İdlib’de görüntü şimdilik donduruldu

7 Mart 2020

İdlib’deki son 15 gün, aktörlerin zorlayıcı bir diplomasiyle sonuca ulaşabilmek için çatışmayı tırmandırdığı bir süreç olarak kayıtlara geçti. Bu bağlamda da Erdoğan-Putin zirvesine kadar, hatta görüşmeler sürerken dahi silahlar susmadı. Sonuçta da ateşkesle birlikte şu anki fiili duruma göre karara bağlanan yeni bir statüko açıklandı. Yani kazanımları dikkate alan ve kazanımlarla birlikte bir ateşkesi ortaya çıkaran bir durum söz konusu. Sahada kim neredeyse orada kalacak. Buna İdlib’de görüntü donduruldu da denilebilir. Tabii şimdilik kaydıyla... Çünkü İdlib’de ateşi canlandıracak fazlasıyla neden ve etken var. Öncelikle de Esad’ın ve onu kollayan, azmettiren Rusya’nın bölgedeki muhalifleri temizleme niyetinden asla vazgeçmediği, vazgeçmeyeceği gibi. Dahası, bu ateşkes durumunun Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri hepten kopartmayı, hatta savaştırmayı hedefleyen ABD’nin hoşuna gitmediği de bir başka gerçeklik. Dolayısıyla da İdlib’de dondurulan görüntüyü

Yazının Devamı

İdlib’in ateşi Moskova’da düşer mi?

5 Mart 2020

İdlib’deki krizin çözümü için gözler Erdoğan-Putin zirvesinde. Ankara, Şam Rejimi’nin Soçi Mutabakatı sınırlarına çekilmesini ve ateşkes istiyor, Moskova ise sahadaki dengenin değiştiğini belirterek, Soçi Mutabakatı’nın güncellenmesi gerektiğini savunuyor. Bu tezlere dönük bugüne dek Türkiye ve Rusya heyetleri arasında yapılan ama sonuç alınamayan müzakereler sürecinde sahadaki gelişmeler de ortada. Bahar Kalkanı Harekâtı kapsamında Silahlı Kuvvetler Mehmetçik’e namlu doğrultan, sivillere saldıran, hâlâ da devam eden Suriye güçlerini vurdu, vuruyor. Şam rejiminin bu alçaklığına karşı ABD ve Batı ülkelerinden gelen olumlu ve doğru yöndeki açıklamalar ise eyleme dönüşmüş değil. Yani göçmenlerin kapılarına dayanmasıyla krizin doğrudan kendisini etkileyeceğini anlayan Batı ülkeleri Esad’ın zulmünden kaçan Suriyeliler için İdlib’de bir güvenli bölgenin kaçınılmaz olduğunu nihayet dillendiriyorlar ama bu sözlerin kıymet

Yazının Devamı

‘Asil milletimiz emin olsun ki...’

2 Mart 2020

İdlib’e başlatılan “Bahar Kalkanı Harekâtı” adından da anlaşılacağı üzere Suriye rejiminin saldırganlığını engelleme ve şehit edilen kahraman-larımızın hesabını sormaya dönük bir hamle. Türkiye’nin bu konudaki kararlılığını anlamak için de Milli Savunma Bakanlığı’nın web sitesinde yer alan şu mesaj yeterli:

“Asil milletimiz emin olsun ki; İdlib’de barış ve huzur için toprağa düşen Aziz şehitlerimizin hesabını sormaya devam edeceğiz!”

Yani ok yaydan çıktı, Mehmetçiğe bu alçaklığı yapan, yaptıran, göz yuman bedelini ödeyecek. Nitekim bu bağlamda da önce misliyle karşılık verme şimdi de adı resmen konulan harekât kapsamında Suriye rejim güçleri TSK unsurlarınca yoğun ateş altında. SİHA’lar da nokta atışlarla önceden belirlenen hedefleri tek tek vuruyor. Hatta Ankara elindeki uzun ve orta menzilli füze sistemlerini de devreye sokmuş bulunuyor. Şu ana dek de rejime ait 2 uçak düşürüldü, 3 hava savunma sistemi ile çok sayıda helikopter, tank, zırhlı araç, mühimmat deposu imha edildi,

Yazının Devamı

Ambulansları bile vurdu...

29 Şubat 2020

İdlib’deki alçak ve kalleş saldırı sonucu maalesef 33 şehit verdik. Milletçe çok üzgün ve öfkeliyiz. Çünkü son dönemde yakın ilişkiler ve stratejik iş birliği içinde olduğumuz Rusya sırtımızdan vurdu. Hem de Ankara-Moskova hattında masada çözüm arayışları devam ederken... Evet, hain saldırı sonrasında Rusya Savunma Bakanlığı’ndan “Türk askeri olmaması gereken bölgede rejim jetlerince vuruldu, Rus uçakları Türk askerinin vurulduğu bölgede kullanılmadı” gibisinden açıklamalar geldi ama bunların bildik siyasi manevralar olduğu malum.

