Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Nükleer silaha karşı  savaşan Türk kadını


Erkeklerin savaşlarla yaşanılmaz hale getirdiği dünyada bir Türk bilim kadını barışı sağlamak için gece gündüz çalışıyor. BM Uluslararası İzleme Sistemi Direktörü
Nurcan Meral Özel, "Dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın nükleer denemeleri tespit ediyoruz, nükleer silah yapımının önüne set çekeceğiz" diyor

Kuzey Kore bu yıl nükleer silah üretmek için iki deneme yaptı. BM bünyesindeki Nükleer Silahların Yasaklanması Örgütü Uluslararası İzleme Sistemi bu denemeleri network’ünden kayıt etti. Kuzey Kore’nin geçtiğimiz 10 yıl içinde gerçekleştirdiği 5 nükleer deneme dahil dünyada hiçbir ülke Uluslarası İzleme Sistemi’nin tespit edemeyeceği bir deneme gerçekleştiremiyor.
Patlatmanın atmosferde, yeraltında veya denizaltında olmasının bir önemi yok. İzleme sisteminin devasa ağından hiçbir ülkenin gizlenebilmesi mümkün değil. Bu yüksek teknolojiyi kullanan İzleme Sistemi’nin başında ise bir Türk bilim kadını var.
Nükleer denemelerin kapsamlı yasaklanması antlaşması henüz yürürlüğe girmediği için denemeler engellenemiyor. Başta Pakistan, Hindistan olmak üzere antlaşmaya mesafeli duran ülkelerin tavırlarının değişmesi ve antlaşmayı imzalayan ülkelerin aynı zamanda sözleşmeyi onaylaması durumunda bu denemeler yapılamayacak.
BM Nükleer Silahların Yasaklanması Örgütü Uluslarası İzleme Direktörü Nurcan Meral Özel, nükleer silah üretimi için harcanan milyarlarca doların insanlığın refahı için kullanılmasına harcanacak günlerin çok da uzak olmadığını düşünüyor. Dünyada bugün ülkelerin elinde bulunan nükleer silah stoğu yaşadığımız hayatı ortadan kaldırabilecek düzeyde. Nazım Hikmet’in ‘Kız Çocuğu’ şiirinde anlattığı gibi çocukların nükleer silahlarla savaşlarla ölmeyeceği bir dünyanın peşinde koşan Prof. Dr. Nurcan Meral Özel sorularımı yanıtladı.
Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Örgütü ne yapar? Nasıl bir organizasyon bu?
Bu antlaşma kapsamında taraf ülkeler kontrolleri altındaki herhangi bir yerde, her türlü nükleer patlamayı yasaklamayı ve önlemeyi taahhüt eder. Her türlü nükleer silah deneme veya diğer nükleer patlamalara sebep olmaktan, teşvik etmekten veya bunların uygulanmasına herhangi biçimde bizzat katılmaktan kaçınmayı da taahhüt eder. Söz konusu anlaşma 1996 tarihinde imzaya açılmış, hükümetimiz tarafından da 3.11.1999 tarihli 4462 numaralı kanun uyarınca onaylanmış. Örgütü işte antlaşmanın bu hedeflerine ulaşmak, antlaşmaya uyumun denetlenmesi dahil hükümlerinin uygulanmasını temin etmek ve taraf devletler arasında danışma ve işbirliği için bir forum oluşturmak üzere kuruldu. Anlaşma kapsamında 321 istasyon var.
Yeni istasyonlar kuruldu
öreve geldiğiniz son iki yıl içinde kaç deneme tespit ettiniz? Nükleer denemelerde artış eğilimi mi var?
Bildiğiniz gibi Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti bu yıl iki deneme yaptı. 2006, 2009 ve 2013 yıllarında da üç deneme yapılmıştı. İstatistiki anlamda bir artış var ancak bunu bir eğilim olarak değerlendirmek en azından benim konumumda birisi için biraz aşırı yorum olur.
Hangi gelişmeleri sağladınız bu izleme sisteminde?
Birçok yeni istasyon kurulumunu gerçekleştirdim dünyanın çeşitli yerlerinde. Pasifik Okyanusu ortasında konumlanmış Wake İsland adasındaki İnfrasound istasyonunu sertifikasyonunu tamamladım. Antartika’nın kuzeyinde bulunan Crozet adasında önemli bir hydroakustik denizaltı izleme sisteminin kurulumunu gerçekleştirmekteyiz. Bence artık bizim izleme sistemimizin kaçırabileceği hiçbir nükleer patlatma olamaz.
ONAYLANMASI GEREKİYOR
Yapılan bütün denemeler bu örgüte bildirilir mi? Bildirilmezse örgütün bir yaptırım gücü var mı?
Örgütün hayata geçmesinden sonra, bugüne kadar gerçekleştirilen beş deneme de Kuzey Kore tarafından yapıldı. Resmi haber ajansları tarafından bu patlatmaların kendileri tarafından gerçekleştirildiği açıklandı. Tabii bizim örgüt olarak bu ya da benzeri bir bilgilendirmeye ihtiyacımız yok.
Biz zaten çok yüksek bir teknoloji kulunan izleme sistemi ile bunu tespit edebiliyoruz. Nükleer Denemelerin Yasaklanması Antlaşması henüz yürürlüğe girmiş değil. Antlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için antlaşmanın 2. ekinde yer alan 44 ülkenin de antlaşmayı imzalaması ve onaması gerekiyor. Bu ülkeler arasında Hindistan, Pakistan ve Kuzey Kore antlaşmayı imzalamış değiller.
Bunun haricinde Çin, İran, Mısır, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri antlaşmayı imzalamış ancak onamış değiller. Bu konuda son dönemde organizasyonumuz içinde bir seçkin kişiler grubu oluşturuldu ve bu grup aracılığı ile anlaşmanın imzalanması ve onanmasına yönelik teşvik edici çalışmalar yürütülüyor.
330 kişi ona bağlı çalışıyor
Bu organizasyonda kaç kişi çalışıyor? Bunlar farklı milliyetlerden mi? Yönetmek kolay oluyor mu?
330 kişi çalışıyor. İşe alımlarda, bu antlaşmayı imzalayan ülkelerin maksimum oranda çeşitli pozisyonlarda temsiliyetini önemsiyorum. Elbette kadın ve erkek sayısını da. Her bir çalışan teknik deneyimi ve bilimsel yetkinliği ile birlikte kendi ülkesinin kültürünü de beraberinde getiriyor. Dünyadaki bütün izleme sistemi alet ekipman, iletişim, data konularındaki yenilikleri takip eder ve uygular. Bir diğeri bütün izleme sisteminin bakımını ve logistiğini sağlar. Üçüncü departmanım ise veri iletişimi, bilgisayar altyapısı ve güvenliği konularında uzman.
Obama’nın niyeti yetmiyor
ABD Başkanı Obama, Başkanlık seçimine kısa bir süre kala, Nükleer Silahların Yasaklanması konusunda önemli açıklamalarda bulundu, bir nevi yeni bir adım attı, siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu yeni adımı?
Söz konusu girişim siyasi nitelikli olduğundan, antlaşmanın yürürlüğe girmesi öncesinde teknik yeterliliğini sağlanması ile ilgi sorumluluklarım çerçevesinde şahsi bir değerlendirme yapmak pek de uygun olmayabilir. Bununla beraber ABD Başkanı’nın bu beyanatının nasıl bir önerge ile güvenlik konseyi’ne getirileceği henüz belli değil, işin bu kısmı önemli. Bunun yanı sıra böyle bir girişimin başarılı olabilmesi için antlaşmayı henüz yürürlüğe sokmamış Güvenlik Konseyi Daimi üyesi Çin’in de onayı gerekiyor. Bu sağlanır ve önerge kabul edilirse antlaşmayı henüz imzalamamış veya yürürlüğe sokmamış diğer ülkelerin de bu uzlaşıya katılmalarının mümkün olduğu savlanabilir. Gelişmeler ne yönde olursa olsun biz antlaşmanın kısa zamanda yürürlüğe gireceği umudunu taşıyoruz. Ben direktör olarak bu sistemin teknik altyapısının eksiksiz ve yüksek teknoloji seviyesinde çalışması konusunda üzerime düşen görevi yapıyorum. Siyasilerinde bu antlaşmanın yürürlülüğe girmesi konusunda attığı adımları takdirle karşılıyorum.

