Yüzyılın felaketi ve kahreden gerçekler!

9 Şubat 2023

Kahramanmaraş merkezli depremlerdeki can kayıpları hepimizi derinden sarstı. Enkaz altındakilere ulaşabilmek için seferber olduk. Yurdun dört bir köşesinden bölgeye gönüllü akını var. Kurtarabildiğimiz her can için kucaklaşıp, gözyaşı döküyoruz. Yani ülkece tek ses, tek yürek olarak dünyaya örnek bir sınav daha veriyoruz. Ancak aynı hassasiyet ve kararlılığı deprem öncesine dönük hazırlıklar açısından gösterdiğimizi söylemek zor. Hele de eskisi, yenisiyle göçen, yassı kadayıf haline gelen bina görüntüleri nedeniyle. Çünkü 485 aktif fayın olduğu 81 ilin 68’inden bir şekilde aktif fay geçen bir coğrafyada yaşıyoruz. Depremlerin meydana geldiği bu bölgede öyle, üç ilimizin arasından fay geçiyor. Yani buradaki risk biliniyor ve bu konuda bilim insanlarınca defalarca yapılan uyarılar da var. Ki bunu biz de “Depremde kırmızı alarm veren yerler” başlıklı yazımızda (30 Kasım 2020) vurgulamıştık. Bu durumda yapılması gereken de belli. Depreme dayanıklı binalar yapmak. Bu konuda

Yazının Devamı

NATO ABD’nin banknot matbaası!

6 Şubat 2023

ABD’nin NATO’daki ağırlığı ve etkinliği malum. Hatta bunu öyle abarttı ki, yekten patron havasında. Yani bir tarafta üye devletlerin halklarını, topraklarını korumak amacıyla kurulan 74 yıllık NATO ve görünürde özerk yapısı, diğer tarafta ise kâğıt üstünde ittifakın 30 üyesinden biri olarak bilinen ABD’nin çıkarları, pervasızlığı gibi garip bir çelişki söz konusu. Bazı ayrıntılar hariç ABD’nin onayı, oluru olmadan hiçbir karar NATO’dan geçmiyor... Mesela Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan savaşın yıldönümü yaklaşırken birçok Avrupa ülkesi artık bu savaşın bitmesini istiyor. NATO üyesi bazı ülkelerden Ukrayna’ya silah göndermeye hazırlanan Avrupa’nın tehlikeye sürüklendiği iddiaları bile var. Elbette Ukrayna’nın ülkesini savunması, kendi topraklarını kurtarma çabasına kimsenin itirazı olamaz ama savaşın Avrupa’ya yayılması, dahası yeni bir Dünya Savaşı senaryosu olasılığı da bir başka gerçeklik. Ancak, bunların hiçbirisi ABD’nin

Yazının Devamı

Madem öyle, terörü 5. madde kapsamına alın!

4 Şubat 2023

İstanbul’da terör saldırısı riskini gerekçe göstererek konsolosluk kapatan, vatandaşlarını uyaranların İsviçre (henüz tarafsız statüde) hariç tamamı NATO üyesi ülkeler. Türkiye terör örgütlerine kucak açtığı, teröristleri kolladığı için İsveç’in NATO üyeliğine karşı haklı ve kararlı bir duruş sergilerken, sözde müttefiklerden terör bahanesiyle peş peşe gelen bu kararlar ne tesadüf (!) değil mi?

Buna kargalar bile güler ama hadi kendilerine böyle bir istihbarat geldi ve paniklediler varsayalım, o zaman da yapılması gereken birbirlerinin kulağına “Ben kapatıyorum, sen de kapat” diye fısıldayıp “organize işlere” kalkışmak değil, durumu doğrudan ev sahibi ülkeye bildirmek. Var olduğunu iddia ettikleri istihbaratı paylaşmak. Çünkü o konsolosluk binalarını, oralardaki personelin canını kim koruyacak? Türkiye... Paylaştılar mı ya da ne kadarını paylaştılar? Malum, teröristleri koruyup, kollama adına yanıltıcı, eksik istihbarat verme konusunda sabıkaları hayli kabarık. Terör

Yazının Devamı

Masada aday sancısı hariç asayiş berkemal!

2 Şubat 2023

6’lı masanın açıkladığı seçim beyannamesi ya da hükümet programı özet bölümünün daha başında şu vurgulanıyor:

“Ortak Politikalar Mutabakat Metni altı siyasi parti olarak destekleyeceğimiz Ortak Cumhurbaşkanı Adayı’nın Seçim Beyannamesinin ve seçimlerden sonra uygulanacak Hükümet Programının ana omurgasını oluşturacaktır.”

Bu ne demek?

Açıklanan metin aday kim olursa olsun bağlıyor. Yani adayın ismi cismi henüz netleşmedi ama söyleyecekleri belli. Bu metnin dışına çıkma şansı da pek yok. Noktasına virgülüne dokunmadan yüzde yüz kabul edip altına imza atmış olacak. Bu durumda akla gelen de şu:

Demek ki aday belli! Bunları okumuş, kabullenmiş belagati ve enerjisiyle de bu reçeteyi halka anlatacak. Aralarında kendi siyasi duruşuyla, sözleriyle çelişen noktalar olsa da... Evet, çok emek verilmiş, üzerinde çalışılmış, 240 sayfalık, oldukça detaylı bir metin ortaya konuldu ama bunları sokaktaki insana anlatmak, hele de yapılabilirliğine inandırmak, ikna etmek bambaşka bir şey. Bir başka deyişle “Ben

Yazının Devamı

Gençlerin oyları çantada keklik mi?

