Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ülke seçme-ninin 5’te 1’i İstanbul’da...Yani “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” diye boşuna denilmiyor. O nedenle de tüm partiler gibi CHP’de İstanbul’daki kampanyası için ayrı bir strateji belirlemişti. Bunun odak noktasında da sık lider turları ve mitinglerin yanı sıra kapı kapı İstanbul ya da ev ev dolaşarak yakın markaj vardı.Hedef de şuydu:
40 bin kişilik bir orduyla 4 milyon konutun kapısı çalınacak, 10 milyon İstanbullu’nun eli sıkılacak...
Bu strateji doğrultusunda CHP’nin lider ve aday turları tamgaz devam ediyor. Örneğin Kılıçdaroğlu
hafta sonu da İstanbul’daydı ve bol “alkışlı”, oldukça da çoşkulu bir ikinci bölge turu yaptı. Ayın 24’ü ve haziranın 4’ünde de birinci ve üçüncü bölge turları var. Kazlıçeşme ya da Kadıköy olarak düşünülen 31 mayıstaki miting ise Gezi olaylarının yıldönümü nedeniyle başka bir güne kaydırılıyor. Ancak gel görki aynı hareketliliği stratejinin diğer ayağı olan kapı kapı İstanbul konusunda söylemek zor. Çünkü şu ana dek 500 bin konutun kapısı çalınmış...Nedenlerini İstanbul il Başkanı Murat Karayalçın’dan dinleyelim:
“Dört milyonluk hedefi tutturmaya çalışıyoruz ama sitelerin güvenlikleri gibi fiziki engeller nedeniyle zorlanıyoruz. Partili arkadaşlarımızın içeri girmelerine izin verilmiyor. Yasak nedeniyle konutlara ulaşılamıyor. İstanbul’da sitelerdeki toplam konut sayısını bilmiyorum ama her gün İstanbul’un üç bölgesinde dolaşan arkadaşlarımızdan bu konuda çok sayıda rapor geliyor. Sokak stantları ve meydan çalışmalarıyla 10 milyonluk hedefi yakalamaya çalışıyoruz.”
Soruyoruz Karayalçın’a;
Bu sadece CHP’ne dönük bir durum mu?
“Yoo, yoo ama CHP’ne dönük bir şeyi geçen hafta İstanbul Üniversitesi’nde yaşadık. Siyaset Kulübü’nün davetlisi olarak eski Dışişleri Bakanı sıfatımla bir konuşma yapacaktım, ancak rektör yasakladı, toplantıyı iptal etti. Hiçbir gerekçe de gösterilmedi. HDP Genel Başkanı ODTÜ’de konuştu ama bize İÜ’den yasak geldi.”

Haberin Devamı

Bahçeşehir bitti Betonşehir oldu

İlk kurulduğu yıllarda yeşiliyle öne çıkan Habitat ödüllü Bahçeşehir, sonraki süreçte aşırı yapılaşma nedeniyle adeta Betonşehire döndü. Özellikle de son altı yedi yılda, yani özerk belde belediyesinin kapatılıp Başakşehir’e bağlanmasından sonra yapılan birbirinden ucube projelerle silüeti hepten değişti... Parkları, oyun-spor alanları ve buna uyumlu yapılarıyla örnek gösterilen o sakin,huzur veren yer gitti, yeşilin böğrüne birer hançer gibi saplanan dikine yükselen devasa binaları ve trafiğiyle “berbat” bir görüntü geldi.Dahası havası bile değişti...Oysa anımsıyorum da Başakşehir Belediye Başkanı’yla 2009 seçimlerinden hemen sonra bölgenin akciğeri Gölet’teki bir restoranda buluşmuş, hemen yanıbaşımızda yükselen garip projeyi örnek göstererek Bahçeşehir için sinyal veren bu tehlikeye yönelik sorular yöneltmiştik. O da “Ruhsatı bizden önce verilmiş ama bundan sonra böyle yapılaşma olmayacak” demişti... Ama tam tersi oldu ve Bahçeşehir şantiyeye döndü. Dahası buluştuğumuz o Gölet bile yapılaşmaya açıldı...

Haberin Devamı

Kırmızı hat

- Milletvekilliği seçimi için binlerce aday yollarda ve sokaklarda çalışma yapıyorlar. Bir kısmı astronomik harcamalar içinde. Ülke geneli tüm adayların açıklık ve şeffaflık ilkesi gereği öncelikle mal varlıklarını, ardından da seçim bütçelerini ve bunu nasıl oluşturduklarını kamuoyuna açıklamalarını tüm tüketici vatandaşlarımız adına istiyoruz - Mustafa Göktaş (Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı)