Sandık hesabına mülteci dopingi

25 Nisan 2022

Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmesi ya da gönderilmesi artık siyaseten çok makbul ve çekici konulardan biri oldu. Evet bu durum daha önceleri de dillendiriliyordu ama ülkede yaşanan ekonomik gelişmeler, gettolaşmalardan kaynaklanan sosyal sıkıntılar, olası riskler, özellikle de seçimlere dönük oy hesapları nedeniyle popülaritesi daha da arttı. Başta CHP lideri Kılıçdaroğlu olmak üzere muhalefet partileri bu noktadan sıklıkla iktidarı vuruyorlar, bu konudan kolay kolay vazgeçmeyecekleri de açık ve net. Dolayısıyla artık iktidar kanadı da Suriyelilere dönüş sinyali veriyor. Yani siyasette herkes göndereceğiz modunda, sadece yol, yöntem, tarz konusunda farklılıklar söz konusu. Mesela Kılıçdaroğlu,”Ben gideceğim Esad’la el sıkışacağım, davul-zurnayla yollayacağım” iddiasında. Hatta bu anlamda hem CHP hem de başka partilerden yoklama temasları dahi oluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” diyor. Bu konuda daha önce

Yazının Devamı

PKK terörüne yerleşik darbe

23 Nisan 2022

TSK’nın gerçekleştirdiği ve yeni halkası başarıyla devam eden “Pençe” serisi harekâtları sadece bölücü terör örgütü PKK’nın Kuzey Irak’taki terör yuvalarına dönük askeri bir hamle ya da vurulan darbe olarak görmek eksik kalır. Çünkü bu jeostratejik hedefi ve jeopolitik önemi olan ve belirli plan dâhilinde yürütülen çok kapsamlı tarihi bir duruş. Şöyle ki Silahlı Kuvvetler son 35 yılda Kuzey Irak’a 20’ye yakın küçük, orta veya büyük çaplı sınır ötesi operasyon yaptı. Ama hepsinde de belirli bir süre sonra arama tarama, temizlik faaliyeti bitirilip geri dönülüyor, sonrasında da teröristler o bölgeyi tekrar işgal ediyordu. Şimdilerde ise tek tek inlerine girip yapılan terörist temizliğiyle birlikte kontrol altına alınan yerlerde üs bölgeleri oluşturuluyor ve Silahlı Kuvvetler unsurları oralarda konuşlandırılıyor. Yani artık kalıcı olunuyor. Böylece de PKK’nın alan hâkimiyeti daraltılıyor, varlığı engelleniyor.

Yazının Devamı

Moskova’nın alevleri karizmayı yaktı

21 Nisan 2022

Putin, batan ya da batırılan Karadeniz Filosu sancak gemisi Moskova Kruvazörü (Moskva) ile ilgili iki gerekçeden birini seçmek zorundaydı. Birincisi saldırıya uğradık deyip Ukrayna’nın Neptün füzeleriyle vurma iddiasını doğrulamak. İkincisi ise yangın çıktı, söndüremedik, cephanelik patladı, battık bahanesi. Kırk katır mı, kırk satır mı durumu yani. Çünkü her ikisi de Rusya adına yetersizlik ve beceriksizliği kabullenmek anlamında aynı kapıya çıkıyor. Yani öyle ya da böyle, Moskva’yı ister Ukrayna’nın Neptün füzeleri vursun, ister gemi mayına çarpsın veya Ukrayna’nın hiç dahli olmadan kendi kendine yangın çıkıp söndürülememiş olsa bile Rusya açısından büyük fiyasko, prestij kaybı.

Dolayısıyla, Kremlin’in “Moskva’nın limana çekilirken çıkan yangın sırasında gövdesindeki mühimmatın patladığı, bunun sonucunda kruvazörün aldığı ağır hasar nedeniyle dengesini kaybettiği ve fırtınalı deniz koşullarında da battığı” şeklindeki resmi açıklaması

Yazının Devamı

Oya sahip çıkmak için 550 bin partili

18 Nisan 2022

Muhalefet partileri ısrarla erken ya da baskın seçim iddiasında, AKP ve MHP ise seçimler 2023’te, zamanında diyor. Yani öyle ya da böyle yakında seçim var. Nitekim sandık güvenliği tartışmaları şimdiden başladı bile. Nasıl olmasın ki? Bıçak sırtı dengeler nedeniyle tek bir oy bile çok kıymetli ve ufacık bir hata ya da olası manipülasyonda farklı tablolar ortaya çıkabilir. Hem Cumhurbaşkanlığı seçiminde hem de yeni parlamentonun oluşumunda. Ki bu seçimin ülkenin yönetim sistemi açısından bir anlamda referandum özelliği de var. Malum, iktidar bloğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, muhalefet bloğu ise Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem diyor. Dolayısıyla Parlamento aritmetiği de son derece kritik. Dahası yeni Seçim Yasası uyarınca her partinin aldığı oya göre milletvekili çıkarması nedeniyle partilerin doğrudan kendi oylarına sahip çıkması, ayrı bir özen göstermesi gibi bir durumda söz konusu... O nedenle de hem seçmeni ikna etmek hem de seçmen iradesinin sandığa girdiği gibi yansıması, yani oyların sayımı

