Güvenlik gerekçesiyle Cizre’deki 3 mahalle ile Batman ve Bitlis illerindeki çok sayıda sandık taşıma karar ya da talepleri bugün (yarın da olabilir) YSK’da karara bağlanacak. YSK ya Anayasa’nın 79. maddesine (seçimlerin düzen ve dürüstlüğünü sağlama yetkisi) dayanarak “taşınabilir - birleştirilebilir” diyecek ya da “Güvenliği sağlamak devlet ve kolluk kuvvetlerinin işidir” gerekçesiyle “taşınamaz” şeklinde karar verecek. Nitekim 7 Haziran seçimleri öncesinde de sandık taşıma talebi olduğunda YSK oybirliğiyle aldığı kararda aynı gerekçeyle “Olmaz” demişti...
YSK açısından zor ve sıkıntılı bir durum. Daha önce alınmış kararlar ortada, dahası, “Durum daha vahim” deyip taşıma kararı verse, bu kez de nereleri taşıyalım tartışması başlayacak. Çünkü bu yönde başvuru o kadar çok ki...
Peki, daha önceki kararlarında olduğu gibi “olmaz” derse, yani sandıklar taşınmazsa ve bunun sonucunda da bazı yerlerde sandık kurulamazsa ne olur? Geçmişte bunun örneklerinin yaşandığını belirten YSK’nın CHP temsilcisi Av. Mehmet Hadimi Yakupoğlu’nun öngörüsü şöyle:
Kurulamayan sandıklardaki sayıyla o seçim çevresindeki en son seçilen milletvekilinin aldığı oyla seçilemeyen arasındaki oy farkı dikkate alınır. Örneğin, Şırnak üç milletvekili çıkarıyor. Üçüncü milletvekiliyle seçilemeyen dördüncü sıradaki aday arasındaki farka bakılır, bu fark oy kullanılamayan ya da kurulamayan sandıklardaki seçmen sayısından azsa o zaman orada seçim iptal edilir. Değilse daha fazla fark varsa, yani adam 5 bin oyla seçilmiş oy kullanamayan sandıklardaki seçmen sayısı bin ya da bin 500, hepsi kaybeden adaya verse dahi seçilemeyecekti adam. Dolayısıyla, seçim sonucu etkilenmemiştir denir, tescil edilir.Bir sandığın oy kullanamaması bütün ülkeyi etkilemez.
Ama sandığı taşırsanız bu takdirde bambaşka sorun doğar. Seçmenin birisi çıkar “Ben taşınan yere gidemedim, seçme hakkım elimden alındı” derse ne yapacaksınız? Bu seçim iptaline kadar gidebilir çünkü bireysel hak ihlali. Bunun gibi bir sürü seçmenin Anayasa Mahkemesi’ne, AİHM’ye gittiğini bir düşünsenize...