Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sanat eseri taşımacılığının önde gelen firmalarından Asya Nakliyat’ın ortaklarından Ebru Demirel, “Bu nazik bir iş, yurtdışında sanatçılar yapar. Part-time çalışacak sanat eğitimi almış insanlara kapımız açık” dedi

İstanbul sanatsal etkinliklerle dolup taşan bir şehir artık. Ziyaretçi akınına uğrayan Contemporary İstanbul, Art International, İstanbul Bienal’i uluslararası çaptaki etkinliklerimiz. Tabii İstanbul Modern, Sabancı Müzesi, Pera Müzesi, Arter ve onlarca müzede açılan sergiler...
İstanbul sanat piyasasının ulaştığı büyüklük yeni bir iş kolu da yarattı. Sanat taşımacılığı... Taşıma işinde 52. yılını dolduran Asya Nakliyat, 1993’te Bienal eserlerini taşımakla başladığı yolculuğu başlı başına bir organizasyon haline getirmiş. Kültür Bakanlığı, Sotheby’s, Christie’s, İstanbul Modern, Borusan Sanat, Pera Müzesi, Salt, Rampa, Cer Modern müşterilerinden birkaçı.

Nakliyatta çalışacak  sanatçı aranıyor

VIP taşıma

Asya Nakliyat bir aile işletmesi. 1963’te Ankara’da baba İlhan Demirel’in kurduğu ve hala aktif olarak içinde olduğu şirketi kızları Hülya Demirel, Ebru Demirel ve Banu Demirel Demirci büyütüyor. 30’lu ve 40’lı yaşlarını süren pırıl pırıl üç genç kadın. Türkiye’ye gelen üst düzey yabancıları da onlar taşıyor. Boeing, Coca Cola, BP, Siemens, Microsoft, ING Bank, Philip Morris, Ericsson taşıma işindeki müşterilerinden sadece birkaçı.
Sadece global şirketler mi? 50 yıldan bu yana diplomatları, Dünya Bankası gibi uluslararası kurum görevlilerini ve yabancı yatırımcıların evlerini taşıyorlar. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i de İngiltere’den onlar taşıdı.
Ancak biraz Ankara ölçülülüğü, biraz yaptıkları işin mahremiyetinden olsa gerek işleri hakkında da, kendileri hakkında da konuşmaktan hoşlanmıyorlar.
Hani sanayide entegre denir ya, öyle bir sistem kurmuşlar. Lüks taşıma hizmeti veriyorlar. Piyano taşımada uzmanlaşmış personelleri dahi var. Ama bununla kalmamışlar. Diyelim ki eşyalarınız evinize sığmıyor. Depolarında belli bir ücret karşılığında, en iyi koşullarda yıllarca tutabiliyorsunuz. Yer bulmakta zorlandığınız sanat eserlerinizi de müze standartlarında inşa ettikleri sanat deposunda istediğiniz kadar tutabiliyorsunuz. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Demirel Uluslararası Ev Eşyası Nakliyeciler Organizasyonu FIDI’nin yönetimine giren ilk kadın nakliyeci ve de ilk Türk.

Sanat deposu açtılar

Sanat eserlerini muhafaza etmek zor olmuyor mu?

Türkiye’deki ilk ve tek ısı ve nem kontrollü depoya sahibiz. Yangın söndürme sistemi argon gazı ile sağlanıyor. Ki bu gaz alevleri birkaç saniye içerisinde imha ediyor. Hiçbir kör noktası bulunmayan kamera kayıt sistemiyle sürekli kayıt ve gözlem altında eserler. Ev eşyasında depolama hizmetini Ankara, İstanbul, İzmir ve Adana’da bulunan depolama tesislerimizin yıllardır veriyoruz zaten.

Çalışanlarınız dil biliyor mu?

Hepsi en az bir yabancı dil biliyor. Ofiste Amerikalı, Alman, Fransız çalışanlarımız var. Toplam 116 kişiyiz.

Haberin Devamı

Futbolcuların eşyası CEO’lardan fazla

Haberin Devamı

Taşıdığınız futbolcular var mı?

Galatasaraylı Drogba’yı taşıdık. Fenerbahçeli Diego Ribas’ın eşyalarını yeni teslim ettik. Şimdi Beşiktaşlı Sosa’nın eşyalarını teslim edeceğiz.

Haberin Devamı

CEO’ların mı daha çok eşyası oluyor. Futbolcuların mı?

Futbolcuların. Son yıllarda bazı büyükelçiliklerin ve CEO’ların çok az taşıma hakkı olduğunu görüyoruz.
Dededen kalınca farklı!

Türk koleksiyonerleri nasıl buluyorsunuz?

Şahaneler. Gördüğüm kadarıyla çok yabancı eser de almaya başladılar. Ancak eserin korunması noktasında aynı ihtimamı göstermeyen bir kesim de var. Bunlar daha çok dededen, babadan kendisine koleksiyon mirası kalanlar. Geçen evlerindeki eserleri depomuza bırakmak isteyen bir müşterinin evine gittik.
Bazı tabloları kaloriferin yanından aldık. Ki biliyorsunuz ısı eser için en kötü ortamdır. İnsanların evinde yer yok, eserler tıkış tıkış. Yazık, depomuza getirsinler.

Atatürk’ün selanik’teki evini de o taşıdı

Bugüne kadar yaptığınız en ilginç işi sorsam...