Yazının Devamı

Putin’i tamamen dışlama planı

16 Nisan 2022

Buça’daki katliam görüntüleriyle birlikte Putin’in savaş suçlusu olarak yargılanması çağrıları dünyanın dört bir yanında yankılandı. Dolayısıyla, buna ta başından beri Washington’un Kremlin’e karşı taktiksel anlamdaki üstünlüğünün bir başka halkası da denilebilir. Çünkü Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısından önceki haftalarda ABD ve İngiliz hükümetlerinin yakındaki bir istilaya ilişkin sunduğu kanıtları reddeden Avrupalı liderler şimdilerde tek vücut olarak uyguladıkları yaptırımların dışında Putin’in savaş suçu işlediğine dair delil toplama ve onu yargılama peşinde. Mesela Fransa, Rusya’nın “savaş suçu” işlediğine ilişkin kanıt bulmaları için Ukrayna’ya adli tıp uzmanlarının da aralarında bulunduğu askeri ekip yolladı. Bu arada Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasıyla birlikte Putin hakkında “Haydut”, Ukrayna halkına savaş saçan bir zorba”, Bu adam vahşi biri”, “0 bir kasap”, “Putin bir savaş

Yazının Devamı

Kovid’de korkunun dozu kaçtı

14 Nisan 2022

Koronavirüs salgınının bu yıl bitme olasılığına dönük umutlu mesajlar veren Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) pandeminin yarattığı psikiyatrik rahatsızlıklar konusundaki açıklamaları ise pek iç acıcı değil. Mesela daha geçen hafta duyurduğu verilere göre, Kovid-19 dünya genelinde anksiyete ve depresyonun tekrarlanma sıklığını yüzde 25 artırdı. Yani koronavirüs salgınında virüsün azalan etkisiyle birlikte günlük vaka ve ölüm sayıları inişte ama kayıtlara “en stresli yıl” olarak geçen 2020’deki trend için aynı şeyleri söylemek pek olası değil. Hatta anksiyete bozukluğunda ivme yükseliyor. DSÖ raporunda da bunun temel nedenlerinden birinin, pandemiye karşı alınan kısıtlayıcı önlemler ve sosyal izolasyonun getirdiği yoğun stres olduğu belirtildi. İş yerindeki kısıtlamalar ile insanların aile içinden daha az destek aramaları ve çevrelerindeki dernek ve gruplardaki faaliyetlerinin azalması da etkili faktörler olarak sayıldı. Yine rapora göre yalnızlık hissi ile kişinin kendisi ya da yakınlarıyla

Yazının Devamı

Z kuşağını kim nasıl ikna edecek?

11 Nisan 2022

Siyasiler açısından günümüzün popüler başlıklarından biri oy potansiyeliyle 2023 seçimlerinde kritik önemdeki “Z Kuşağı”... O nedenle de tüm siyasi partiler genellikle 2000 yılında ve sonrasında doğanları ifade eden bu kitlenin peşinde. Aslında buna anlama, yakalama yarışı da denilebilir. Çünkü Z kuşağı kesinlikle geçmişi konuşmak istemiyor. Yani geçmişe atıflar yapan, hele de kavgacı klasik siyaset dilinin bu kuşağı yakalaması zor. Dahası, siyaset bilimcilere göre; bu kuşaktakilerin büyük çoğunluğu herhangi bir siyasi partiye yakınlık duymadığını ifade ediyor. Kendilerini evrensel değerlere daha bağlı hissediyorlar ve mevcut siyasetin yaslandığı kategorileri reddediyorlar. Hatta bu gibi konulardan sıkılıyorlar da. Kısacası günümüz siyaset anlayışıyla Z kuşağının siyasete bakışı çok zıt. Onun için de partilerin farklı bir arayış ve çaba içinde olması kaçınılmaz. Bu anlamda da son zamanlarda her partiden oldukça iddialı söylemler, etkinlikler söz konusu. Hem reel hem de sanal ortamda. Peki bunlar ne

Yazının Devamı

Biden F-16 kavşağında

9 Nisan 2022

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Kongre’ye gönderdiği mektuptaki Türkiye’ye F-16 savaş uçağı satışının ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarına uygun olduğu ve NATO’yu  güçlendireceği vurgusu tam anlamıyla “Bir musibet bin nasihatten yeğdir (evladır)” sözüyle örtüşen bir durum. Çünkü uzunca bir süredir ABD’nin anlaşılmaz tavrı nedeniyle gerilimin pik yaptığı ve Türk-ABD ilişkilerinin arapsaçına döndüğü, hatta kopma olasılığının dahi konuşulduğu günlerde görüş belirten askeri ve istihbari kaynakların kesiştiği, ısrarla yinelediği nokta şuydu: 

“Türkiye’nin jeopolitik ağırlığı, jeopolitik değeri daha da artıyor, arttı. Nasıl soğuk savaş döneminde Kafkasya’nın kontrolü ve Boğazların kontrolü Türkiye’nin jeopolitik değeri ABD için önemliydi. Şimdi de ABD’nin bugünkü küresel güç mücadelesinde Türkiye büyük önem arz ediyor ve bunun için de jeopolitik durum çok daha fazla değerlendi.

Yazının Devamı