Aslında bize has ve trajikomik bir durum. Açıkçası, işsiz kalan teknik direktörler futbol yorumculuğuna başlıyor. Gerçekten bu ülkenin iyi teknik direktörlerinden biri olan Ersun Yenal da aynı şekilde bu sene FOX’ta futbol programında yer alacak. Bir de bir hava vermişler, böyle siyah takım, siyah gözlük... Futbol yorumcusundan çok, bir tetikçi gibi yani. Barok müzik attırmışlar arkaya, daha da bir enteresan olmuş. Yani değişik bir iş yapalım demişler, ama ellerine yüzlerine bulaştırmışlar. Ben Yanal’a bakınca birazdan avını avlayacak Amerikan filmlerindeki “killer” havalarında birini görüyorum!
Reklam faşizmi
Hep söylerim. Bir türlü de çözüm bulunmaz. Şifresiz yayın yapan kanallar hani bir maç buldular mı, artık önüm, arkam, sağım, solum reklam der. Fox da bulmuş maçı, dayamış reklamı. Bir süre sonra maçtan soğuyor insan. Bari maçın durduğu zamanlara denk getirin. Tam atak var, ekranın dörtte biri alttan, tam da oyuncunun kafasında boydan boya reklam!
Her bir dakikada reklam!
Süreler konusunda ikinci devre oturup aralıkları saydım. Maçı bıraktım. Reklam aralıklarının 16 saniyeye düştüğü zaman dilimleri oluyor. Ortalama her 1 dakika sınırı içinde reklam girdi. En uzun aralık benim not aldığım 1 dakika 39 saniye aralığı. Yani bu kadar boşluk tanıyorlar! Maçın 6. 18 dakikasında reklam girmiş sonra 7. 17 dakikasında tekrar reklam, yani en uzun aralıklardan biri buydu. Gerisini düşünün artık.
Ne anlamda?
Futbol yorumları yapanlar yeni yeni “futbol terimleri kitabı” yazıyor sanki. Fox’ta Süper Kupa finalini yorumlayan Bülent Korkmaz, habire “hücumsal anlamda” dedi durdu. Ne demek “hücumsal anlamda?” Yok böyle bir laf, uydurma!
Cennette erkekler kılsız
Cüppeli Ahmet Hoca bu kez Fatih Altaylı ve Murat Bardakçı ikilisinin kıskacındaydı. Daha doğrusu onlar dinledi, Hoca mitralyöz gibi anlattı. Bir insanın durmaksızın bir kere “eee”, “ıı” yapmadan konuşabilmesi ve araya Arapça hadislerden de katıp, onun Türkçe mealini de anlatabilmesi olağanüstü bir yetenek. Ama şöyle bir şey de gördüm; Hoca robotlaşmış. Bir ters soruda, yani o konuşma hızını kesen bir soruda, sanki beyin devreleri alışılagelmişin dışına çıkanca zorlanıyor!
Uzun bir süre Hoca anlattı. Altaylı, Bardakçı ve biz dinledik. Cennete gidecek erkeklerde tüy yokmuş, en güzel suretleri ile orada olacaklarmış. Hocam bir de erkeklerin azma zamanlarında rahatlamalarının da daha akıllı bir yöntem olduğunu söyledi sağa sola zarar vereceklerine! Yani günah filan olmuyor, beylere duyurulur!