Tudor’un Eseri

19 Kasım 2017

Öncelikle ölümüyle sadece bizleri değil, dünya spor kamuoyunu yasa boğan Naim Süleymanoğlu’na Tanrı’dan rahmet; ailesine, Türk ve dünya sporuna başsağlığı ve sabır diliyorum. Dünya, yeri doldurulamayacak bir sporcuyu kaybetti.

Futbol yazmanın anlamını yitirdiği akşamda, Başakşehir Fatih Terim Stadına Igor Tudor’un hataları damga vurdu. Her hafta yeni bir sistem denemeyi alışkanlık haline getiren Tudor, Başakşehir karşısında da bu alışkanlığını sürdürdü ve sonucunu da hezimet olarak aldı.

Tudor’u anlamak mümkün değil. Elinde çok kaliteli bir kadro var. Sezon başında da 4-1-4-1 ile müthiş bir hava yakaladı. Ancak ilerleyen haftalarda her maça farklı sistem ile çıkma sevdasına tutuldu. Bu nedenle de Galatasaray geri gitmeye ve puan kaybetmeye başladı. Başakşehir maçında da skandal, zirve yaptı!

Maç öncesinde dezavantajlı olan taraf ev sahibi Başakşehir’di. Çünkü Emre Belözoğlu, Mahmut Tekdemir ve Caicara gibi üç önemli eksiği vardı. Özellikle orta sahanın değişmez ikilisi olan Emre ve Mahmut’un ikisinin birden olmaması büyük bir handikaptı. Ancak Başakşehir, bu eksikleri hiç hissetmedi. Hatta elini kolunu sallaya sallaya farka gitti. Çünkü bir tarafta sistemden taviz

Yazının Devamı

Türkiye Ligi Sendromu

17 Kasım 2017

Şampiyonlar Ligi’nde destan yazan Beşiktaş, Türkiye Ligi’nde puan kaybetmeye devam ediyor. Bu anlamda Beşiktaş için Türkiye Ligi adeta bir sendroma dönüştü. Siyah- beyazlılar Akhisar maçıyla, evlerinde kaybettikleri puanlara bir yenisini daha eklediler.

Esasen Beşiktaş, her Şampiyonlar Ligi maçı öncesi benzer senaryoları yaşıyor. Şenol Güneş, gerek milli maç dönüşü olmasını, gerekse de hafta içindeki Porto maçını düşünerek rotasyonlu bir kadroyla sahaya çıktı. Ancak yine rotasyondan beklediğini bulamadı.

Tabii kabul etmek gerekir ki, Akhisar kalecisi Lukac’ın Quaresma’nın penaltısını kurtarması maçın kaderini değiştirdi. O penaltı gol olsa şimdi çok daha farklı bir hikayeyi konuşuyor olabilirdik. Çünkü Akhisar, geriden gelme refleksine sahip bir takım değil.

Kaçan penaltı Akhisar’ın direncini arttırırken, Beşiktaş artık istediklerini sahaya yansıtamamaya başladı. Özellikle rotasyonda Babel’in yerine şans bulan Lens, bu şansı yine değerlendiremedi. Hollandalı futbolcu, ilk yarıda inanılmaz bir şekilde kaçırdığı net gol pozisyonuyla maçın kaderini etkileyen isimlerden oldu.

Şenol Güneş’in ikinci yarıya Lens’in yerine Babel ve Tolgay’ın yerine Oğuzhan’la başlaması isabetli

Yazının Devamı

Aykut Kocaman Olayı

11 Kasım 2017

Geçen haftadan beri futbol gündemimizin birinci sırasını Fenerbahçe’deki Aykut Kocaman olayı meşgul ediyor. Bilindiği gibi tecrübeli hoca, Osmanlıspor maçının ardından ‘’ gereğini yapacağım ‘’ diyerek istifa sinyali verdi. Ancak Salı akşamı takımla antrenmana çıkıp ‘’ devam ‘’ dedi.

Fenerbahçe’de ciddi bir başarısızlık söz konusu. Bu başarısızlıkta Aykut Kocaman kadar Fenerbahçe yönetiminin de payı var.

Aykut Kocaman sezon başında yeniden Fenerbahçe’nin başına geçtiğinde sarı- lacivertli camiayı büyük bir umut kaplamıştı. Hatta Aykut Kocaman, ‘’ en büyük transfer olarak ‘’ görüldü. Çünkü tecrübeli teknik adamın, mücadele zafiyeti gösteren takıma kendi karakterini aşılayacağı düşünüldü. Açık konuşmak gerekirse ben de böyle düşünenler arasındaydım.

Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’ye dönüşünün ardından bir de Valbuena transferi gerçekleşince kombine satışlarında da büyük artış oldu.

Gelgelelim işler düşünüldüğü gibi gelişmedi. Aykut Kocaman, kendisine umut bağlayanları yanılttı, hüsrana uğrattı.

Aslında Kocaman’ın hataları daha en baştan, yani takıma bakışından başladı. Advocaat’ın takım için koyduğu ‘’ kalitesiz ‘’ teşhisinin aksine Aykut Hoca, takımda kalite sorunun

Yazının Devamı

Göztepe, Talisca, Babel

6 Kasım 2017

Göztepe maça oldukça istekli ve hızlı başladı. Nitekim sarı- kırmızılılar, altı dakikada üç pozisyon buldular. Ancak 7.dakikada gelen Beşiktaş golü, Göztepe’nin şevkini kırdı.

Göztepe’nin etkili oynadığı bölümde Beşiktaş’ın öne geçmesi, maçın şeklini de değiştirdi. Göztepe’nin hızı kesildi ve oyun, hafta içi Monaco’yla oynayan Beşiktaş’ın istediği tempoya düştü. Buna rağmen siyah- beyazlılar, gol dışında organize olamadılar.

İkinci yarı da ilk yarıdaki hikayeye benzer bir şekilde başladı. Göztepe, hızlı bir şekilde beraberlik golü için yüklenirken dönen topta ikinci golü yedi.

Bu golle rahatlayan Beşiktaş, ilk yarıyla kıyaslanamayacak şekilde efektifti. Nitekim Kara Kartal, üçüncü golü de bulmakta gecikmedi.

Ancak Göztepe, inatçı karakterini yansıtmaktan vazgeçmedi. Sarı- kırmızılılar, Atiba’nın Adama Traore’ye yaptığı net penaltının verilmemesinin ardından Nabil Ghilas ile golü buldular. Bu arada golün ofsayt olduğunu belirtmek gerekiyor.

Hakem hatalarına değinmişken, Göztepeli Kadu’nun Talisca’yı çekip indirdiği pozisyonda eylem ceza sahası dışındaydı. Bu nedenle penaltı değildi ama faul çalınmalıydı.

Kalan dakikalarda Göztepe skoru arttırmak için çalıştı. Şenol

Yazının Devamı

Kalite

3 Kasım 2017

Galatasaray’ın çok kaliteli bir kadrosu var. Bu elit kadro ön plana çıkıp, sistemden doğan sıkıntıları da çözebiliyor. Gençlerbirliği maçında da bunun bir örneğini yaşadık.

Igor Tudor, yine farklı bir on biri sahaya sürdü. 3-5-2 ( 3-1-4-2 ) şeklindeki bu dizilişle ilk defa Gomis ve Eren Derdiyok birlikte sahaya çıktılar. Tudor’un üçlü defans takıntısı ne kadar yanlışsa, çift santrafor tercihi de o kadar doğruydu. Esasen Igor Tudor’un bu sistem tercihinin en büyük nedeni, 17.sıradaki Gençlerbirliği ile oynuyor olmasıydı.

Aslında Galatasaray maça oldukça iyi başladı ve erken bir dakikada Mariano’nun güzel golüyle 1-0 öne geçti. Ancak sarı- kırmızılılar, ilerleyen dakikalarda sistemin yarattığı arızalar nedeniyle oyundan düştüler. Hatta Gençlerbirliği bu bölümde net bir beraberlik şansında da yararlanamadı.

İşte bu bölümde önce Galatasaraylı futbolcuların kalitesi, sonra da Gençlerbirliği futbolcularının büyük hataları maçın sonucunu belirledi.

Her ne kadar attığı golde Gençlerbirliği kalecisi Hopf’un büyük hatası olsa da, bu sezon dördüncü golünü atan stoper Maicon, sağ kanadı %100 verimle kullanan ve bir de gol atan Mariano, istikrarından taviz vermeyen Fernando, bu

Yazının Devamı

Aykut Kocaman’ın İnadı

31 Ekim 2017

Aykut Kocaman, tüm eleştirilere kulak tıkayarak bildiğini okumaya devam ediyor. Gelgelelim bu inat Fenerbahçe’ye zarar veriyor. Kayserispor maçı bunun son örneği oldu.

