Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yarın toplanacak olan kurultay vesilesiyle Milliyet’i konuk etti.
Kılıçdaroğlu’nun; CHP’de değişim ve dönüşüm, kurultay hedefi, Başbakan’ın 2014 planı ve Suriye krizi konusundaki görüşlerini Milliyet ekibindeki diğer kalemlerden okuyacaksınız.
Sohbetimiz sırasında, CHP liderine, Genelkurmay Başkanlığı ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e dönük; “şamar oğlanı” ifadesine varan sert üslubuna ilişkin sorular yönelttim. Bir zamanlar AK Parti’nin; “CHP eşittir Genelkurmay” diyerek eleştirdiği ilişkide şimdi çok ters rüzgârlar esiyor. Bunun nedenini sordum. Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:

‘Genelkurmay ciddi düşüş kaydetti’
“Devletin bütün kurumlarına saygılıyız. Genelkurmay’a da, BDDK’ya da. Devletin kurumları bir devlette olması gereken çağdaş bir yapılanma içerisinde görevlerini yapıyorlarsa hiçbir sorunumuz yok. Onlara ne uzak oluruz, ne yakın. Onlar, siyasal iktidarın yanlışlarını görmelerine rağmen veya onlara verilen talimat yanlış olmasına rağmen, o talimatın arkasına takılıp giderlerse devlet yara alır. Hukuka aykırıysa talimat, yazılı istersiniz ve sorumluluk üstlenmezsiniz.
Genelkurmay, Suriye krizi dolayısıyla güven açısından ciddi bir düşüş kaydetti. Brifinge çağıran Başbakan, konuşmaları yapan Dışişleri Bakanı; siz niye açıklama yapıyorsunuz? Hükümetin ayıbını, kusurunu Genelkurmay olarak niye sırtınıza alıyorsunuz? Sizin istihbarat örgütünüz de yok. MİT’e devredilmiş, o açıklama yapsın o zaman.
Uludere’de de aynı şey oldu. Gittiler bombaladılar. Herkes soruyor; ‘Emri kim verdi?’ Hükümet verdi.”

‘Karşılıklı kusurlarını örtüyorlar’
Kılıçdaroğlu, Orgeneral Özel’in, özellikle Türk jetinin düşürülmesi konusunda kendisine bilgi vermesi gerektiğini de söyledi. CHP lideri şöyle dedi:
“Bu olmadı. Oysa devlet geleneğinde belli makamların, ana muhalefet partisine bilgi verme zorunluluğu vardı. MİT, Genelkurmay, Dışişleri bunlardan bazılarıdır. Milli politika olan bütün konularda bilgi vermek durumundadır. Bilgi verilmedi dersek tam doğru söylememiş oluruz. Dışişleri Bakanı da, MİT Müsteşarı da geldi. Ama bunun belli periyotlarla devam etmesi lazım. AKP geleneğinde bu yok.”
AK Parti ile hükümetin ilişkisini, “Kusurlarını karşılıklı örtüyorlar. Böyle bir yapıya dönüştü” diye tarif eden Kılıçdaroğlu’nun ifadeleriyle, Suriye krizinde “ateşi tutması için” Genelkurmay tercih edildi.

‘Zana’nın bir fikri var’ demişti
CHP liderine, Kürt sorununun çözümü konusunda, Başbakan Erdoğan’a sunulan yol haritasının akıbetini ve Diyarbakır bağımsız milletvekili Leyla Zana’nın girişimini sorma fırsatı da bulduk. Zana’nın, kendisiyle görüşmek için bir talebi olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Her siyasetçiye kapımız açık” dedi. Bu noktada, CHP liderinin önemli bir açıklaması da oldu. “Zana” ismi, Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesinde, Başbakan tarafından zaten zikredilmiş. CHP lideri şöyle dedi:
“Başbakan’la Kürt sorununu görüşürken Zana’nın ismini telaffuz etmişti. Daha sonra Zana böyle bir açıklama yaptı ve sonra da Başbakan’la görüştüler. Başbakan, Zana’nın, sorunun çözümüyle ilgili farklı düşündüğünü, bir düşüncesi olduğunu söylemişti. O söylemden hemen sonra Zana’nın açıklamaları oldu. Aralarındaki görüşmenin ayrıntılarını bilmiyoruz. Sorunun çözümüne kim katkı yaparsa, teşekkür ederiz. Bu sorun parlamento çatısı altında çözülebilir.
Başbakan’la görüştükten sonra Başbakan MHP ve BDP’ye yönelik çok sert bir üslup kullandı. Olumlu iklim bu söylemle tökezledi. Kamuoyu MHP’nin sisteme dahil olması için zorlayabilirdi. Ama olmadı. Gündem çok hızlı dönüştüğü için bu iklimin yaratılmasına katkı verecek süreç de olmadı.”

‘Akil Adamlar’ örgütle görüşebilir
CHP lideri, “PKK’yla müzakere” konusunda, “Meşru zeminde devlet terör örgütüyle masaya oturmaz. Hukuk devletinde olmaz bu” görüşünde. CHP’nin önerdiği Akil Adamlar Kurulu’nun ise sadece PKK ile değil, örgüt dahil herkesle görüşebileceğini savunuyor.