Sav’ın katılmadığı dünkü kurultay, Kılıçdaroğlu açısından, önceki gün atılan virgülün noktaya dönüşmesinden ibaretti.
Mustafa Sarıgül’ün, Deniz Baykal’ın karşısına çıktığı kurultaydaki gibi sandalyelerin havalarda uçuşmasınını bekleyenlerin öngörüleri boşa çıktı. Gerçi, sadece Halk TV kamerasının bulunduğu ve seyircinin alınmadığı salonda, taraftarsız yapılan maç havası vardı ama en azından demokratik olgunluğun hakim olması CHP açısından önemliydi.
Muhalif grubun tüzük bahanesiyle giriştiği denemenin, Kılıçdaroğlu’nun hanesine yazıldığı bir süreç böylece sonlanmış oldu.

İlk sınav yerel seçim
Şimdi CHP lideri açısından iki önemli evre söz konusu olacak. İlk evre, Haziran’da gerçekleştirilecek “seçimli” kurultaya kadar geçecek süreyi kapsıyor.
Bu süreç, Kılıçdaroğlu ve ekibini, yeni tüzük ve yeni delegasyonla Haziran kurultayına taşıyacak. Kılıçdaroğlu, tam anlamıyla kendi kurultayını toplayacak.
Baykal ve Sav ile bu isimlere yakın ekiplerin bu sürede yapabilecekleri şeyler dün itibariyle minimuma inmiş görünüyor.
Kılıçdaroğlu açısından ikinci ve en önemli evre ise önümüzdeki yerel seçimler olacaktır. Baykal’ı devirdiği kurultaylardan sonra “başarının ölçüsü seçim kazanmak” mesajlarını doğru okumasına karşın son genel seçimden istediği sonuçla çıkamayan Kılıçdaroğlu için yerel seçimlerde partiye bir sıçratma yaşatmak temel hedef olmalıdır. Bunu yapamadığı takdirde, liderliğinin sorgulanması kaçınılmaz olacaktır.

Baykalsız kopuş olmaz
Diğer cepheye gelince. Çifte kurultaydan ağır yaralı olarak çıkan muhalifler açısından tasfiye sürecinin de işleyeceği önümüzdeki aylar CHP’den çıkan yeni bir oluşuma neden olabilir mi?
Bu sorunun yanıtı Sav’a değil Baykal’a bağlı görünüyor. Dün kurultay salonunda sohbet ettiğimiz etkili bir CHP’li yöneticinin de söylediği gibi, “Baykal olmadıkça kendi başına bir kopuş olmaz. Baykal başını çekmezse yeni bir oluşum mümkün değil.”
Dün salonda, yeni oluşum, “ulusalcı yeni bir parti” yorumları bolca konuşuluyordu. Kılıçdaroğlu ekibinden bir ismin, kurultay zaferinin de havasıyla muhalif kanada gösterdiği adres “İşçi Partisi”ydi.

Başka oluşum ihtimali
Kurultay sonrasında Milliyet ekibini ağırlayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na da, son iki gündür çok tartışılan bu konuyu da sorduk. Kılıçdaroğlu, “Ayrışma noktasına geldiği yorumları yoğun. Bu çerçevede bir kopuş olursa CHP içinden başka bir parti çıkabilir mi? Sayın Baykal, sayın Sav başka bir oluşuma gidebilir mi” sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Öyle bir öngörüm yok. CHP’den çok kopuşlar olmuştur ama kopanların hiçbirisi yaşamamıştır. Ana gövde olarak CHP hep ayakta kalmıştır. O nedenle kopmanın olacağını pek sanmıyorum. Hele siyasette uzun yıllar deneyim kazanmış kişilerin böyle bir kopuşun öncülüğünü yapacağını da sanmıyorum.”