Fenerbahçe kötü oynadığı ve 1-0 geriye düştüğü maçta, içinde Valbuena’nın olduğu üç golle adeta piyango buldu. Büyük takımların doğaları gereği, öne geçtikleri maçlarda skoru daha da arttıracak varyasyonlara gitmeleri beklenir. Ancak Aykut Kocaman’ın literatüründe böyle bir şey yok. Onun aklında hep ‘’oyunu tutmak ‘’ var. Nitekim yaptığı oyuncu değişiklikleri de bu yönde oldu. Lakin Aykut Kocaman, futbolun gerçeklerini yenmeyi başaramadı.

Aykut Kocaman’a artık taraftarlar da güvenmiyorlar. Kayserispor maçında yaptığı oyuncu değişiklikleri taraftarlardan tepki aldı. Özellikle Valbuena’nın çıkartılması büyük tepki çekti.

Valbuena, Fenerbahçe’nin en gayretli futbolcusu. Buna rağmen Aykut Kocaman tarafından her maç oyundan çıkartılıyor. Çünkü Aykut Kocaman’ın kafasında asla skoru daha da arttırmak gibi bir düşünce yok. Nitekim Valbuena, Kayserispor maçında da 82.dakikada oyundan alınmaktan kurtulamadı. Fenerbahçe, Valbuena olmayınca rakip kaleye gitmekte zorlanıyor. Böyle olunca da baskı yiyor.

Aykut Kocaman,

Yazının Devamı

Hatalar Gecesi

29 Ekim 2017

Galatasaray, oldukça eksik bir kadroyla sahaya çıkan Trabzonspor karşısında çok kötü bir oyun sergiledi ve bu sezonki ilk mağlubiyetini aldı. Maça damga vuran ise Halis Özkahya ile Igor Tudor’un hataları oldu.

Lakin önce hak edenin hakkını teslim ederek başlamak gerekiyor. Rıza Çalımbay, bu kadar eksik futbolcuya rağmen sahaya sürdüğü mücadeleci kadro ile maçı kazanmayı başardı. Zaten Rıza Çalımbay, ancak mücadele yönünü ön plana çıkararak Galatasaray’ı yenebilirdi. O nedenle, kadronun mücadele gücünü zayıflatabilecek Sosa’yı kulübede oturtma riskini dahi aldı.

Rıza Çalımbay’ın öğrencileri, Galatasaray’a önde bastılar ve sarı- kırmızılıların topla çıkmalarını engellediler. Zaten Galatasaray’ın en büyük zaaflarından birisi de bu. Sarı- kırmızılılar, önde sert basıp pas yollarını kapatan rakipleri karşısında adeta kilitleniyorlar.

Elbette Galatasaraylı futbolculardaki düşüşü ve Tudor’un akıl ermeyecek hamlelerini de unutmamak gerekiyor. Nitekim Tudor, Trabzonspor karşılaşmasında da resitaller sunmaktan geri kalmadı. Öncelikle sol bek konusunda hala kararsızlık yaşıyor. Trabzonspor maçına da nedense Linnes ile başladı. Oysa büyük maç kategorisindeki bu karşılaşmada orijinal

Yazının Devamı

Göztepe Kolay Gol Yiyor

27 Ekim 2017

Göztepe, Kasımpaşa karşısında alıştığımız başarılı futbolunu ortaya koyamadı. Böyle olunca da yenilgi kaçınılmaz oldu.

Kasımpaşa’yı galibiyete taşıyan ilk etken, ev sahibi takımın bu karşılaşmayı bir kurtuluş maçı olarak görmesiydi. Göztepe maçıyla yeni bir başlangıç yapmak isteyen Kasımpaşa, kazanmayı daha çok istedi ve bunun için gerekenleri yaptı.

Göztepe ise stoper Kosanovic’in ısınırken sakatlanması ile maça sıkıntılı başladı. Böylece stoperde Leo oynamak zorunda kaldı. Sarı- kırmızılıların orijinal stoper hattını oluşturan Peybernes ve Kosanovic’in ikisinin birden sakatlanmaları ve takımdaki yerlerini alamamaları Göztepe için büyük bir handikap. Dilerim bu ikili kısa zamanda takıma geri dönerler.

Göztepe’de bunun dışındaki ikinci handikap, geriden ve orta sahadan ileriye top taşınamaması oldu. Özellikle Rotman, çok top kaybetti ve neredeyse hiçbir topu ileriye pozitif olarak gönderemedi.

Elbette Kasımpaşa’nın özellikle ilk 25 dakikadaki baskısının da Göztepe’nin ileriye çıkışını engellediğini belirtmek gerekiyor. Esasen maç içerisinde tempoyu tamamen ev sahibi takım belirledi. Örneğin Kasımpaşa, Göztepe’nin beraberlik golünden sonra vitesi yeniden yükseltti ve

Yazının Devamı