"Teknik sorun nedeniyle vagonları terk edin, görevlilerin uyarılarına uyun."Demek ki, önemli bir olay var. Hep birlikte vagondan atladık, dikkatle ne olacağını bekliyoruz. Olan şu, vagon durakta bekleyenleri aldı, yoluna devam etti. Biz indiğimizle kaldık.Aradan üç-beş ay geçti bu defa Kabataş'a giden tramvaydayım. Fındıklı'da yine bir anons."Burası son durak inin." İndik, bu defa da ne oldu biliyor musunuz, yine duraktaki bir iki kişiyi aldı ve Fındıklı'ya devam etti.Bitmedi, bu defa geçen salı günü 4. Levent'ten Taksim'e yine metroyla gidiyorum. Levent istasyonunda yine bir anons:"Aracı derhal terk edin, görevlilerin uyarılarına uyun."Yine hep beraber aşağı atladık veeee, bizimki yine hiçbir şey yokmuş gibi yoluna devam etti. Yani:Şu mereti bile çalıştırmayı başaramadık. Şimdi bir gün gerçekten bir problem nedeniyle "İnin" deseler, şart olsun dışarı bir adım atmam. Biliyorum benim gibi düşünecek bir sürü insan var. Bu bir sürü insanın başına bir şey geldiğinde kim sorumlu?Yani bir tramvayı, bir metroyu çalıştıramayan bu kadro, İstanbul'u deleceğiz, altından girip üstünden çıkacağız, diye atıp tutuyor ya, işte icraat, gelin de inanın. Vatandaşın neler çektiğini ise eskortla dolaşan, birkaç korumayla yola çıkıp trafiğin özel olarak açıldığı yollarda giden sayın yönetici takımı bilmez. Bilebilmesi için benim gibi tramvaya-tünele sade bir vatandaş gibi binmesi lazım. Problemi bilmeyen ise nasıl çözüm getirir, buna imkânı var mı? Onun için de hep söylüyorum İstanbul artık bir şehir değil, bir dağ başı. tamerheper@host.com Geçenlerde Taksim-Levent arasında çalışan metroyla Taksim'den 4. Levent'e geliyorum. Levent istasyonunda bir anons işittik.