Atatürk'ü okumak-1 Prof. Akşin, birçok kaynakta Atatürk'e ait gösterilen bazı sözlerin ona ait olmadığını belirtiyor:- 1933 yılında "emperyalizme karşı Şark milletlerinin uyanışını görüyorum..." diye başlayan meşhur sözler.- Yine 1933'te söylediği ileri sürülen "Bir gün Sovyetler Birliği dağılacak, soydaş cumhuriyetler çıkacak, buna hazırlanalım..." anlamındaki konuşma.- "Komünizm her görüldüğü yerde ezilmelidir" şeklindeki sözler.- 1932'de Gn. Mac Arthur'a verdiği söylenen demeç.- Meşhur Bursa Nutku; yani Atatürk'ün gençliğe "inkılapları savunmak için bu memleketin polisi vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır demeden... elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla, devrimleri savunma" görevi verdiği şeklindeki ünlü hitabe. (1)Atatürk'ün bazı sözleri ise resmi kaynaklara alınmamış, sansürlenmiştir! PROF. SİNA AKŞİN değerli, titiz bir tarihçidir. Demokrat Parti'nin 1950'den itibaren ekonomik kalkınmaya öncelik vermesini, "yarı karşı devrim" sayacak kadar da 'püriten' bir Atatürkçüdür. OCAK 1923'te İzmit'te basın toplantısı... Ahmet Emin Yalman'ın sorusu üzerine Atatürk, "Türkiye halkı"ndan bahsederken, "Kürtleri de beraber ifade etmek gerekir, ifade edilmedikleri zaman kendilerine ait mesele çıkarırlar" diyor; ayrılık, federasyon, etnik özerlik gibi fikirlerin imkânsızlığını anlatıyor, ama Türkiye'nin tümünde idari nitelikte "bir nevi muhtariyet"ten bahsediyor, Anayasa'nın da bunu öngördüğünü söylüyor.Resmi yayınlarda Atatürk'ün bu sözleri sansürlenmiştir! (2)Uğur Mumcu "Kürt-İslam Ayaklanması" adlı kitabında Atatürk'ün bu sözlerini tam metin olarak yayımladı.Tarihçi Erik Zürcher, "Nutuk"un el yazması müsveddeleri başta olmak üzere, bazı arşivlerin hâlâ "ulaşılamaz" olduğunu yazıyor. (3)Atatürk'ün 26 Şubat 1923'te yayımladığı "Büyük Amerikan Milleti'ne Beyanname"yi de "saptayamadığımız nedenlerle" İnkılap Enstitüsü 1964'te "Atatürk'ün Tamim Telgraf ve Beyannameleri" kitabına almamıştır! (4)Neden, 1960'ların 'anti-emperyalizm'i olabilir! Atatürk'e sansür! GÖRÜLÜYOR Kİ, şimdiki ideolojimize göre "tarihteki Atatürk"ü, yani "reel Atatürk"ü yorumlamakla kalmıyoruz... Onun adına sözler icat ederek, onun sözlerini sansürleyerek... Ya da o zamanın şartlarına bakmadan, oradan buradan sözlerini seçerek "ideolojik Atatürk'ler" kurguluyoruz. Bunu devlet de yapıyor ve orduyla, yargıyla, YÖK'le uygulamaya koyuyor üstelik!Yorum farkları normal, hatta zenginliktir. Ama Atatürk'ü tarihselliğinden çıkararak "emredici norm" ya da "dogma"lar halinde kurgulamak çok vahim bir sorundur. Dinsel dogmatizm de ideolojik dogmatizm de, bilimselliğe, analitik düşünceye aykırıdır.Atatürk, dogmalaştırılarak değil, tarihte pek az devlet adamının yaşadığı muazzam "tecrübeleri" ile yeni nesillere ışık tutabilir."Tecrübeler" yani "laboratuvardaki Atatürk", yani "tarihteki Atatürk", ya da "reel Atatürk."Yarın devam edeceğim.1) Çağdaş Türk Diplomasisi, Sempozyum, Türk Tarih Kurumu, sf. 277.2) Arı İnan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923 Eskişehir İzmit Konuşmaları, Türk Tarih Kurumu Yayınları.3) Erik Jan Zürcher, Savaş, Devrim ve Uluslaşma, Bilgi Üniv. Yay. sf. 6.4) İlhan Tekeli, Selim İlkin, Cumhuriyet Harcı, Bilgi Üniv. Yay. sf. 247.DÜZELTME: Dünkü yazımda 'Oscar Yewis' yanlış dizilmiştir. Doğrusu Oscar Lewis'tir. Düzeltir, özür dilerim. t.akyol@milliyet.com.tr Hangi Atatürk?