Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Habertürk kanalının yeni ekibiyle başladığı günden bu yana, vitrin ismi olan Saba Tümer ayrıldı. Saba Tümer ile konuştum. İstifasını “Çok zor verdim, ama çok güzel bir teklif geldi” dedi. Habertürk ile hiç sorunu olmadığını söyledi.
Star’da yayınlanan “Süperstar Aile” yarışmasında jüri üyeliği teklifi gelmişti. Saba Tümer kabul etti. Kanal bunun yanlış olduğunu ve jüri üyeliğini bırakmasını istedi.
Saba Tümer ise ilk bölüm için söz verdiğini, daha sonraki bölümlerde jüri olmayacağını kanala bildirdi. Ne tesadüf, o sırada CNN Türk’ten bir telefon geldi. Ve “çok iyi bir teklif” yapıldı Tümer’e.
Bir yanda bana göre, tekrar kendini bulduğu kanal, bir yanda da profesyonellik. Çoğumuzun mesleğimiz sırasında rastladığımız konulardan biri yani. Bir gazeteci ya da bir televizyoncu hem mesleğini hem de geleceğini düşünmek zorunda. Tuzu kurular için demiyorum bunu!
Saba Tümer sonuçta bu dünyanın bilinen tanınan isimlerinden biri. Öyle yağla balla da gelmedi. Bu teklifi kabul etti. Tümer başka bir grubun kanalında jüri üyesi olmuş, diğer grup bunu kabul etmemişti. Biraz böyle de bir durum var bu teklifin altında gibime geliyor. 

‘Keşke Olmasaydı’da Süper Vali

24’ün en beğendiğim yapımlarından biri “Keşke Olmasaydı”... Daha doğrusu haber kanalları olarak geçen (ki bizdekilerin haber kanalından çok bize özgü bir formatı olduğuna inanıyorum) kanallar arasındaki başarılı programlardan biri. Özellikle kurgusu çok hoşuma gidiyor.
Karizmatik Vali Recep Yazıcıoğlu’nun kazaya kurban gittiği anları yaşayanlar ve ailesi bu ölümün üzerine konuştular. Oğlu Mehmet Kemal Yazıcıoğlu babasının kaza geçirdiği haberini aldığında “Bu son film bitti” demiş.
İlginç sözleri “Köprü” dizisi ve “Vali” filminde Yazıcıoğlu’nu canlandıran Erdal Beşikçioğlu söyledi; “Kurgusu bile insanın canını sıkıyor”.

Süperstar Aile

Jüri üyesinin yarışmaya adını verdiği bir yapım “Süperstar Aile”. Ajda Pekkan jüri üyesi. Yani artık şarkının nasıl denir, çılkı çıktı. Millet eleştirirken benim “şarkılar ve melodiler” adına savunduğum bir yarışma “Bir Şarkısın Sen” de gerçekten büyümüş de küçülmüş havasının hakim olduğunu gördüm.
Çocukların giyimleri düğün salonlarına giderken “nedime kıyafeti” şeklinde götürülen çocuklar gibi. Kıyafet baloları her daim yapılmıştır okullarda. Ama bunun bir yarışma ile bütünleşip, süreklilik kazanması ve bir yerde, “pavyon ışıkları” tadında verilmesi benide rahatsız etmeye başladı.
“Süperstar Aile” yarışmasından çok Ajda Pekkan’ın jüri üyeliği ile vitrine çıktı.