Nükleer silaha karşı  savaşan Türk kadını


Kadınlar mühendislik okusun

Geçen hafta Florida’da Amerikan Hava Kuvvetleri’nin “Bilim teknoloji Mühendislik Matematik ve Kadın Liderler” konulu sempozyumunda teknolojiye damgasını vuran kadınlar arasında seçildiniz? Bu sempozyumdaki konuşmalar arasında sizi en çok ne etkiledi?
Buraya 6 kadın lider seçildi, ben de onlardan biri olma gururu yaşadım. Kadınların teknolojide, bilimde, mühendislik ve matematik alanlarında daha etkin olması konusunda birçok konuşma yapıldı.
Kız çocukları sosyoloji, halkla ilişkiler kadar mühendislik bölümleri okumalı. Mühendislik farklı bir formasyon getiriyor. Sempozyumun ismi WISE idi yani Woman In Science and Technology.
Beni ençok bir Amerikan Hava Üssünde komutan kademesinde aslen kimyacı olun bir kadın generalin konuşması etkiledi. Askeri kıyafetinin içinde bile gözlerinde bir kadın şefkati, kadın zekası ve yapıcılığı olduğunu hisettim.
Siz neler anlattınız?
Öncelikle kimliğim, ülkem ve sonra başarılarım konusunda sorular soruldu. Hayatımı, eğitimimi anlattım. Benim konuşmamdan bir gece önce Kuzey Kore nükleer deneme yapmıştı ve tüm gece çalışmıştım. Onunla ilgili konuştum, dünya barışına, nükleer silahsızlanmaya, çalıştığım örgütün önemi ve antlaşmanın yürürlülüğe girmesinin önemine vurgu yaptım.
Kadın gözüyle bilim ve teknolojiyi yorumladım. Fen bilimlerine ilginin arttırılması konusuna vurgular yaptım. Kapsayıcı olmanın yöneticiliğimdeki başarımın anahtarı olduğunu anlattım. Konuşmamın ilgi çektiği konusunda yorumlar okudum bugünlerde. Florida’da çıkan yazılarda kKanonuşmamın ve tavsiyelerimin panelde çok etkileyici olduğu yazılmıştı.