Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son KPSS sınavında yaşanan skandal, günden güne boyutlanıyor. Sınavda bazıları evli, 350 kişinin soruların tamamını doğru yanıtladığının ortaya çıkmasıyla başlayan kuşku, soruların sınavdan önce sızdırıldığı ve bunun organize bir biçimde yapıldığı yolundaki kimi kanıtlarla büyüyor.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın, 3 bini aşkın kişinin kopya çektiği yönünde kuşkularının olduğu ve bu kişilerle ilgili ayrıntılı bir inceleme yapıldığını açıklamasının ardından, YÖK’ün hazırladığı ön raporu Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya götürmesi, mutlaka yapılacağı açıklanan 30 bin kişilik öğretmen atamalarının ertelenmesine yol açtı. KPSS ile ilgili soruşturma yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla da ÖSYM’ye polis baskın yaptı. Olayın kriminal boyutuna ilişkin çok kritik bazı gelişmeler de bugün Milliyet’in sayfalarında yer alacak.

Büyük çelişki
Sınavın tamamının iptal edilmesi yönündeki taleplerle, tümden iptal halinde on binlerce kişiye haksızlık yapılacağı yolundaki itiraz, devlet kurumlarını şu anda en çok düşündüren çelişki. Anlaşılan o ki, bu konuda en büyük sıkıntıyı yaşayan kurumların başında Milli Eğitim Bakanlığı geliyor. Bakanlığın, ertelediği öğretmen atamalarını ne zaman yapacağı henüz belirsiz. Sınava bir sene boyunca çalışarak giren ve hakkıyla aldığı puan doğrultusunda atanmayı bekleyen binlerce öğretmen adayının gözü de Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun üzerinde.

Yargı ve YÖK kararı verecek
Çubukçu, bu sorunun hakkaniyetle çözülmesi için büyük çaba harcıyor. Son bir haftasını bu konudaki temaslarla, görüşmelerle geçirdi. Ancak o da herkes gibi YÖK’ten ve yargıdan çıkacak sonucu bekliyor. Dün bu konudaki sorularımızı yanıtlayan Çubukçu, başından beri vurgu yaptığı gibi, ÖSYM’nin bağımsız bir kurum olduğunu ve bakanlık olarak sınavın tarafı olmadıklarını söyledi. YÖK’ün, yargı ile işbirliği halinde araştırmasını yaptığını belirten Çubukçu, “Sınavın bütünüyle iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin kararı verecek olan Yükseköğretim Kurulu ve yargıdır” dedi.
Çubukçu’nun bu işin üstünün hiçbir şekilde örtülmesine izin vermeyeceği açık. Baştan beri takındığı tutum da bunu gösteriyor. Çubukçu, bu yöndeki sorumuza da şu yanıtı verdi:
“Açıklıkla ifade etmek isterim ki her kim bir haksızlığa, usulsüzlüğe sebep olmuşsa, en şiddetli bir şekilde ceza görmesi için mücadele edeceğiz. Hiçbir haksızlığın, usulsüzlüğün yanında olmayız.”

Bir an önce bitirin
Çubukçu, sınava bir yıl boyunca çalışarak giren ve hakkıyla yüksek puan alan binlerce öğretmen adayının yaşadığı travmanın farkında. Bu süreçten en çok zarar görenin adaylar olduğunu da biliyor. Çubukçu, bu nedenle, konuyu soruşturan başta savcılık ve YÖK olmak üzere, tüm kurumlara önemli bir çağrıda bulundu:
“Umarım bu konu, sınava giren adaylar açısından çok da uzamadan, daha büyük zararlara yol açmadan neticelendirilir. Soruşturmanın sağlıklı ve hızlı sonuçlandırılmasını bekliyoruz. Hiç kuşku yok ki belirsizlik bakanlık olarak bizi de etkiliyor. Bu nedenle yargıdan ve soruşturmayı yapan kurumlardan ivedilikle bir karar çıkmasını bekliyoruz. Kimsenin haksızlığa uğramayacağı bir kararın tesisini temenni ediyorum.”
Skandaldaki sorumluların tepeden tırnağa tek tek saptanması, ÖSYM’nin bundan sonra yapacağı sınavların güveni açısından da büyük önem taşıyacak. Bu işin kısa sürede ve yeni soru işaretlerine yol açmayacak biçimde sonuçlandırılması, bu nedenle büyük önem taşıyor.

‘Soruşturma çok çabuk sonuçlanmalı’