Bu gondolda yatırım var

Yıllık geliri 1.2 milyar euro’yu bulan Almanya merkezli Hafele, Türkiye’de fabrika kuruyor.
10 milyon euro’ya mal olacak tesiste ara bağlantı sistemleri üretilecek

VENEDİK

Hafele, mobilya, kapı donanım ve aksesuarları, elektronik kilit sistemleri, el aletleri alanında bildiğimiz, gördüğümüz hemen herşeyi üreten Almanya merkezli bir şirket. Almanya ve Macaristan’da fabrikaları var. Buna ek olarak çeşitli ülkelerde 1.500 farklı tedarikçisi bulunuyor. Hafele, bu yıl Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nun prodüksiyon sponsoru oldu.
Tabanlıoğlu onuruna verilen gecenin de sponsorları arasındaydılar. Sanat ve kültür sponsorluklarında aktif biçimde göreceğimiz anlaşılan Hafele Türkiye’nin Genel Müdürü Hilmi Uytun sorularımı Venedik’te yaptığımız gondol gezintimizde yanıtladı...

Venedik Bienali’nin küratörü Reem Koolhaas bu yıl ana temayı ‘fundamentals’ olarak belirledi... Temel olana bir dönüş var. Evde estetik önemli tabii ama fonksiyonellik de çok önemli...
Haklısınız, günümüz insanı yaşadığı ortamda kendini daha çok ifade etmeye çalışıyor. Mutfağında banyosunda, kendini anlatmaya çalışıyor. Orada da mutlu olmaya çalışıyor. Mutlu olmasının bir tarafı işlev. Neye ihtiyacı var, hangi zorluklardan kaçınmak istiyor. Bunun yanında da uyum, şıklıkla ilgili beklentileri var.
Türkiye özellikle son 10 yılda zenginleştiği için insanlar artan gelirini önce hanesine harcıyor. Hanede beklenti ise kendini daha iyi hissettirecek ürünlere sahip olmak. Bienal’de de bunu gördük. Öncelikle temel ihtiyacın karşılanması gerek. Buna mani olan eklentiler mutsuz kılıyor. Mutfakta yemeği yaparken, eğilirken, dönerken rahat olmak istiyor.

Hafele mutfak kurgusu nasıl ortaya çıktı?
91 mutfak üreticisini bir araya getirdik. Kalite noktaları oluşturduk. Bunlar yaptıkları mutfak ve banyolarda sadece Hafele ürünleri kullanıyor. Dolayısı ile tüm donanım ürünleri Hafele’nin garantisi altında. Tüketici hazır mutfak almak yerine kalite noktalarına gelerek gönlündeki mutfağı yaptırıyor. Bu model, Vietnam’dan başlayarak dünyaya modelleniyor şimdi. Türkiye’de neredeyse yok olan mutfak yenileme pazarını tetikledik. Yaklaşık 190 orta ölçekli konut projesinin mutfağını biz tasarladık. Bütün büyük otellerle çalışıyoruz. Sadece Hafele ürünleri satılan, yazılımları, eğitimleri sağlayan mağazalar 2007’de, ilk kez Türkiye’de açıldı.
2014’te sayıları 21’e ulaştı. Hafele Holding dünyasında ilk kez Türkiye’de kurulan bu mağaza konsepti Çin, İspanya, Meksika, Hindistan ve Litvanya’da da kurgulandı.

Türkiye’de üretiminiz var mı?
Şu anda yok. Türkiye’de bize mal üreten firmalar var. Bağlantı sistemleri ve aksesuar üzerine fabrika yatırımı yapılacak. Satın mı alalım, yoksa sıfırdan mı kuralım noktasındaydı planlar. Satın alma işi uzadı.
Şimdi sıfırdan fabrika kurma üzerinde çalışıyoruz. Bir iki yıl içinde Hafele, Türkiye’de üretime başlayacak. Fabrika İstanbul dışında olucak. İstanbul’da arazi çok pahalı. Mali danışmanlar fabrika yatırımı için, teşvik bölgelerini karşılaştırıyor.

Ne kadara mal olacak?
Minimum 10 milyon euro.

Akordiyon mutfaklar moda

Mutfakta bu yıl trend ne?
Büyük mutfaklarda ada mutfaklar çok isteniyor. Renklerde temel renk her zaman beyaz. Beyazın rafineliği, temizliği bilinç altındaki hijyenle ilgili bir bütünlük sağlıyor. Ancak bu yıl, mavi ve içinde yeşilin olduğu doğal renkler ve kaplamalar tercih ediliyor. İstenildiğinde kapatılan akordiyon mutfaklar çok istenmeye başladı. Villaların çatı katında, ofislerde, 1+1’lerin üst segmentinde çok talep ediliyor.
Küçük evlerde özellikle misafir geldiğinde salonun içindeki mutfak kapanıyor ve görülmüyor böylece. Salonla, mutfağı sürme cam kapılarla ayırmak da çok moda.

Türkiye’de bir kentsel dönüşüm furyası yaşanıyor. Merkezin dikkatini çekiyor mu? Sizin büyümenize yansıması nasıl?
Çekmez mi!? Kentsel dönüşümün tetiklediği büyük bir büyüme var. Bir taraftan da kişi başı gelir artıyor. Artan gelir düzeyi kendini tercihlerde belli ediyor. Birey daha seçici, daha bilinçli, daha talepkar. Müteahhitin özenmeden verdiği bir mutfağı kabul etmiyor. Kalite noktalarımıza çok fazla mutfak ve banyo talebi geliyor. Türkiye Hafele, 41 ülke arasında şu anda en büyük 5. operasyon. Ki, 31. ülke olarak kurulduk. Açıldığımızdan bu yana büyüme şampiyonuyuz. Geçen yıl yüzde 110 büyüdük. Bu nedenle üretimi ajandalarına aldılar.
Türkiye otomobil, tekstil, makine her türlü ürünü üretiyor. Çin’de üretimin pahalı hale geldiği bir dünyada Türkiye, kesinlikle Çin’den sonraki temel üretici olacak. Hafele için de önemli bir üretici haline gelecektir. Çok da mutlu olduğum bir gelişme bu...

