Ümit Avcı

Gönül tabii ki daha iyi olduğunu bildiğin bir rakibe karşı deplasmanda kazanıp ilk turda işi bitirmek isterdi. Ancak şunu hepimiz biliyoruz ki, Galatasaray için bu sonuç bile şampiyonluk için yeterli.

Sonuçta rövanş Abdi İpekçi’de oynanacak. Galatasaray’ın o salonda kimlere göz açtırmadığını, başları önde yolladığını düşününce, Strasbourg karşısındaki 4 farklı yenilgi, moralleri çok bozmamalı.

Aslında maç öncesi hep ‘çok rahatız’ mesajı vermişti temsilcimiz ama sonuçta bir final maçı ve ilk buluşma deplasmanda olunca, özellikle ilk yarıda işler umduğumuz gibi olmadı. McCollum’un MVP ödülünü alması belki de motivasyonunu kötü etkiledi yıldız skorerin, maç başındaki tercihleri hep istediklerimizden farklıydı. Rakip de onun savunma sıkıntısını fizik olarak güçlü guardlarıyla değerlendirme yoluna gidince, normalden çok daha az sahada kaldı. Bu da takımın hücum performansına olumsuz yansıdı. Onun dışında Sinan ve Schilb gibi sezon genelinde takımı sırtlayan isimler de devreyi sayısız bitirince, farkı çift hanelere rahatlıkla çıkarabileceğimiz maçta bir türlü beklenen olmadı.

Daha kötüsü olabilirdi

İlk yarıda en azından savunma ile ayakta kalıyordu temsilcimiz ama son dönemde faul

Euroleague’de muhteşem bir sezon geçiren Fenerbahçe, çeyrek finalde de olabilecek en net gövde gösterisini yaptı. Son şampiyon Real Madrid karşısında İstanbul’da elde edilen 2-0’dan sonra deplasmandaki ilk maçı da bu kadar üstün bir oyunla kazanmak, kazanırken çok güzel görüntüler sunmak, Avrupa’ya bir mesajdı.

Başta Obradovic’in ustalığından söz etmek gerekiyor. Vesely’den yoksun takımını yine mükemmel hazırlamıştı. Kontrolü elinden hiç bırakmadı. Rakibin ilk dakikalarındaki atağının ardından yine adam değişmeli savunma ile boyalı alanını kapadı, zaten stres içinde, elleri titreyen Real’i dış şutlara zorladı. 5 kısaya döndüğünde rakip coach Laso’dan gelen 4 kısa hamlesi ev sahibini havaya sokar gibi olsa da, hemen 4 uzunlu beşe döndü Sırp çalıştırıcı, kafalarını yine karıştırdı. İlk yarıda Antic, o faul problemine girdikten sonra Kalinic’in Udoh’la çok iyi ikili olması, ikinci yarıda Real savunmasına karşı boyalı alana Bogdanovic ile Dixon’ın akıl dolu koşuları zorlu geçmesi beklenen maçı çok kolaylaştırdı.

Geçtiğimiz yılı hatırlayıp, ortamı germeye çalışan, kavga çıkararak kazanmaya çalışan Real’in karşısında bu kez tecrübe ve akıl dolu bir takımın bulunması, bu takımın bir de

İspanya’da ‘kralın takımı’ olarak tanınan Real Madrid de Ülker Arena gerçeğiyle yüzleşti. Güçlü rakibini adeta sahadan silen ve farkı 31 sayıya kadar yükselten Fenerbahçe, sahasında kaybetmeme serisini 21 maça taşıdı, üst üste ikinci kez Final-Four oynamaya bir adım daha yaklaştı.

Turkish Airlines Euroleague çeyrek final serisi 2. maçında Fenerbahçe, Real Madrid’i 100-78 ile geçti, durumu 2-0’a getirdi.

İlk maçta savunma ile ayakta kalmış, Real Madrid gibi bir hücum takımını devrede 29 sayıda tutmayı başarmış ve sonunda da kazanmıştı temsilcimiz. İkinci maçta aynı savunmayı, aynı enerji ile yapmanın ne kadar zor olduğunu düşünürken, çok daha fazlasının yapılabileceğini, buna hücumdaki ‘kusursuz fırtına’nın da eklenebileceğini gördük dün gece.