30 Ocak 2023

Siyasiler açısından seçime dönük en popüler başlıklardan birisi “Z Kuşağı.” Nasıl olmasın ki; 64 milyon civarında seçmen var, bunun yaklaşık 13 milyonunu “Z kuşağı” diye adlandırılan 18-25 yaş arası gençler oluşturuyor. Bunlardan 18-19 yaş aralığındaki yaklaşık 6,5 milyon, yani yüzde 10’luk bir kitle ise ilk kez sandık başına gidecek. Bu da bıçak sırtı dengeler nedeniyle tek bir oyun bile belirleyici olacağı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ittifaklar açısından kritik önemde. Evet her iki ittifak lehine, aleyhine açık ara sonuçlar öngören kamuoyu araştırmaları var ama genel olarak bakıldığında söylenildiği kadar büyük bir fark olmadığı da ortada. Kim kazanırsa kıl payı ipi göğüsleyecek gibi. Dolayısıyla ilk kez kullanılacak 6,5 milyon oy iktidar değiştirebilir bir çoğunluk. Nereye akarsa orayı kazandıracağı açık... O nedenle de tüm siyasi partiler bu kitlenin peşinde. Aslında buna anlama, yakalama yarışı da denilebilir. Çünkü

“Z kuşağı” kesinlikle kavgacı, klasik siyaset dilinden

Yazının Devamı

6’lı masadaki kısır döngü!..

28 Ocak 2023

6’lı masanın kritik toplantısında, Kılıçdaroğlu adayım der mi, diyecek mi diye beklenirken, İYİ Partili Cihan Paçacı’nın görevinden istifasıyla durum bir anda başka bir boyuta evrildi. Daha doğrusu, “kazanacak aday” muhabbetine odaklı bildik kısır döngüye odaklandı. Yani 11 ay sonra 11. toplantıda gelinen görüntüde yine değişiklik yok. Dönüp dolaşıp, herkesin yanıtını aradığı soru aynı. Aday kim olacak? Bu anlamda açıklanan da şu:

“Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz.”

Yine güzel, kulağa hoş gelen sözler ama bunun nasıl olacağı da flu. Mesela halkın tercihleri derken kamuoyu araştırmaları mı esas alınacak? Somut ve net olarak onu söyleyin hiç değilse. Çünkü evet, adayın ismi, cismi iktidarın merak ettiği bir konu denilebilir ama bu doğrudan sokağı, seçmeni de ilgilendiren bir durum aslında. Özellikle de 6’lı masaya gönül vermiş olanları. Dolayısıyla, “Açıklarsak aday

Yazının Devamı

Peki İsveç Devleti’nin ifade özgürlüğü var mı?

26 Ocak 2023

Rusya korkusuyla NATO’nun güvenlik şemsiyesi altına sığınmak isteyen ya da ABD’nin planı, baskısı dâhilinde hareket eden İsveç’te peş peşe gelen, Türk kamuoyunu rahatsız eden alçak, iğrenç provokatif eylemler sonrasında akla gelenler malum:

Ya İsveç yöneticilerinin kafalarına taş düştü, zekâ sorunu oluştu ya da İsveç NATO’ya girmek istemiyor veya vazgeçti.

Çünkü siz İsveç olarak NATO’ya girmek istiyorsunuz, Türkiye ile bir mutabakat muhtırası imzalamışsınız ve belirli bir taahhüt altına girmişsiniz. Evet, hukuki bir bağlayıcılığı yok ama siyasi bir bağlayıcılığı var ve üstelik bunu da NATO Genel Sekreteri’nin gözü önünde yapmışsınız. ABD falan da ‘tamam’ demiş. Dolayısıyla, ciddi bir devlet sözü varsayımıyla sizden beklenenler de açık ve net. Türkiye’yi haklı istekleri konusunda ikna etmek. Ancak bu süreç yaşanırkenki görüntü ise tam tersi. Verilen sözler konusunda ağırdan alınması yetmiyormuş gibi Stockholm’de terör

Yazının Devamı

Akşener’in hesabı sadece kazanacak aday mı?

23 Ocak 2023

Seçim tarihi henüz resmileşmese de artık belli. Kesin gibi denilen CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylık durumu ise 6’lı masa atmosferindeki basınca göre hala değişkenlik gösteriyor. Bir bakıyorsun Kılıçdaroğlu artık tamam adaylığı ilan edilecek deniliyor bir bakıyorsun başka birisi de olabilir noktasına evriliyor. Hatta bu anlamda Kılıçdaroğlu’nun çok net bir şekilde adaylık yolunu kapattığı belediye başkanları İmamoğlu ve Yavaş’ın isimleri bile yine vizyona girdi. Yani siyasi beklentilere odaklı 6’lı masadaki dinamik etkenler, hararet, rüzgâr ve özellikle İYİ Parti lideri Akşener faktörüyle bağlantılı olarak Kılıçdaroğlu’na dönük ibre bir düşüyor bir yükseliyor. Şöyle ki; Akşener defalarca İmamoğlu ya da Yavaş isimleri masaya aday olarak gelirse biz hayır demeyiz dedi. Ama aynı Akşener defalarca şunu da söyledi: 

“Sayın İmamoğlu da Sayın Mansur Yavaş da Millet İttifakı’nın belediye başkanları. Biz destekledik. Ben kişisel olarak çok gayret ettim. Ama günün sonunda bu arkadaşların

Yazının Devamı