Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TÜSİAD YİK eski Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Devlet Bakanı Kemal Dervişin katıldığı Monacodaki konferansta konuşmacı olarak yer alınca gelemedi. Sakıp Sabancı da yine yurtdışındaydı. Koç Topluluğunun grup içi toplantısını YİK ile aynı güne koyması nedeniyle 21 Koç mensubu da Ankarada yoktu.Ankaradaki YİK toplanılarına Başbakan ve Başbakan Yardımcıları düzeyinde katılımlara alışık olan TÜSİAD bu kez ağırlıklı olarak muhalefet partilerinin milletvekilleriyle buluştu.Kokteylde TÜSİADa ilgiyi yokladığımda, YİK Başkanı Muharrem Kayhan, Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhanın geçtiğimiz günlerde dört ayrı üye toplantısı yaptığını hatırlatarak "Başkan nabzı tuttu zaten" yorumunu yaptı. Ankaradaki toplantının en taze konusunun doğal olarak seçim sistemi olmasını beklerken, pek de öyle gelişmedi. TÜSİAD, Ankaraya olağan çıkartmasını ilk kez bu kadar az katılımla gerçekleştirdi. Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısı öncesindeki kokteyle katılımını bildiren 32 işadamı, hava şartları nedeniyle rezervasyonunu iptal ettirdi. Yılmaz rol çaldı TÜSİADda Avrupa Birliğine tam üyelik süreci ve dış politika havası egemendi, kapının dışındaki Arjantin korkusu Hiltona uğramamıştı. Gerek YİKe konuşmacı olarak katılan Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, gerekse TÜSİAD yönetimi 2001 değerledirmesi ve 2002 beklentisi üzerine yoğunlaştı, başlıkları ABye tam üyelik sürecinde insan hakları, hukukun üstünlüğü, demokratikleşme oluşturdu. Yılmazın konuşmasında öfkeli halktan söz etmesinin, kendi partisinden bir milletvekili tarafından "Rol çalıyor" olarak yorumlandığını burada belirtmeliyim. Bolak Yunanlı gibi sözüyle şimşekleri üzerine çekti Kıbrıs polemiğinde TÜSİADın içi rahat. Aydın Bolakın, Özilhanın KKTC sorunu ile AB arasında ilişki kuran sözleri için söylediği "Yunanlı gibi..." benzetmesi şimşekleri çekmiş durumda. Biraz daha cesur olsalar, Bolakı "Sıkıysa atsınlar!" sözü üzerine üyeliği düşürülen Kamuran Çörtükün durumuna getirebilirler. TÜSİAD Haysiyet Divanı üyesi Mehmet Şuhubiye "Üyeler TÜSİADın misyonunu tartışıyor, alınması beklenen bir yol mu var" diye soruyorum. Şuhubi "TÜSİAD el attığı dosyalarda derinleşmeli, yüzeysel kalmamalı. Örneği coğrafya raporunu onaylamıyorum ama Demokratikleşme Perspektiflerini sonuna kadar savuyorum. Belki de yaşım gereği dengeli olma zorunluluğu görüyorum" diyor. Dengeden kasıt, Kıbrıs meselesinde TÜSİAD Başkanı Özilhanın çıkışı mı? Bu soruya "Özilhanın anlatımında sorun yok, üslup tartışılabilir. Ancak bu çıkış çok yerinde oldu, meselenin önü açıldı" yanıtını veren Şuhubi gibi düşünen TÜSİADlı sayısı hiç az değildi. Dinçkök, Vehbi Koçun vakfına başkan oluyor TEV, Dinçkökün üçüncü durağı. Birincisi 30lu yaşlarında TÜSİAD Başkanlığı, 40lı yaşlarında İSO Başkanlığı yapan Dinçkök 50li yaşlarını belli ki vakıflarda sosyal amaca hizmet ederek geçirmek istiyor.Oyakbank Yönetim Kurulu Başkanı Çoşkun Ulusoyun da katıldığı sohbetimizde işadamları "nitelikli insan" noktasında birleşiyor. Ulusoy, "Benden kredi isteyenlerin önce yönetim kadrosuna baktım. Düzgün insansa öder, hiç yanılmadım" derken, Turgut Özalın "Kemik dokusu ile korunan tek organımız beyin. Bürokratlarımızı korumalıyız. Çünkü onlar devletin beyin kadrosu" sözlerini örnek verdi. Kendi grubunda 40 ayrı şirketle aynı ölçüde ilgilenmesinin mümkün olmadığını belirten Dinçkök de, Ulusoyu doğrulayarak, "Kamuda iyi yöneticiyi ödüllendirmek de yok" diyerek, bir ölçüde bürokraside ücretlerin azlığını dile getirmiş oldu. syilmaz@milliyet.com.tr İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanlığından kendi isteğiyle ayrılan Ömer Dinçkök ile karşılaştığımda, yeni görevini öğrendim. Vehbi Koçun kurduğu Türk Eğitim Vakfı (TEV) Başkanlığına geliyor.