Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Seçmenin nabzını tutmak için Orta Anadolu’nun kentlerini dolaşırken yolumuz Konya’nın Derbent ilçesine düşüyor.
Konya’da seçimin rengi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu.
Dışişleri Bakanlarının, sorumluluk alanları nedeniyle halkla teması alt düzeydedir. Üstelik Davutoğlu, kabineye dışarıdan gelmiş bir isim. Bu nedenle 12 Haziran nedeniyle çıktığı ısınma turundaki performansı merak konusu.
Derbent’te, “onurlu dış politikanın mimarı” anonsları yapılıyor. Küçücük meydanda toplanmış bir avuç insan ise “ne olacak bu Suriye’nin hali” kaygısından haliyle uzak, televizyondan tanıdıkları Taşkent’li hemşehrilerini görmeye gelmiş. Kadınların ellerine tutuşturulmuş bayraklar, seçim otobüsünden yapılan anonslar tek düze bir miting görüntüsü yansıtıyor. Ta ki Davutoğlu gelene kadar.
Bir süre soluklanan Davutoğlu, otobüsün üstüne çıkıyor, eline mikrofonu alıyor ve doğrusu beni şaşırtan bir konuşma yapıyor.

‘Hizmetkâr olmaya geldik’
Atılan her slogana yanıt veriyor. “Derbent bizimle gurur duyuyorsa sırtımız yere gelmez” diyor. Yaşlılarla, kadınlarla, çocuklarla spontan diyaloglara giriyor. “Tek parti Ak Parti” sloganlarına, “Sizin gönlünüzdeki tek parti Ak Parti olacak ama Türkiye’de tek parti dönemi bir daha gelmeyecek” diye karşılık veriyor. “Konya’nın bakanı” diye bağıranları, Başbakan Erdoğan’ın vurgusuyla “Konya’nın bakanı olunmaz, hizmetkârı olunur. Hizmetkâr olmaya geldik” diyerek coşturuyor.
Yani meydanın acemisi gibi bir hali yok. Konuşmasını bitirip otobüsten iner inmez, vatandaşların arasına giriveriyor. Omuzlara alınmaktan korumalar sayesinde kurtuluyor.
Sonra bir eve misafir oluyor. Evin sahibi Himmet Kuşpınar’ın oğlu Bilal Kuşpınar Kanada’da İslam felsefesi profesörü. Davutoğlu’yla Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’ndeki yıllarından bu yana arkadaşlar. İsmihan Kuşpınar’ın ikram ettiği ayrandan içtikten sonra, bir Himmet dedeyi, bir de uluslararası üne sahip oğlunu anlatan Davutoğlu, “Bakın Serpil Hanım Türkiye’deki değişim bu aslında” diyor. Sonra da sadık CHP seçmeni Mustafa Kuşpınar’ı “Sen yine de son güne kadar düşün” diye ikna etmeye çalışıyor.

Derbent-Clinton hattı
Tam o sırada cep telefonunu getirip, “Clinton arıyor” diyorlar. Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı ile 45 dakika sonra görüşmek üzere ayarlama yapılmasını istiyor. Konu malum, Suriye. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ise Davutoğlu’nu dün Emirgazi yolunda yakalıyor.
Ekibi, bakan için Konya’nın ilçelerini kapsayan 31 dosya hazırlamış. Yakın danışmanının yanısıra dış politik gelişmeler konusunda destek amacıyla iki diplomat da bakana eşlik ediyor. Davutoğlu
Konya’dan da ev almış.
Seçim otobüsünde sohbet ederken, miting meydanlarından hoşlanıp hoşlanmadığını soruyorum. “Çok hoş” diyor, halkla içiçe olmanın keyfini çıkardığını söylüyor, vatandaşlardan yanıt aldığını vurguluyor. Ekibindekiler de, bakanın her yere gitmek, herkesle tokalaşmak istediğini, programların saatlerce sarktığını söylüyor.
Davutoğlu’nu, ilçeleri, köyleri gezerken; seçilme garantisi olan etkin bir bakanın, formalite icabı yürüttüğü bir kampanya havasından çok daha farklı bulduğumu söylemeliyim. Dışişleri Bakanı “içeriye” hızla ısınıyor.

Haberin Devamı

Sen yine de son güne kadar düşün

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, arkadaşımız Serpil Çevikcan’la (sol başta) Konya’da arkadaşı Kanada’da İslam felsefesi profesörü olan Bilal Kuşpınar’ın babası Himmet Kuşpınar’ın evine misafir olup ikram edilen ayranlarını içtiler.