Dünya Trump gibilerini çok gördü!

8 Şubat 2025

Donald Trump, ilk döneminde kendisini sıkıntıya sokan, ABD’nin meşhur “Müesses nizamıyla” çatışacak, hesaplaşacak derken, tam tersi onun Gazze’de yapmak istediği “kirli oyunu” kaldığı yerden devam ettirme niyetinde... Hegemon güç olmak istiyor, kampanya sürecinde vaat ettiği barış, huzur yerine kaosu getirmeyi hedefleyen biri olarak esip gürlüyor... İsrail’e dur demediği gibi doğrudan Filistinlilerin vatanlarına gözünü dikmiş durumda... “Gazze’yi İsrail’den devralacağız” diyor. Gazze ne zaman İsrail’in oldu da başkasına devrediyorsa? Eski ABD Başkanı Biden’in çok büyük bir askeri desteğine rağmen İsrail Gazze’de sonuç elde edemedi. Katil Netanyahu Gazze’yi Filistinsizleştiremedi. Havadan attıkları “terk edin burayı yoksa öleceksiniz” bildirilerine ve alçakça bombalı saldırılara karşılık Filistin halkı yerinden, yurdundan kıpırdamadı. İnsanlar gitmemekte, topraklarını, vatanlarını kaybetmemekte direndi... Şimdide Trump, “Gazze’yi Ortadoğu’nun Rivierası yapacağım

Yazının Devamı

Kavga sadece cumhurbaşkanı adaylığı mı?

6 Şubat 2025

Ana muhalefet partisi CHP’de yüksek tansiyon hiç düşmüyor… Biri eski iki genel başkan ve iki büyükşehir belediye başkanı, dört ayrı güç dinamiği arasında sürekli gel-gitler yaşanıyor. Hem cumhurbaşkanı adaylığı hem de genel başkanlık hesapları nedeniyle. Adı geçen, sürekli konuşulan, tartışılan başat aktörlerin hepsi o kadar istekli ve hırslılar ki her şey karmakarışık… Yaşanan bu gerilim, iç çekişme de sürekli siyaset ve medyanın gündeminde… Bunu da doğrudan tarafların davranışları ve açıklamaları tetikliyor… Tartışmalar öyle bir noktaya geldi ki taraflar çok daha net mesajlar vermeye başladı. İmamoğlu cumhurbaşkanı adayının hemen, yani kendi adının açıklanmasını istiyor, Özel’in ön seçim kararını duyurmasıyla da bayağı bir mesafe almış durumda. Yavaş ise “erken, işimize bakalım” diyor. Yavaş’ın yaptığı “Gün ola harman ola o güne kadar kim kalacak “ gibi son derece kritik açıklamalar da var... Kılıçdaroğlu’nun da erken aday tespiti

Yazının Devamı

CHP yine ters yoldan gidiyor!

3 Şubat 2025

“Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” tartışmalarıyla gündemden düşmeyen CHP’nin ‘Altılı Masa’dan ne farkı var? Birinde “Yeter açıklayın şu adayı artık” deniliyordu, şimdikinde “Daha ortada sandık falan yokken, nedir bu acele?” diye sorgulanıyor... Yoksa o zaman da aday belliydi, şimdi de belli gibi, her ikisinde de olanlar sadece kılıfına uydurma durumu... O zamanlarda Kılıçdaroğlu’nun adaylığına kerhen destek hatta sütre gerisinden tepki veren aynı isimler şimdilerde ise kendi aralarında birbirleriyle çekişme halindeler. Hem de aynı havada bir gün küs, ertesi gün barışık olarak... Mevcut sistem gereği cumhurbaşkanı seçilebilmek için 50 artı bir oy oranını yakalamaya dönük muhalefet bloğundaki diğer partilerin seçmen tabanlarına duyulan ihtiyaç da aynı. Sadece CHP adayını saptamakla sandıkta başarı hesapları tutmuyordu, şimdi de tutmuyor. CHP’nin kendi oylarının üzerine koyması için diğer partilerin seçmen tabanlarına ihtiyacı var… Yine o zaman CHP, adı konulan muhalefet bloğunun lokomotifi konumundaydı,

Yazının Devamı

ABD’de algı ve olgu ikilemi...

1 Şubat 2025

ABD’yi sarsan yolcu uçağı, askeri helikopter çarpışması, kafa karıştıran yorumlara neden oldu. Zira dünyanın her köşesini karıştıran, “demokrasi getiriyorum” diye gittiği yerleri kan ve gözyaşına boğan ABD kendi içinde de çok istisnai zamandan geçiyor. İkinci Trump dönemi denildiğinde en çok konuşulan, tartışılanların başında dünyanın geleceği kadar ABD’nin kendi iç meseleleri, özellikle “müesses nizam” ya da “derin devlet” muhabbeti de var… Başkan kim olursa olsun, kim ne derse desin sonuçta onların dediği olur denilen Pentagon ve CIA yani. Trump’ın ilk dönemindeki bazı politikalarının mahkemeler, bürokrasi ya da Pentagon tarafından nasıl engellendiği, hakkında açılan soruşturmalar da malum. ABD Başkanı olarak dediklerinin tam tersi yapılan işler de oldu. İlk döneminde yaşadıklarıyla hayli deneyimlenen ve seçim sürecinde kendisine yönelik suikast girişimi nedeniyle daha bilenen Trump da bu kez yekten işte o “derin devlet”le savaş kararlılığında. Seçim kampanyasındaki

Yazının Devamı

Çift forvetten biri yedek kulübesine!..

