YazarlarSessiz kalmayan bürokratın mektubu

Sessiz kalmayan bürokratın mektubu

03.02.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sessiz kalmayan bürokratın mektubu

Sessiz kalmayan bürokratın mektubu


Emlak Konut'u yazdım geçenlerde. Aynı günlerde hem kurumun çalışanlarından, hem de görevinden alınan Emlak Konut eski Genel Müdürü Süleyman Şahin'den notlara ulaşmıştım. Şahin, yazdıklarıma açıklık getirmek için kaleme, kağıda sarılmış. Şahin Yüksek Denetleme Kurulu eski elemanlarından. Yılları, denetim raporu yazmakla geçti. Bugünlerde Emlakbankı'ın kitabını yazmak için masasının başında. Kitabının adı "Son rapor" olacak. Yıllardır Cumhurbaşkanı'ndan, bakanlara kadar devletin her kademesine rapor yazan Şahin'in kitabını merakla bekliyorum...
Emlakbank gayrimenkullerinin Emlak Konut'a devri ile ilgili yazım üzerine, "Ranttan pay kapma yarışındaki işadamı kılığına bürünmüş at sinekleri, esen minik yelde bile sağa sola yön değiştiren öz suyunu yitirmiş yapraklara benzeyen bürokratlar ve bu üçlünün arsız ilişkileri var" cümleleri ile başlayan bir mektup gönderdi Şahin, köşemi kendisine bırakıyorum:

"Emlak Konut Genel Müdürü olarak 25 Kasım 1997 - 19 Mart 2001 tarihleri arasında görev yaptım. Bu süre içinde üç hükümet, beş bakan (vekaletlerle yedi), bir o kadar da Emlakbank genel müdürü değişti. Demem o ki, iki bakanın partilerince görevlerinden azil edildiği, yolsuzluk iddialarının havada uçtuğu bir dönemde, şirketin hakkını kimi bakan ve genel müdürlere karşı korumaktan kaçınmaksızın çalıştım.
27 Ocak günkü yazınızdaki ifadelerimi, kimi okuyucunun, "Görevinden alınmış, üstelik kanunsuz ve usulsüz işlem ve harcamalarda bulunduğu için hakkında dava açılmış koltuk meraklısı ve kanun önünde suçlu birinin hezeyanları, hatta suç bastırma çabaları" şeklinde değerlendirmesi olasıdır. Söylenenler, hakkımda açılan davaların sonucu değil, tersine nedenidir. Devir tarihleri itibariyle geçerli kurlarla yaklaşık 1.2 milyar dolar tutarındaki taşınmaz portföyünün, kamu hukuk kuralları, TBMM ve diğer kamusal denetim organlarının dışında yönetilmesine dönük çabalar, 588 sayılı KHK'nin Resmi Gazete'de yayımlandığı 29 Aralık 1999 tarihinden hemen sonra başladı. Çıkar çevrelerinin yönlendirmeleriyle, mevcut yasal düzenlemeler ile bankanın hak ve çıkarlarına aykırı hareket edenler, bankayı temsil etmek üzere ilgili bakan tarafından atanan iki şirket yönetim kurulu üyesi, bakan danışmanlığını da yürüten bir şirket denetçisi ve banka yönetim kurulu tarafından atanan şirket genel müdür yardımcılarıdır.
İki yönetim kurulu üyesi, önceden hiçbir kamu görevinde bulunmadı, meslekleri elektrik mühendisi ve eczacı, yaşları ise 75 ve 72, genel müdür yardımcıları da, KİT sistemi içerisinde ve şirketin faaliyet alanında hiç çalışmamış olup, birisi de görev öncesi boşta gezerdir. Bunların yasalara aykırı eylem ve işlemlerinin yanı sıra, kimi gruplarla ilişkileri ve yazınızda kullanılan pasaj, aynen ilgili Bakan Faruk Bal'a 9 Haziran 2000'de belgeleriyle yazılı olarak bildirildi. Bakan, adı geçenler hakkında işlem yapma yerine, yasalara ve ilgili olduğu bankanın hak ve çıkarlarına aykırı olduğu gibi, şirketin kamu kuralları ve denetimi dışına çıkarılması sonucu doğuracak işlemin yapılması yönünde talimat vermekten geri kalmamıştır.

Yaklaşık 25 yıl hukuk kurallarının; doğru ve tam uygulanmasını sağlamak doğrultusunda sorumluluk üstlenmiş birinin, (Bal'ın hukukçu kimliği hatırlatılıyor) böyle bir talimatı yerine getirmesi elbette beklenemezdi. Bu nedenle, 233 yılı KHK'nin ilgili bakanların kuruluş üzerindeki yetkilerini belirleyen 40. maddesi sözlü ve yazılı olarak hatırlatılmak zorunda kalınarak talimat uygulanmadı. Talimatın yasalara ve banka çıkarlarına aykırılığı, dönemin Hazine'den sorumlu Bakanı Recep Önal tarafından, ilgili bakana yazılı olarak bildirilmesi üzerine yapılan baskılara ne yazık ki, banka genel müdürü de katıldı. Üstelik kasım krizi yaşanırken... Emlak Konut'a ait taşınmazlar üzerindeki hesaplar, 29 Kasım 2000'de yapılacak TBMM KİT Komisyonu'na genel müdür ve yönetim kurulu başkanı olarak verdiğim konuşma metni, 17 Ocak 2001'e ertelenen toplantıya da güncelleştirilerek gönderdim. Metinde yazınızda kullanılan ifadeler aynen yer aldı ve konu tarafımdan TBMM'ye taşındı.

Emlak Konut taşınmazları üzerindeki mücadelem, görevden ayrılmak zorunda bırakılmam ve hakkımda dava açılmasının bir sonucu değil, nedeni olduğunu kanıtlayan diğer bir husus da, hakkımda açılan davada ileri sürülen "Stajyer öğrencilere verilen yol paralarının kanuna ve usule aykırı" iddiasıdır. İddia sahipleri banka müfettişleri, onların düzenledikleri raporu onaylayan Teftiş Kurulu Başkanı ve Genel Müdür, 10 binden fazla banka personeli gibi gerçeğe aykırı belge düzenlemek ve beyanda bulunmak suretiyle, stajyerlerin 4 ile 6 kat fazlasını aldıkları hususu da dikkatinize sunulur.
(Ekte begeleri mevcuttur)"











KEŞFETYENİ
Survivor'da adaya veda eden isim belli oldu!
Survivor'da adaya veda eden isim belli oldu!

Cadde | 16.05.2025 - 00:39

Survivor All Star'da düellolar oynandı, adaya veda eden isim belli oldu. İşte detaylar...

Yazarlar