Atatürk’ün Selanik’teki evini taşımamız. Kültür Bakanlığı, Atatürk’ün Selanik’teki evini restore ettirdi biliyorsunuz. Bizzat kendim eşlik ettim bu taşımaya. 2012 Temmuz’unda taşıdık. Zübeyde Hanım’ın yatağı, misafir odası, Atatürk’ün giysileri, eldivenleri, şapkası, halılar, dolaplar. Atatürk’ün eşyalarına dokunmak çok heyecan vericiydi.
Kültür Bakanlığı sürecin yönetimi için Edirne Müzesi’nin müdürünü görevlendirmişti. Arabayla kendisini Edirne’den aldım ve hayatım boyunca unutamayacağım o süreç başladı. Araba ile Selanik’e gittik. Her işimizde olduğu gibi en ufak parçanın dahi resmini çektik. Eşyaları paketlendikten sonra sandıklara koyduk. Yunan polis eskortuyla sınıra kadar geldik. Sonra devreye Türk polis eskortu girdi. Geçen yıl da Cumhurbaşkanlığı envanterindeki tabloları taşıdık,
Yaklaşık 25 kadar tabloyu restorasyon için Cumhurbaşkanlığı’ndan alıp polis eskortu eşliğinde İstanbul’a getirdik. Restorasyonu biten eserleri aynı şekilde geri götürdük. 14. yüzyıldan tablolar vardı. Eski Cumhurbaşkanımızın eşi Hayrünnisa Gül süreci bizzat takip etti.

Nakliyatta çalışacak  sanatçı aranıyor

Atatürk’ün Selanik’ten getirilen gömleği.

Şoförler dahi özel eğitim aldı

Sanat eseri mi taşımak daha riskli, ev eşyası mı?

Sanat eseri taşımak daha riskli. Çok şükür 50 yıldır bir kazaya uğramadık. Sanat eserinin yerine yenisini koyamazsınız. Sanat eseri nedir, müzecilik nedir? Çalışanlarımız bütün bu eğitimleri aldılar. Bu eğitime sadece üst düzey değil paketleyiciler, şoförler dahi katıldı. Eseri tutma şekli dahi farklıdır. Mesela sanat eserinin sarılacağı kağıdın asidite oranı.
Yanlış kağıtla paketleme dahi esere zarar verebilir. Eserler, eserin türüne göre özel malzemelerle ambalajlanıyor. Yurt dışında o kadar nazik bir iştir ki bu, taşıma işinde sanatçılar, sanat eğitimi almış insanlar çalışır. Türkiye’de maalesef sanat eğitimi almış insanlar henüz nakliye sektöründe çalışmaya sıcak bakmıyorlar. Küçümsüyorlar. Part-time çalışacak sanatçılar, sanat eğitimi almış insanlara kapımız açık.

Türk konukseverliğinden şirket doğdu

Gözlemlerinize göre yabancıların en çok zorlandıkları konular neler?

Türkiye’de gündelik hayatta İngilizce hala çok az kullanılıyor. Telefon, doğalgaz, suyu bağlatmakta büyük sorun yaşıyorlar.
Çocuklarına okul bulmak sonra. Birçok yabancı CEO’nun eşi son derece mütevazı bir hayat yaşıyor. Çoğu öyle şoförlerle falan gezmiyorlar. Çoğu dolmuş kullanıyor. Toplu taşımanın kalabalıklığı, kısıtlı olmasından yakınıyorlar.
Uzun yıllar boyunca müşterilerimize Türk konukseverliği ile bu hizmetleri verdik. Baktık bu iş mesaimizin büyük kısmını almaya başlıyor. Bunu Bedel Mobility Solutions adında ayrı bir şirket haline getirdik. Bedel, Türkçesi yeni bir yere yerleşme, yerleştirme anlamına gelen relocation hizmeti veriyor. Yabancının çalışma ve ikamet tezkeresinin alınmasından tutun, kiralık ev bulmaya, mobilya kiralamaya kadar sayısız hizmet veriyoruz.

Kağıdı bile özel

Fuarlarda, Bienal’de mesela, ruhsal detoks için önünde saatlerce durduğumuz eserler oraya nasıl geliyor?

Sanat eseri taşımacılığımız 1993 yılında ilki yapılan İstanbul Bienali ile ivme aldı. Himetlerimizi Asya Fine Arts International adı altında ayrı bir organizasyon haline getirdik. Başına Banu geçti. Sanat eserleri daha çok hava yolu ile nakil edilir.
Kimi eserler ısı-nem kontrolünü belli bir süre sabit tutabilen sandıklara ihtiyaç duyar, kimi eserler ise standart bir sandık ile taşınabiliyorlar.

Nakliyatta çalışacak  sanatçı aranıyor

Ebru Demirel’in koleksiyonundaki bir tabloyu itinayla taşıdık!

Sandık sandık ‘Queen’s head’

Obama Ankara’ya geldiğinde eşyalarını siz taşımıştınız değil mi?
Amerikan büyükelçiliği ve konsolosluğunun onaylı nakliyecisiyiz. Dünyanın önde gelen çok uluslu şirketlerinin yanı sıra diğer bir çok büyükelçilik ve konsolosluğa hizmet veriyoruz. Obama başkan seçildiğinde ilk yurtdışı seyahatini Türkiye’ye yaptı.
Beraberinde getirdiği bütün eşyaları kaldığı otele teslim ettik. Aynı şekilde Kraliçe’nin Türkiye ziyareti esnasında beraberinde getirdiği kişisel eşyalarını da biz taşıdık. Şapkalarının olduğu özel sandıklar vardı. Üzerinde ‘Queen’s Head’ yazıyordu. Büyük bir özenle taşıdık.