Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kış gelip yağışlar başladığında Edirne tedirgin oluyor. Özellikle de Yunanistan sınırındaki Karaağaç Mahallesi’nde yaşayanlar. Çünkü yağış biraz fazla düştüğünde, hele de Bulgaristan barajlardaki fazla suyu bıraktığında Meriç ve Tunca nehirleri taşıyor, Edirne merkeziyle bağlantıyı sağlayan köprüler sular altında kalıyor. Ve de sınırlarımız içindeki binlerce vatandaşımız “suyun öte yanındaki” mahallelerde mahsur kalıyor. Sonunda da tanklar, zırhlı araçlar devreye giriyor. Nitekim yine aynısı oldu, nehirler taştı, ekili alanlar sular altında kaldı ve Edirne sıkıntı yaşadı, yaşıyor. Tıpkı 2007 ve 2010’da olduğu gibi...
Bu satırları yaklaşık iki ay önce (11 Aralık 2014) yazmıştık. Sonra da Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’a “Bu hep böyle mi gidecek ya da bu soruna çözüm yok mu?” diye sormuştuk. Aldığımız yanıt şuydu:
“Meriç Nehri’nin yatağı her yıl gelen 1.5 milyon metreküplük kumla doluyor ve taşkın riski artıyor. Onun için tüm yatağın temizlenmesi gerekiyor. Ama bu Türkiye’nin tek başına yapabileceği bir iş değil. Çünkü Yunanistan ile sınırımızı(yaklaşık 200 kilometre) belirleyen Meriç’in sadece 12.5 kilometrelik bölümü bizim topraklarımızda kalıyor. O nedenle de Türkiye’nin Yunanistan’la anlaşması şart.”
Yani iki komşu ülke oturup çözüm üretmediği, diğer komşu ülke de kafasına göre suları koyverdiği için Edirne’nin çilesi bitmiyordu...
İşte bir kez daha aynısı oldu ve Karaağaç Mahallesi’yle helikopter dışında ulaşım kesildi. Daha doğrusu binlerce kişi mahsur kaldı. Doğru, bu sefer olayın boyutu daha büyük ama bu durumu sadece “Edirne’nin son yüzyılda yaşadığı en büyük felaket” diye yorumlamak kadar, acilen kalıcı çözümler üretmek de gerekiyor. Nitekim bunlardan biri olabilecek “Kanal projesi” için Ankara düğmeye bastı... Çözümlerden biri de Gürkan’ın dediği gibi taşkın riskini artıran Meriç’in yatağının temizlenmesi...
Dün başkan Gürkan’a ‘Neden yapılmıyor’ diye bir kez daha sorduk. İşte yanıtı:
“Bunun için Yunanistan ile bir protokol yapılması gerekiyor. Ancak Yunanistan anlaşmaya yanaşmıyor filan deniliyordu. Şimdi Yunanistan’da yeni yönetim SYRİZA işbaşında. Umarız çözülür...”

Haberin Devamı

HDP oyları kimden alacak?

Haberin Devamı

HDP’nin parti olarak seçime girme kararıyla birlikte başlayan tartışmanın odağında ‘Barajı aşabilir mi’ ya da ‘Aşamazsa ne olur’un yanı sıra ‘Hangi partiden oy kayacak’ var. Buna ‘AKP’nin mi yoksa CHP’nin mi oyları eksilecek’ tartışması da denilebilir. Bu konuda her ne kadar HDP’li Selahattin Demirtaş “CHP’nin korkmaması lazım, oyları AKP’den alacağız” dese de CHP’den oy akışı olacağına yönelik tezler de dikkat çekici:
“HDP seçim barajını aşamazsa, Doğu ve Güneydoğu’daki tüm vekillikler AKP’ye gider, AKP Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu sağlar diye CHP seçmeninin bir bölümü stratejik olarak HDP’ye oy verebilir. Nitekim bu 2011 seçimlerinde MHP için söz konusu olmuş, CHP’den stratejik oy kayması yaşanmıştı.
Ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde özellikle CHP tabanından Selahattin Demirtaş’a bir yöneliş olduğunu da gördük.”
CHP seçmeninin baraj endişesiyle HDP’ye oy vereceğini şimdiden kestirmek zor ama, son Cumhurbaşkanlığı seçiminde Demirtaş’a İstanbul’da bir oy akışı olduğu gerçek. Ancak buna da CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in itirazı var... Çünkü, İstanbul’da iktidar ve ana muhalefetin kaleleri olarak bilinen bazı ilçelerdeki 2011 Genel Seçim ve 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçim sonuçlarına göre HDP-AKP-CHP karşılaştırması yapan Tekin, HDP’ye kayan oyların CHP’den değil AKP’den olduğunu savunuyor. Buna dayanak olarak da aşağıdaki tabloyu gösteriyor:

Haberin Devamı

Çevreci Çipras  Edirne’nin de umudu

(*) Bağımsız blok adayların toplam oyu