Hazar’ın kıyısında keşif turu

Son yıllarda yurt dışı tatil seçeneklerimiz arasındaki yerini güçlendiren Bakü, hem yeni yerler görmek hem dinlenmek hem de eğlenmek isteyenlerin tüm beklentilerini karşılıyor. Üstelik bütün bunları yapmak için uzun ve pahalı vize süreçleri gerekmiyor. “Kendimi yabancı bir dilde nasıl anlatırım” derdi de yok.

Tarihten gelen sıkı bağlar ve günümüzdeki sıcak dostlukla kendimizi, “İki devlet tek millet” diye özdeşleştirdiğimiz Azerbaycan, aynı zamanda ilgi çekici tatil ve seyahat seçenekleri de barındırıyor. Gündüzleri Hazar’ın kıyısında iyot kokusunu içinize çeke çeke hem tarihsel hem modern mimarinin tadına varmanız, geceleri de aileniz ve arkadaşlarınızla gönlünüzce eğlenmeniz mümkün.

Bakü güzel şehir. İstanbul Havalimanı’ndan 3 saatlik bir yolculuğun ardından şehrin merkezine 20 dakikada ulaşıyorsunuz. Sonrası bir gastronomi ve kültür şöleni deneyimi.

Ülkenin en büyük şirketi SOCAR’ın davetlisi olarak F1 yarışlarını izlemek için gittiğimiz şehirde zengin kültürel mirası ve doğal yapısıyla öne çıkan Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de önce, eski şehir (İçeri Şeher) dedikleri, UNESCO Dünya Mirası listesine dâhil olan birçok yapının yer aldığı bölgeyi gezdik. Bakü’nün kalbinde bulunan eski şehir bölgesi tarihi mekânlara yürüyüş mesafesinde. 1000 yıllık geçmişinin tüm ihtişamıyla Kız Kalesi başta olmak üzere birçok tarihi yapıyı aynı yarımada içinde gezerken çayınızı kahveniz içip yemeğinizi yiyebiliyorsunuz.

Bir Monako bir Bakü

Geçtiğimiz hafta sonu Formula1 Azerbaycan GrandPrix 2023 şehir yarışını tribünden izlerken bir yandan da modern Bakü dedikleri bölgenin güzelliklerini keşfettim. Bakü, 2017 yılından beri Formula1 yarışlarına ev sahipliği yapıyor. Monako ile birlikte dünyanın iki şehir içi yarışından birinin ev sahipliğini yapan Bakü’de kent günler öncesinden yarışa hazırlanmış, yollar kapatılmıştı. Heyecanla bütün şehrin takip ettiği Dünya Şampiyonası’nın 4’üncü ayağı olan Azerbaycan Bakü Grand Prix’sini Red Bull pilotu Sergio Perez kazandı. Yarışlara halkın ilgisi yoğundu.

En büyük yatırımcı

Yarışları birlikte izlediğimiz SOCAR Türkiye İletişim Grup Direktörü Özlem Kaya ile yaptığımız sohbette SOCAR’ı da yakından tanıma fırsatı yakaladım. Dünyanın en büyük petrol üreticileri arasında yer alan Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR, 2008 yılında Özelleştirme İdaresi’nden Petkim’in yüzde 51 hissesini satın alarak Türkiye’de faaliyete başladı.

O günden bu yana da yatırımlarına ve üretimine hız kesmeden devam eden SOCAR, Türkiye pazarına girdiği 15 yıldan bu yana gerçekleştirdiği 18 milyar doları aşan tutardaki yatırımlarıyla, Türkiye’nin en büyük dış yatırımcısı olmakla birlikte aynı zamanda en büyük endüstriyel holdingi.

Sosyal sorumluluk alanında da etkinler. Deprem bölgesine yakın akaryakıt istasyonlarından tüm ambulans, itfaiye araçları, AFAD ve diğer kuruluşların kurtarma araçlarına yaklaşık 370 bin litre ücretsiz yakıt desteğiyle arama-kurtarma çalışmalarının kesintisiz devam etmesini yardımcı oldular. Ayrıca AFAD, Kızılay, ilgili valilikler, belediyeler, seçili vakıf ve derneklere destek amacıyla yaklaşık 100 milyon TL tutarında destek fonu oluşturan şirket, yaklaşık 52 milyon TL tutarında çadır, jeneratör, hijyen malzemeleri, ısıtıcı gibi temel ihtiyaç maddelerini bölgeye gönderdi.

Fütüristik mimari

F1 yarışları, Hazar Denizi kıyısı boyunca yürüyebileceğiniz Bakü Bulvarı’nın da olduğu modern Bakü dedikleri bölgede yapıldı. Bölgede, Türk gayrimenkul şirketi CCN İnşaat’ın yaptığı Alev kuleleri başta olmak üzere, yeni mimari yapıları keşfedip keyifli manzaralar eşliğinde gezebiliyorsunuz.

Azerbaycan’ın en önemli yapılarından biri olan ve fütüristik mimarisiyle dikkatleri çeken, dünyaca ünlü mimar Zaha Hadid’in tasarladığı ve Murat Çeçen’in şirketi CCN İnşaat’ın yaptığı Haydar Aliyev Kültür Merkezi de Bakü’de görmeden dönülmemesi gereken yerlerin başında geliyor.

Binanın genel şekli, yerden göğe doğru dalga benzeri bir yükselişi ve ardından yeryüzüne kademeli olarak inişi andırıyor. Azerbaycan mitolojisinde yer alan Hazar Denizi’ni simgeleyen bu mimarı sadece post-modern mimariye bir övgü değil, aynı zamanda sonsuz bir döngünün tasviri gibi.

Geceler ve lezzetler

Bakü aynı zamanda gece hayatıyla ünlü bir şehir. F1 için şehre gelenler bazıları otellerde, bazıları barlar caddesinde olan mekânlarda doyasıya eğlendiler. Eğlence noktalarından, alışveriş caddelerine daha birçok imkâna sahip Bakü’de Azerbaycan yemekleri keyfi taçlandırıyor. Yoğurt çorbası dovğa, nar ve kestane ile pişirilen kuzu yahnisi nar qovurma, soğan, kuru üzüm ve ceviz ile doldurulmuş balık levengi, hıngel mantısı, gence baklavası, lüle kebabı gibi spesiyaller mutlaka yenmesi gerekenler arasında.

İstanbul Modern, Boğaziçi ışığıyla yeniden…

Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern’in yeni binası ve sergileri ziyarete açıldı.

Bina, dünyadaki simge kültür sanat kurumları ve müzelerin mimarisinde imzası olan Renzo Piano’nun kurucusu olduğu Renzo Piano Building Workshop (RPBW) tarafından tasarlandı.

10 bin 500 metrekarelik kullanım alanıyla sergi ve programlara ev sahipliği yapan beş katlı müze binası; büyük sergi salonları, çok amaçlı mekânlar, ofisler, eğitim ve farklı kültürel etkinlikler ile diğer faaliyetler için alanlar barındırıyor. Boğaziçi’nin ışık yansımalarıyla pırıldayan sularından ilham alınarak tasarlanan bina, üç boyutlu biçimlendirilmiş alüminyum panellerle kaplı cephesiyle günün her saatinde değişen güneş ışığı ve sudan gelen yansımalarla ışık ve gölge oyunları yaratıyor.

Ziyaretçi için daha çok alan yaratmak amacıyla ücretsiz olarak kurgulanan zemin katta; kütüphane, bilgilendirme noktaları, eğitim atölyeleri, kafe ve mağaza bulunuyor.

Perşembeleri ücretsiz

Galataport’ta konumlanan müzenin koleksiyon ve süreli sergi salonları ikinci katta. Boğaziçi ve Haliç’in buluştuğu özel bir konumda yer alan İstanbul Modern, binanın çatısını tamamen kaplayan yansıtma havuzu ve üzerine yerleştirilen platform ile suyun üstündeki kent yansımasıyla denizi bütünleştirerek benzersiz bir seyir deneyimi sunuyor. Perşembe günleri ücretsiz olarak gezilebilen müzeyi bir an önce ziyaret edip, özellikle Olafur Eliasson, Refik Anadol gibi sanatçıların mekâna özgü ürettikleri yerleştirmeleri görün.

Topluma katkısı sürüyor

Vehbi Koç Vakfı’nın eğitim, kültür ve sağlık alanlarında ülkemizin yetiştirdiği veya gelişimine katkıda bulunduğu örnek insanları ve kurumları teşvik etmek amacıyla her yıl takdim edilen “Vehbi Koç Ödülü”nü bu yıl Genco Erkal ve Dostlar Tiyatrosu aldı. Genco Erkal ödülü, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç’un elinden aldı.

Ömer Koç, Divan Kuruçeşme’de düzenlenen ödül töreninde yaptığı konuşmasında; “Vehbi Koç, yaşamı boyunca ‘Ülkem varsa ben de varım. Demokrasi varsa hepimiz varız’ şiârıyla, çağdaş ve müreffeh bir Türkiye ülküsüne hizmet etti. Kendi ifadesiyle ‘İnsanî ve millî bir vazife addederek zevkle yaptığı’ hayır işleri, ülkemizin ilk özel vakfı olan Vehbi Koç Vakfı tarafından ne mutlu ki daha da büyütülerek sürdürülüyor. Vakfımız bünyesinde, her biri kendi faaliyet alanlarında mükemmeliyet merkezi addedilen eğitim, sağlık ve kültür kurumlarımızla, ayrıca yine bu alanlarda desteklediğimiz projelerle, ülkemizin sadece ekonomik büyümesine değil, toplumsal kalkınmasına da katkıda bulunmayı sürdürüyoruz.’’

Sanata destek

‘’2023 fevkalâde özel bir yıl… Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün zamanının çok ötesinde ve Türkiye için hâlâ tek geçerli yol olan çağdaş vizyonuyla kurduğu Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını kutlayacağız’’ diyen Ömer Koç şunları kaydetti: ‘’Büyük Önder’in: ‘Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hattâ reis-i cumhur olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız’ ve ‘Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa, tam bir hayata mâlik olamaz’ vecîzeleri, O’nun Cumhuriyet değerleriyle özdeş muâsır medeniyet algısını ve sanata, sanatçıya, kültüre verdiği desteği açıkça gösteriyor. Vehbi Koç Ödülü’nü böylesine anlamlı bir yılda, kültür ve sanat alanında duayen kabul edilen bir memleket sevdalısına ve kendisinin de kurucularından olduğu çok kıymetli bir sanat kurumuna takdîm etmekten büyük memnuniyet ve gurur duyuyoruz.”