Değişen beklentileri nasıl karşılıyorsunuz?
Hafele, her yıl Ar-Ge’ye 2 milyon euro fon harcıyor. Dünya çapında 150’den fazla patentin sahibiyiz. Sürekli pazar araştırmaları yapılıyor. Mesela motorla çalışan sistemler. Basıyorsunuz TV’niz görünmüyor. Dolabın içine giriyor, kayboluyor. Gardırobun içindeki bir ışıklı askı borusu siyahla, laciverti karıştırmanıza mani olur. Eşinizi uyandırmadan giyinip çıkabilirsiniz. Her evde problemdir; duş sonrasında ayna buğulanır.
Oysa aynanın arkasında ufak bir rezisdans olursa aynanın ortası hep buharsız kalıyor. Biz bütün bunları yapıyoruz. Hayatın içindeki tebessümdür bu. Gardırobun içindeki kravatlık, eteklik, çöp tenekesi sistemleri, cam sürme kapı, mobilya kulplarından tutun da, mutfaktaki her türlü aksama, banyoda kadınların makyaj malzemelerini organize edecek plastik aksamlara kadar yüz bir ürün koduyla varız.

24 saat sanat

Dünyanın en önemli güncel sanat ve mimarlık etkinlikleri arasında sayılan Venedik Bienal’ine bu yıl Türkler damga vurdu.

Önce, İKSV Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın ön ayak olduğu Türkiye Pavyonu’nun açılışı, arkasından Maça Kızı’nın Tabanlıoğlu onuruna düzenlediği gece uzun süre konuşulacak etkinliklerdi. Bienal’de gezdiğim ülke pavyonları içerisinde en ilginci ise Amerikan pavyonuydu.
Amerika dünya mimarisine hakim olduğunu, şirketlerinin dünyanın çeşitli ülkelerinde yaptığı mimari yapıtlarını sergileyerek gösterdi. Türk Pavyonu da çok ilgi çeken bölümler arasındaydı. Schüco ve Vitra eş sponsorluğunda gerçekleştirilen Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde bu yıl ilk kez yer alan Türkiye Pavyonu’nda, küratör Tabanlıoğlu ve ekibinin gözünden Taksim Salı Pazarı, AKM, Bab-ı Ali Büyükdere Caddesi gibi üç mekandan oluşan ‘Hafıza Mekanları’ adlı proje sergilendi.
Pavyonun destekçileri arasında; Akbank, Mahveş-Dalınç Arıburnu, Berrak-Nezih Barut, Raif Dinçkök, Füsun-Faruk Eczacıbaşı, Vuslat Doğan Sabancı, Oya-Bülent Eczacıbaşı, ENKA Vakfı, Nesrin Esirtgen, Eti, Can Has, Öner Kocabeyoğlu, Maça Kızı, Tansa Mermerci, Polimeks, Saha, Taha Tatlıcı, Garanti Bankası, Vehbi Koç Vakfı, Zafer Yıldırım, Yıldız Holding var.

Soprano da vardı darbuka da
Maça Kızı’nın organize ettiği, Isola Di Giorgio Maggiore adasındaki resepsiyona katılım çok yüksekti. İş dünyasından Caroline Koç, Oya Eczacıbaşı, Banu Yentür, hamdi akın, Mustafa-Lüset Taviloğlu, Nezih-Berrak Barut, Ayşegül-Cem Şengör çifti, Levent Kızıl, Özcan Tahincioğlu, Erden Timur, Zafer Yıldırım, Arzu Uludağ Elazığ geceye katılan isimlerdi. Oyuncu Selma Ergeç, Dice Kayek markasının yaratıcısı Ayşe ve Ece kardeşler, Tansa Mermerci Ekşioğlu’na Burhan Öçal’ın performansını en ön sırada izlerken rastladım. Yabancı basın, bienal temsilcileri herkes oradaydı. Türk İş dünyasını ilk kez bu kadar eğlenirken gördüm.

Müze Tabanlıoğlu’na emanet
Gecenin asıl kahramanı müzik ve yemeklerdi. Tepsilerde processo da vardı, rakı da... Espresso da, Türk kahve markası Selamlique de... İtalyan opera muziğinden oryantal havaya geçildi. Partide, İKSV’nin radyo kuracağını öğrendim. Ekim gibi dinlemeye başlayacağız. 24 saat yayın yapacak radyoda, İKSV’nin yayın haklarını aldığı konserlerden de yayınlar olacak... Diğer bir haber de Mustafa Taviloğlu’ndan... Sanat çevresinin merakla beklediği müzesinin mimarlığını Tabanlıoğlu yapıyormuş. Bu arada Tabanlıoğlu Mimarlık, son dönem projelerini kapsayan “Tabalıoğlu Mimarlık: Saydamlık ve Modernite” adlı kitabının dünya lansmanını da Venedik’te yaptı. Melkan ve Murat Tabanlıoğlu’nun ev sahipliğinde Cipriani’de verilen davette yabancı basın da vardı. Tasarımını, Venedik Bienal’inin de grafik kimliğini tasarlayan Irma Boom’un yaptığı, Rizzoli’den çıkan ve tüm dünyada satışa sunulan kitabı Amazon, 85 dolardan satışa çıkardı. Bir haber de Hafele’den... Şirket, Türkiye’de üretim yapacak.