30 Ocak 2025

Ülkede CHP Genel Başkanı Özel’in 2025’de erken seçim iddiası, hedefine dönük bir gelişme, tarih yok ama CHP, cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere sandığa gidiyor. Yani bir önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde tarih belli olmasına rağmen yıpranır gerekçesiyle adayını geç açıklamasıyla eleştirilen CHP, şimdi de bir an önce açıklama telaşıyla gündemde. Bu sürecin de çok kolay geçmeyeceği belli. Daha şimdiden tartışmalar başladı bile… Ekrem İmamoğlu’nun bir an önce kendi isminin açıklanma baskısının galebe geldiği, Mansur Yavaş’ın “daha erken, herkes işine baksın” düşüncesinin göz ardı edildiği iddialarından kaynaklı ikilem nedeniyle açıklanan yöntem üzerine hafiften bir senkron sorunu var gibi. Hatta avantaj dengeleri anlamında Genel Başkan Özel’den İmamoğlu’na dönük ihsas-ı rey durumu da söz konusu sanki. Dolayısıyla Özel’in işi zor. Zira Özel başından itibaren aday kim olacak nasıl belirlenecek sorusuna, partililerin, kamuoyunun içini

Yazının Devamı

Hangisi devlet gibi?..

27 Ocak 2025

Hamas ve İsrail arasında ikinci esir takası görüntüleri katil Netanyahu ve suç ortağı kabinesinin kendi halkını nasıl kandırdığını bir kez daha çok net ortaya koydu. Hamas rehine İsrailli 4 kadın askeri Netanyahu’nun kurtarıyorum bahanesiyle yakıp yıktığı Gazze’nin orta yerinde Kızılhaç görevlilerine teslim etti. Üzerlerinde tertemiz askeri üniformaları, boyunlarına asılı kimlik kartları ve ellerindeki hediye paketleriyle son derece sağlıklı olarak... Tünellerden meydana çıkan El Kassam Tugayları da yaptıkları gövde gösterisiyle yok olmadıklarını, vatanlarını koruma konusundaki kararlılığını gösterdi. Bu bağlamda ABD istihbaratınca İsrail’in yok etmeyi başaramadığı Hamas’ın, savaşın başlangıcından bu yana en az 15 bin yeni üye kazandığına dönük tespitler de var. Daha önceleri de İsrail’den,ordunun sadece havadan sivil katliamı yapabildiğini, Kassam Tugayları’na karşı hiçbir üstünlük sağlayamadığına dönük itiraflar oldu zaten. İsrail Ordu Sözcüsü Hagari’nin dahi kabul ettiği bu gerçeği,

Yazının Devamı

Herkes konuşuyor ama bildiğini okuyor

25 Ocak 2025

Kartalkaya faciasında kahreden gerçeklerle bir kez daha yüzleştik maalesef... Derin acı kadar öfke de var toplumda. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu diye... Bu bağlamda süren tartışmaların odağında da “sorumlu kim” polemiği var. 36’sı çocuk 78 insan yanarak can vermiş, hiç kimse üstüne almıyor, birbirlerini suçluyor... Siyasette, sosyal medya platformlarında kutuplaşma vicdansız boyutta... Bunun aksi de pek alışık olmadığımız bir durum zaten. Oysa İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü’nde kedi yolu olarak bilinen halatın kopmasını kendisine yediremeyen Japon mühendis “Sorumlu benim” notu bırakarak intihar etmişti malum. Demek ki böyle bir hassasiyet söz konusu olsa ülkede harakiri yapanlar saymakla bitmezdi... Zira geriye dönüp bakıldığında yaşanmış o kadar çok acı ve kahreden gerçeklik örneği var ki. İlk akla gelen de depremler olmak üzere, daha başka yangınlar, patlamalar, maden faciaları, sel, heyelan, kara, hava, deniz, demiryolu, kimyasal madde kazaları saymakla bitmiyor. Her biri sonrasında da sorumluları sorgulamak

Yazının Devamı

Asıl felaket ‘bir şey olmaz’ kafası...

23 Ocak 2025

“Unutulmaz bir kış masalına hazır olun! Grand Kartal dağların zirvesinde konumlanmış lüks bir cennettir “sloganıyla tanıtım yapan, Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel çoluk çocuk tatilcilerin cehennemi oldu… Beyaz örtüyle kaplı doğanın zirvesinde insanlar yanarak can verdiler… Birbirine bağladıkları çarşaflarla pencereden sarkanlardan düşüp ölenler de oldu... Hem de yangın yeterlilik belgesi var denilen tartışmalı bir yapıda... Olayın başladığı andan itibaren hemen her ekranda yorum yapan konunun uzmanları ise önlem anlamında olması gereken çok sayıda eksik ve ihmali sıraladılar hep. Eski ve yeni yönetmeliklerden örnekler vererek şunlar olsaydı bunlar olmazdı diye... Bu bağlamda da her facia sonrası yaşadığımız denetleme ve sorumluluk kimde tartışması var bir yandan da... Odaklanılan noktada daha öncelerde yaşanan başka facialar sonrasındaki hep bildik hikâye: 

Ülkemizde yönetmelik sorunu yok ama uygulama sorunu, kişilik sorunu var. Bilerek, bilmeyerek bir şeyleri eksik yapma, kontrol etmeme ya da yeterince önemsememe veya göz yumma durumu yani.

Yazının Devamı