Avrupa Birliğinin kalbi Brüksele iner inmez, Conrad Otelde 320 kişiden oluşan 200ün üzerindeki sivil toplum örgütü temsilcisinin oluşturduğu Türkiye Platformu, sesini Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Meral Gezgin Eriş ile duyurdu. Ankara ve İstanbuldan sonra Brükselde noktaladıkları ABye tam üyelik müzakere tarihi talebinin dile getirildiği zirveye, ABdeki 180 kuruluş temsilcisi de katıldı. Takipcisi de biziz Hisarcıklıoğlu, "ABnin Türkiyenin önemini kavradığını karara yansıtmasını bekliyoruz. Kopenhangda alınacak aksi karar Helsinki kararı ile çelişecek ve ABnin tutarlığı konusunda ciddi soru işaretleri doğuracak" uyarısını da yaptı.Avrupa Birliği Ekonomik ve Sosyal Konsey Başkanı Roger Brieschin konuşması dikkat çekiciydi. Briesch, "Sesiniz Brükselden duyulacak. Umarım sivil toplum örgütlerinin bu sesi Ankarada, Kayseride, Edirnede, hükümetinizde de yükselir" yorumu yaptı. Ankarayı geçtik ama Kayseriye işaret etmesi Başbakan Abdullah Gülün memleketini de mi biliyor sorusunu akla getirdi. Hisarcıklıoğlu ve Eriş, Türkiyenin çıkardığı üç aşamalı uyum yasası paketine vurgu yaparak, "Uygulamanın da takipçisi sivil toplum kuruluşları olacak" dediler. Bu arzunun somut ifadesi Türkiyeden gelen uçakta STKlara "Kamu İzleme Platformu" formlarının dağıtılmasıydı. Susurluk hatırlandı "Kopenhangda alacağınız kararla, Türkiyeyi belirsiz bir geleceğe bırakmamalısınız. Bir kıtanın hatta dünyanın barışını sağlayacak katkıyı kararlaştıracaksınız. AB felsefesine bağlı kalacağınıza inanıyoruz."Erişin vurgusu da bundan farklı olmadı. 500 kişiyi Brükselde bir salonda toplamanın gücünü bilerek, Türk halkının yüzde 70inin ABye tam üyeliği istediğinin, 265 sivil toplum örgütünün de bu doğrultuda mücadele verdiğinin altını çizdi.Aynı inanç ve beklenti Brükseldeki toplantıya katılan Brieschde de geldi, yalnız daha derin bir hafızayla... Briesch, Türk kamuoyuna unutturulan Susurluk eylemine değinerek, "Sivil toplumun mum yakma eylemi, daha fazla demokrasi istemekti. Sivil toplum, ifade özgürlüğü, işkence, idam, Kürtçe gibi konulara değer verdi. Şubat, mart ve ağustosta gerçekleşen reformların devam etmesi gerekir."Brieschin tavsiyesi: "Daha fazla insan hakları... Bu şekilde AB size daha çok yakın olacak."Hüsamettin Kavi ve Eriş ile 1995ten sürdürdükleri AB Karma Danışmanlık Konseyi toplantılarının önemini belirten Briesch, 2001 yılında çıkması öngörülen Ekonomik ve Sosyal Konseyin henüz oluşturulmamış olmasına da dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu konuşmasını AB hükümet başkanlarına çağrı ile noktaladı: Yunanlı üyeden mesaj "ABnin 6. maddesi insan haklarına saygılı hukuk devletine bağlılık, serbest piyasa ekonomisi koşullarına uymayı şart koşar. Bu maddeler çoğrafi, tarihi veya dinle ilgili bir konu değildir; ortak prensiplerdir. Somut kriterlerdir, bunlara uymak çok gayret gerektiriyor."Yunanlı üye, Türkiye için hazırlanan ilerleme Raporuna da değinerek "Rapor gerçekçidir, gelişmeleri gösterdiği gibi eksiklikleri de gösteriyor" dedi. Kopenhagın gelecek için karar vereceğini belirten Diamantopoulou, "AB; barış ve insan hakları olan; rekabet ve büyümenin olduğu, cinsel ve inanç tercihlerini gözetmeden birlikte yaşamı önermektedir. Bir yönetişim modeli olarak bu yüzyılın zorlu konuları çözülmekte. Değişik tarihi kökler, bakış açılarının bulunduğu AB, dünyaya mesaj verecek. Türkiye doğru yolda, biz sizin yanınızdayız. İnanıyorum ki AB güçlü mesaj verecektir. Türkiyenin gösterdiği gayretleri takdirle karşılayacaktır" dedi. Yunanlı olduğunu hatırlatan Diamantopoulou, "Kanlı tarihe sahip Balkanlarda ABnin barıştan yana tavrının hakim kılınmasını arzu ediyoruz. Yakın gelecekte Yunanistan, Türkiye bölgedeki refahı paylaşacak" sözleriyle salondan alkış aldı. syilmaz@milliyet.com.tr Gerçekçi ve Türk - Yunan dostluğunu ortaya koyan yaklaşım Yunanlı Avrupa Birliği Komisyonu sosyal işlerden sorumlu üyesi Anna Diamantopouloudan geldi: