‘Mecburi hizmet süresi dolan pilotların ordudan ayrılmasından yakınan TSK’nın askeri pilotları, sivil havacılığa kazandırmaya yönelik kurs açması tezat değil mi?” diye sormuştuk. Dahası “Kara Havacılık Komutanlığı bünyesinde bulunan başta ABD olmak üzere birçok ülkede kullanılan 26 adet Cessna tipi U-17B model, 23 adet Cessna tipi T-41 model uçak olmak üzere toplam 49 adet uçağın kaydı silinerek Türk Hava Kurumu’na hibe edilmiştir. Bu uçaklar hala dünyada birçok ülkede ve Türk Hava Kurumu’nda uçmaktadır. Bu uçakların yerine 2009 yılında 46 adet Cessna tipi T-182 tipi uçak alınması doğru mudur? demiştik. Bu sorularımıza Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı’ndan gelen yanıt şöyle:
- K.K.K.lığı sabit kanatlı hava aracı pilot ihtiyacını karşılamak üzere 2009 yılına kadar temel eğitim uçağı olarak U-17 ve T-41 uçakları kullanılmıştır. Bahse konu uçakların gövde ömrünü doldurarak envanterden çıkarılması ile birlikte, sabit kanat hava aracı eğitim ihtiyacına yönelik olarak 46 adet T-182T uçağı tedarik edilmiştir.
- Sözkonusu uçaklarla; Subay Pilot Temel Kursu, UH-1H helikopter intibak safhası öncesinde başlangıç uçuş eğitimi verilmektedir. Ayrıca kıtalarda görev yapan sabit kanat intibaklı pilotların uçuş eğitimi için de kullanılmaktadır. Bu uçaklarla emekli olmuş hiçbir pilota sabit kanat intibak kursu verilmemektedir.
- Askeri pilotların sivil havacılıkta uçuş yapma yetkisine sahip pilot olarak tanımlanması maksadıyla, Sivil Havacılık Genel Md.lüğünün Kr.Hvcl.Okl.K.lığına verdiği yetki doğrultusunda, K.K.K.lığından emekli olan veya istifa eden pilotlar ile kontenjan dahilinde Hv.K.K.lığı, Dz.K.K.lığı, J.Gn.K.lığı ve S.G.K.lığı pilotlarına Kr.Hvcl.Okl.K.lığınca “ATPL (Air Transportation Pilot License) FROZEN” kursu verilmektedir. Bahse konu kurs tamamen nazari eğitime dayanmakta olup uçuş safhası bulunmamaktadır.
- Söz konusu kurs, Genel Kurmay Başkanlığının 10 Mayıs 2002 ve KKK.lığının 21 Mayıs 2002 tarihli emirlerinde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile direkt koordine yetkisi verilerek, 2003 yılından itibaren Kr.Hvcl.Okl.K.lığı tarafından, katılımcılardan herhangi bir ücret alınmadan verilmektedir. Kurs; sekiz hafta süre ile verilmekte olup 2002 - 2013 yılları arasında toplam 22 dönem olarak icra edilmiştir. Bugüne kadar TSK’dan ayrılan 614 personele (emekli/istifa) kurs verilmiştir.
‘Oyalama yok, prosedür böyle’
Balıkesirli İlknur- Murat Demir çiftinin iptal edilen koruyucu aile sıfatını ve 6 yıldır birlikte oldukları Ali ile Sıla’yı geri almak için verdiği hukuk savaşını ısrarla yazdık. İmzasız bir mail ihbarıyla baba Demir hakkında yapılan suçlamalar takipsizlik ya da beraatle sonuçlanmış, Balıkesir İdare Mahkemesi de oybirliğiyle aldığı kararla çocukların geri verilmesine hükmetmişti. Gelinen son nokta ise aile ve çocukların ne zaman kavuşacağıydı?.. Çünkü ocak ayının başında alınan mahkeme kararının gereği henüz yerine getirilmemişti. Bu normal bir prosedür müydü, yoksa ağırdan alma olabilir miydi? Bunların yanıtını da Balıkesir Valisi Ahmet Turan’dan aldık:
“İdare olarak konuyu 159 kere (Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü 119, İl İdare Kurulu 31, İnsan Hakları Kurulu 9) inceledik, 30 civarında da adliyeden geçti. Sonuçta da mahkeme vatandaş lehine karar verdi. Yazı gelmiş gelmemiş teferruat. Bugün gelmemişse yarın postadan gelecek. Mahkeme kararı yerine getirilecek bunun tartışması yok artık. Memur arkadaşların bunu geciktirelim gibi bir düşüncesi olamaz. Konuyla ilgili vali yardımcısına ‘en kısa sürede işlemi yapın, Bursa’ya da yazın çocukları teslim etsinler’ diye talimat verdim.”
İş mi yok, istek mi?
Suriyeli göçmenlerin dilenmesi, trafik ışıklarındaki cam siliciler ve mendil satıcılar önemli bir sorun. Okurumuz Ahmet Kalleci gözlemini şöyle aktarıyor:
“Geçtiğimiz günlerde bir iş günü sabahı Beyoğlu’ndaki bir toplantıma erken gittim. Ayakkabımı boyatmak için belli bir zamanım olduğunu fark ettim ve boyacı aramaya başladım. Saat 11.00 dolayında önce Odakule çevresinde, sonra Galatasaray’a kadar İstiklal Caddesi’nde ayakkabı boyacısı bulamadım. İngiliz Konsolosluğu karşısında Nevizade girişinde daha sonra 83 yaşında olduğunu öğrendiğim bir boyacı bulabildim. Bu kişi yaklaşık 50 yıldır aynı noktada ayakkabı boyacılığı yaptığını ve 4 çocuğunu üniversitede okuttuğunu anlattı.
Ancak arama süremde karşılaştığım başka bir tablo ise ürkütücü idi. Odakule, İstiklal Caddesi, Galatasaray ve Balık Pazarı civarında 15 dakika içinde altısı Suriyeli olmak üzere toplam 11 dilenci ve tinerci para istedi. Bunlar kadın, genç ve çocuklardan oluşuyordu. Suriyelilerin çalışma imkanı bulmaları zor olabilir ama Türk olan gençlerin en azından 80 küsur yaşındaki ayakkabı boyacısından öğreneceği çok şey var sanırım.”