Hele de Türkiye’ye hava sahasını kapatan Rusya’nın rejim uçaklarına yol verdiği, önünü açtığı dikkate alındığında. Yani böyle bir alçaklıktan sorumlu olması için Rusya’nın doğrudan kendisinin bombalaması şart değil. Rejimi cesaretlendiren, önünü açan bizzat Rusya. Bu bağlamda da saldırıyı bilerek, isteyerek azmettirdiği ya da göz yumduğu çok açık ve net. Dahası, yapılan açıklamada böylesine bir

Yazının Devamı

CIA ve FETÖ’nün algı operasyonları

27 Şubat 2020

Türkiye hem askeri alanda hem diplomaside peş peşe yaptığı stratejik hamlelerle Suriye’de ve Libya’da ana aktörler arasında olduğunu ortaya koydu. Varlığını, önemini hissettirdi. Şu anda her iki nokta açısından da masada ve sahada yoğun bir trafik var. Bu bağlamda bir yanda çatışmasız çözüm için Ankara-Moskova hattında karşılıklı heyetler gidip gelirken, diğer yanda Esad ve Hafter güçleri saldırılarına devam ediyor. Çünkü verilen sözler tutulmuyor ve Rusya her ikisini de cesaretlendiriyor. Hatta İdlib’deki saldırılarda doğrudan hava desteği de veriyor. ABD ve NATO’nun tavrı ise malum. Sözde kalan destek dışında herhangi bir somut adım atmıyorlar. Özellikle ABD, kendi çıkarları doğrultusunda Türkiye ile Rusya’nın arasını bozmak için manipülasyon, provokasyon ne varsa yapıyor. Yani kendi hesabına çalışıyor. Dolayısıyla da mart başındaki Erdoğan-Putin görüşmesine endeksli çok kritik bir süreç söz konusu. Hem bölgedeki gelişmeler hem de bu gelişmelerin ülke içine yansıması

Yazının Devamı

İdlib’de ‘derin’ tehdit ve riskler

24 Şubat 2020

İdlib’deki tehlikeli çatışma ortamı yoğun diplomasi trafiğine rağmen yükselen bir ivme içinde tırmanmaya devam ediyor. Çünkü Esad durmuyor, daha doğrusu Putin dur demiyor. Aksine politik manevralarla zamana oynayarak daha fazla alan kazanması konusunda Esad’ı cesaretlendiriyor. Dolayısıyla da dikkatler 5 Mart’taki Erdoğan-Putin-Merkel-Macron zirvesine odaklanmış durumda... Tabii o güne kadar farklı yeni bir gelişme yaşanmazsa. Ya da İdlib’deki provokatör aktörler devreye girmezse. Şöyle ki; sahada güç bulunduran ülkeler dışında Suriye Milli Ordusu, İdlib’deki HTŞ ve diğer cihatçı örgütler, İran milisleri gibi çok sayıda silahlı devlet dışı silahlı aktörler de var. Dahası bölge CIA, MOSSAD başta olmak üzere her ülke gizli servislerinin bir anlamda laboratuvarına dönmüş durumda. Yani oranın özelliği provokatör aktörlerin her türlü provokasyonu yapabilecek durumda olmaları ve vekiller üzerinden aslında ülkelerin savaş hali... O nedenle de İdlib’deki görüntü zaten kritikti

Yazının Devamı

İdlib’de Rusya’nın yanlış hesapları

22 Şubat 2020

İdlib’den yine saldırı ve şehit haberleri geldi... Bu şubat ayında Türk askerlerine bilerek, isteyerek yapılan üçüncü saldırı... Yani birileri ısrarla Türkiye’nin sabrını zorluyor ve rejim askerleriyle doğrudan çatışmaya girmesini istiyor. Çünkü son saldırı öncesinde diplomasi cephesindeki gelişmelerin tonu hem Türkiye hem de Rusya açısından düşüktü. Her iki tarafın mesajları da masada çözüm konusunda umut vericiydi. Mart başında Tahran’daki İdlib zirvesi de bunun bir başka sinyaliydi. Ancak Suriye rejiminin doğrudan Türk askerini hedef alan alçak saldırısıyla tansiyon bir anda yükseldi. Evet, bir yandan diplomasi trafiği devam ediyor, ABD ve NATO ülkelerinden de Putin’e saldırıların son bulması için çağrılar geliyor ama hava daha çok çatışma kokuyor. Hele de Rusya’nın ikircikliği dikkate alındığında. Dolayısıyla da koordinatları Rusya tarafından bilinen Türk askerinin konuşlandığı yere yapılan bu hava saldırısının bir tesadüf olmadığı çok net. Niyesini eski Genelkurmay İstihbarat

Yazının Devamı

Türkiye dışında herkes kirli ittifak peşinde

20 Şubat 2020

Rusya ile yapılan İdlib görüşmelerinde şu ana kadar Türkiye’yi tatmin edici bir sonuç çıkmadı. Rusya, Türk askeri gözlem noktalarının daha kuzeye çekilmesini, Türkiye ise Soçi Mutabaka-tı’ndaki haritaya geri dönülmesini istiyor. Dolayısıyla da temaslar devam edecek ancak sonuç açısından dikkatler daha çok zamanı ve formatı henüz belli olmayan Erdoğan ile Putin’in yapacakları görüşmeye odaklanmış durumda. Yani masada çözüm umudu hâlâ var. Bu arada da Türkiye’nin rejim güçlerinin çekilmesi, yoksa harekât seçeneği için verdiği ültimatomun süresi de doluyor. Nitekim dünkü grup toplantısında Erdoğan “İdlib harekâtı an meselesi” çıkışıyla Türkiye’nin bu konudaki kararlılığını bir kez daha çok net ortaya koydu ve uyardı. Çünkü masada temaslar sürerken bile sahada Esad güçleri Rusya’nın gazıyla saldırdı ve alan kazandı, kazanıyor. Hedefinde de Afrin-İdlib yolu ile Cilvegözü sınır

Yazının Devamı