Maça olabilecek en iyi başlangıçla girdi temsilcimiz. Bir maç önce neye uğradığını şaşıran Real Madrid’in sinirlerini iyice geren bir başlangıçtı bu. Datome’nin art arda çaldığı topları, aldığı hücum ribauntlarını basketle bitirmesi, Udoh’un smaçlarıyla tribünleri mest edişi, takım halinde yapılan mükemmel savunma ile daha ilk çeyrekte farkın çift hanelere yükselmesi böyle bir maç için rüya gibiydi.

Obradovic o kadar iyi hazırlamıştı ki takımını

Euroleague’de müthiş bir sezon geçiren Fenerbahçe, Final Four yolundaki son engel Real Madrid ile ilk buluşmasında planlarını kusursuz uyguladı, taraftarının da olağanüstü desteğiyle, sahada her türlü çirkinliği deneyen İspanyollar’ı devirmeyi başardı.

Turkish Airlines Euroleague çeyrek final ilk maçında Real Madrid’i sahasında konuk eden Fenerbahçe, son şampiyonu 75-69 yenmeyi başardı, durumu 1-0 yaptı.

Vesely’nin sakatlığı sonrasında herkesin ‘aman çıkmasın’ dediği son şampiyon Real Madrid eşleşmesinde, Obradovic’in ‘kriz yönetimine’ şiddetle ihtiyaç duyulduğu bir gerçekti. Final-Four uzmanı Sırp çalıştırıcı da, bu beklentileri boşa çıkarmadı, 5 kısa kozuyla işi bitirdi.

Adam değişmeli savunmayı en agresif şekilde yapan, Antic-Udoh ikilisiyle boyalı alanı kapatıp, rakibi dışarıya püskürtmeyi başaran Fenerbahçe’de, ‘Udoh kenara geldiğinde ne olacak’ sorusunun yanıtı, belli ki itinayla hazırlanmıştı. Kalinic’in 5, Datome’nin 4 numara oynadığı ilginç bir 5 vardı sahada ama adam değişmeler kusursuz yapılınca top boyalı alana sokulmadı.

Harika savunma

İlk çeyrekte 11, devre sonunda 29 sayı yemek, Real temposunda bir takıma karşı ‘harika’ydı. Düşünün, Real Madrid gibi yıldızlar topluluğu

Kendisi için prestij, E Grubu’ndaki diğer temsilcimiz Anadolu Efes için ‘umuda yolculuk’ maçında Kızılyıldız’a konuk olan Darüşşafaka Doğuş, Fenerbahçe’nin ardından Sırplar’ı sahalarında yenen 2. takım olmayı başardı. Daçka, TOP 16’daki 4. galibiyetini alarak Efes’in şansını devam ettirmesini sağladı.

Turkish Airlines Euroleague TOP 16 E Grubu’ndaki 13. maçına Kızılyıldız deplasmanında çıkan Darüşşafaka Doğuş, rakibini 80-61 yenmeyi başardı, 4. galibiyetine ulaştı.

Bu sezon evinde sadece F.Bahçe’ye yenilen Kızılyıldız’ın, çeyrek finali garantilemek için sadece bir galibiyete ihtiyacının olması, Daçka içinse bu maçın prestijden öte anlamının bulunmaması, takımların stres düzeyini belirleyen önemli bir detaydı.

İlk çeyreği 20-15 geride bitirdi temsilcimiz, ribauntlarda gerideydi. Hücumda erken atışların potamızda kolay basketlere dönmesi sıkıntı gibi gözükürken savunmadaki sertlik, işin rengini değiştirdi. Tempoyu mükemmel ayarlamaya başladı ekibimiz... Ribauntlarda rakibini yakalayan ve ikinci atış şansları tanımayan Daçka, hücumda da Bjelica-Miller eşleşmesinde ağırlığını hissettirdi, devre sonu 35-34 öne geçti.

8-0’lık seri

Kızılyıldız’ın bir an önce galibiyete ulaşıp çeyrek final

Galatasaray Odeabank, Avrupa’da bir kez daha kükredi, Eurocup yarı finalinin ilk maçında evinde ağırladığı Gran Canaria’yı, 14 farkla devirdi. Rövanş öncesinde büyük avantaj elde eden sarı-kırmızılı ekipte kenardan gelen Chuck Davis ile Göksenin Köksal devleşti.

Eurocup yarı final ilk maçında Gran Canaria’yı konuk eden Galatasaray Odeabank, 89-75 kazandı.

Ergin Ataman’ın maçtan bir gün önce yaptığı ‘21 fark’ açıklamasının ne kadar akıllıca olduğu gerçeği, maç boyunca parkeye yansıdı. Herkesin aklındaki ‘acaba kazanır mıyız?’ sorusu, ‘kaç fark olura’ dönünce, oyuncuların da tribünlerin de maça inancı artmıştı. Maç başında rakibin Omic’i kenarda tutarak başlama jestini (!) iyi kullandı temsilcimiz, 4. dakikada 8 farka ulaştı. Ancak ön alanda McCollum’un yumuşaklığı, daha ilk çeyrekte Sinan’ın 3, Lasme’nin 3 faule ulaşması, savunmadaki sıkıntıyı biraz daha artırdı. 10 dakikada sahasında 24 sayı yemişti temsilcimiz, attığı 25’e rağmen bu çok fazlaydı.

2. çeyreğin başında 28-27 geriye düştükten sonra savunmanın ilacı kenardan geldi. Davis olağanüstü oynadı hem hücum, hem savunmada. İkili oyunları durdurmakta çok ustaydı. Bir de Göksenin’in enerjisi etkisini gösterince, devre sonunda

Fenerbahçe, Beşiktaş Sompo Japan karşısında şov yaptı, rahat bir galibiyet aldı. Bir ara farkı 35 sayıya kadar çıkaran sarı-lacivertli ekipte 4 oyuncu çift haneli rakamlara ulaşırken, Bobby Dixon mücadeleyi triple-double ile tamamladı.

Fenerbahçe, Spor Toto Basketol Ligi’nde 23. haftanın kapanış maçında Beşiktaş Sompo Japan’i 100-80’lik skorla geçti, 17. galibiyetini elde etti.

İlk yarı boyunca kontrol sürekli Fenerbahçe’nin elindeydi. Beşiktaş uzunlara bir türlü top geçiremedi. Udoh oyundayken normal kabul edilebilir belki ama o kenardayken bile her şeyi Culpepper’a bırakmaktan vazgeçmedi siyah-beyazlı ekip. Fenerbahçe de bir ara düzenden uzaklaştı, rakibin alan savunmasına karşı çareyi sürekli dış atışlarla aradı. 7 şutun arka arkaya kaçtığı anlarda Beşiktaş geri dönmeyi başardı ama Obrodovic’in Udoh’u kenara alarak yerine Antic’i sahaya sürmesi hemen oyuna etki etti. Antic’in şut tehdidi nedeniyle dışarıya açılmak zorunda kalan Beşiktaş savunmasını penetreleriyle cezalandıran Melih-Bogdanovic ikilisi bir de üçlükleri çemberden geçirmeye başlayınca devre sonunda Fenerbahçe farkı 16 sayıya yükseltti.

Beşiktaş’ın zaten rakibine oranla daha zayıf bir kadrosunun olduğu gerçeği varken,

Anadolu Efes, çok azalmış olsa da, çeyrek final şansını matematiksel olarak devam ettirme maçında Malaga’yı Abdi İpekçi’de ağırladı, baştan sona üstün oynadığı mücadelede Heurtel-Saric ikilisiyle farka ulaştı.

Turkish Airlines Euroleague TOP 16 E Grubu’ndaki temsilcimiz Anadolu Efes, 12. maçında 6. galibiyetini Unicaja Malaga karşısında 87-67 skorla aldı, çeyrek final umutlarını son iki haftaya taşıdı.

Grupta iddiası kalmayan Malaga maça çok yumuşak başlayınca, Heurtel’in savunma zaafları hissedilmedi, hücumdaki şovu ise görülmeye değerdi. Saric de boyalı alanda son haftalardaki istekli basketbolunu devam ettirip ribauntları toplayınca, son dakikalara kadar her şey yolunda gibiydi. Mücadeleye 15-2 ile başlayan Efes’in, ikinci çeyreğin başındaki 11-0’lık Malaga serisine rağmen ilk periyodu 27-11, devreyi ise 49-30 önde bitirmesi, hücumdaki müthiş performansın getirisiydi. Furkan ve Cedi’nin dış şutlarda verdiği katkı da Efes için olumlu göstergelerdendi.

Cedi ile ikinci yarının başında farkı 22 sayıya çıkardıktan sonra yine küçük çaplı bir kriz yaşayan Efes, o anlarda kenarda olan Heurtel’in girişiyle yeniden canlandı, son çeyreğe de 65-47 galip girmeyi başardı.

Birkan’ın üçlükleriyle