Tamer Heper

Tamer Heper

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir bakan açıklama yapıyor, diyor ki: "Bu konuda elimizde muhtelif yasa taslakları var, bunlar Sayın Başbakan'ın masasında, kararı o verecek, sonra Meclis'e sevk edilecek."Bir başka haber de şöyle: "Ordudaki fındık eyleminde yolun açılması emrini ben verdim" (Başbakan'ın açıklaması).Bir yenisi "Futbolda şike dosyası Başbakan'ın masasında".Başka bir haber "Boğaz'daki ses kirliliğiyle Başbakan ilgileniyor."Bu örnekler uzatılabilir, bu örnekler gösteriyor ki, öyle bir Başbakanımız var ki çıkacak yasalardan Boğaz'daki ses kirliliğine kadar ilgilenebiliyor. Alt kadro yok, her şey en üst makamda bitiyor, yani Başbakan'da. Oysa, bırakın devlet yönetimini, bir şirket yönetiminde dahi "yönetim kadrosu" vardır. Tek kişilik yönetim olamaz. Demek ki aktif olması gereken alt kadronun adı var, faaliyeti yok. Her işi Başbakan görüyor. Bir insanın bir ülkeyi tek başına yönetmesi mümkün mü? Böyle olunca bakan ya Topkapı Sarayı'nın kapısının kapatılması törenine katılıyor ya da orman yangınını seyretmeye gidiyor. İşte bu kadro yokluğu nedeniyle de İstanbul gibi bir şehirde bir futbol maçına gidiş ve geliş trafiği tanzim edilemiyor. İşin bir başka acı yönü de dört yıl içinde aktif ve inisiyatif bir kadro oluşturulmuyor. Şayet bu tutum bir başkanlık sistemine alıştırma turları ise bile yine de alt kadrosuz olmayacağı bilinmiyor. Neticede ülke ilginç bir biçimde yönetiliyor, bakalım arkası ne gelecek? tamerheper@host.com Gazete ve TV haberlerini izliyorsunuz, ben de izliyorum. Benim dikkat ettiğim bir nokta var. Şu: