Bir süredir unuttuğumuz “şafak operasyonlarının” son dalgasıyla yine şok yaşadık. Sabahın köründe gözaltına alınanlar bu kez üç bakanın oğlu, bürokratlar, işadamları. Haklarındaki suçlamalar da vahim; yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama, rant vurgunu...
Bunlar hukukun üstünlüğünü savunan ve “yasalar karşısında herkes eşittir” diyen her ülkenin sümenaltı edemeyeceği iddialar. Ve hiçbir gerekçeyle de örtbas edilemeyecek suçlamalar. O nedenle doğru olan “adaletin tecelli etmesini” beklemek. Ancak, günümüz Türkiye’sinde bunu söylemek zor. Çünkü iki gündür kamuoyunun tartıştığı konu, operasyonun içeriğinden çok, neden yapıldığı yönünde. Yani “Helal olsun bakan çocuklarından bile hesap soruluyor” yerine, hükümet - cemaat hesaplaşması konuşuluyor. Görevden almalar, jet atamalar birbirini kovalıyor, bu da ister istemez yargının bağımsızlığı ve adaleti konusunda sıkıntı yaratıyor... Tıpkı, Ergenekon, Balyoz operasyonları ve sonrasında yaşandığı gibi...
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’a göre; bu görüntünün nedeni yargı ve emniyetin eşitlik ilkesini bir kenara bırakıp, güç odaklarının çarpışma alanı haline gelmesi. Bu durumda hiç kimsenin hukuk güvenliğinden söz edilemeyeceğini belirten Kocasakal, şöyle diyor:
“Bir devletin, bir ülkenin omuriliği bağımsız yargı ve hukuk devletidir. Ama Türkiye uzunca bir süredir omurilik felci. Sistemin bütün mekanizmaları, sigortaları atmış durumda. Şimdi pislikler akmaya başlayınca öğreniyoruz ki ‘falanca adam zamanında tutuklanacakmış ama bir zincir başlatılmış başbakana kadar ulaşılmış ve tutuklanmamış’ böyle mi yürür hukukta işler. Başbakanın ya da birilerinin talimatıyla tutuklanmıyorsa, tersi de geçerlidir. Dolayısıyla oturup herkes biz nerede hata yaptık diye düşünsün, bağımsız yargı ve doğru bir düzgün hukuk devletini inşa etmeye baksın.”
Sikorsky soruları
Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde düşen helikopterde şehit olan subay ve astsubaylar dün törenle uğurlandı, kazayla ilgili adli ve idari soruşturma ise sürüyor. Bu son 2 yılda yaşanan 5. Sikorsy kazası. Olayla ilgili gazetelere yansıyan bilgiler Sikorsky S-70’in periyodik bakım sonrası çıktığı tecrübe uçuşunda düştüğü yolunda. Ancak, bize gelenler aksi yönde. Yani uçuşun bakım sonrası değil, öncesi olduğu. Dün bu konuda Ankara’dan bazı kaynaklarla konuştum. Bana aktarılanlar, soruşturmaya yararı olur düşüncesiyle bazı soruların gündeme getirilmesinin gerekliliği. İşte o sorular:
- İkinci bir emre kadar 1. Kara Havacılık Alayı Direk ve Geri Destek bölüklerinde görev yapan helikopter teknisyenlerine fazla mesai yapılması emredildi mi?
- 10550 kuyruk numaralı Sikorsky tipi helikopter 500 saatlik bakım olarak bilinen periyodik bakımın üç haftada bitirilmesi emri verildi mi?
- Periyodik bakım öncesi yapılan maksimum “Power check” kontrolü hangi irtifada yapılır?
- Kaza tarihinde Gölbaşı bulut tabanı kaç feet? O günkü meteorolojik şartlar bu uçuş için uygun mu?
- Bilinen bu meteorolojik şartlara rağmen, faal Sikorsky kalmadığı sebebi ile bakımın üç haftada çıkarılması için, birlik komutanı tarafından pilot inisiyatifi egale edilerek uçuş yapılması için emir verildi mi?
- 10550 kuyruk numaralı helikopter tecrübe uçuşuna hangi saatte çıktı? O saatte Güvercinlik Hava Meydanı uçuşa açık mıydı?
Ormandan ziyade suya önem veren ve twitter üzerinden kendisine mesaj göndermememiz için çoğu arkadaşa engel koyan Orman ve Su İşleri Bakanımız sadece su bakanı mıdır? 2B arazisinden yaklaşık 15-20 milyar lira gelir elde edileceği tahmin edilirken toplamda 2 bin orman mühendisi kadrosunu onaylamayan bakanlarımız kadro konusunda keyfi davranıyor. 2013 yılı için kurumların kadro talebi göz önüne alındığında ve istatistikler incelendiğinde en az kadro talep eden kurumlar arasında OGM, bakanlıklar arasında ise bakanlığımızın ilk 3 arasında bulunduğu görülecektir. Atanamayan Orman Mühendisleri