Mizahımızın büyük ustası Aziz Nesin’i andık geçen hafta sonu, doğum yıldönümünde.
Nesin Vakfı ilkeleri arasında ‘Şımarma Hakkı’ dikkatimi çekti. Bu başlık altında şöyle deniyordu: “Nesin Vakfı’nda çocukların şımarma hakkı vardır. En küçüğün şımarma hakkı sonsuzdur.”
Hayranlığım bir kat daha arttı, ‘kimsesizlerin kimsesi’ gülmece üstadına.
Nice yıl dönümlerine, nice azizliklere...
(Meraklılar, destekçiler için: nesinvakfi@nesinvakfi.org, www.nesinvakfi.org)
Türkiye’den İran’a, İran’dan Türkiye’ye herhangi bir tehdit yokken, Malatya’ya yerleştirilen füze kalkanı yüzünden ilişkiler geriliyor, kriz senaryolarında iki komşu dost çarpıştırılıyor.
Aynı şekilde Rusya, stratejik olarak bu silah yerleşimini tehdit olarak algılıyor. Rusya’nın gerilimi ABD’yle, İran’la ciddi kriz yaşayan ülkeyse İsrail.
Peki bize ne oluyor?
Başka ülkelerin hesapları için komşularımızla çatışmak, azman çıkarların karakolu olmak, Batı yancısı edalarıyla Suriye’ye babalanmak doğru mu?
Belki de Ertuğrul Kürkçü haklı, biz Kıbrıs’ta işgalciyiz. Demek ki Kürkçü işgale, emperyalizme karşı. O zaman küresel emperyalist üslere, kalkanlara karşı neden yurtsever bir cephenin tavırlarına hasretiz Meclis’te?
iKi?RESiM ARASINDAKi 7 FARK
Madem köşemin adı paşa gönlüme bağlı ve madem gönül sarayı, tüm köşklerden daha görkemli, o halde kendi cumhurbaşkanı adayımı paşa gönlümün rahatlığıyla açıklıyorum: Güldal Mumcu...
Halk seçecekse, işte ben de halktanım. Çoğunluk başka düşünüyorsa bana ne, ayarlasınlar kendilerini! Bulunduğum yerde sabırla bekliyorum halkımı.
Hayal. Ama hayal güzel olmazsa, gerçek nasıl güzel olur? Gönül köşkümün cumhurbaşkanı Sayın Mumcu’dur...
iKi?RESiM ARASINDAKi 7 FARK
(Ocak ödevi: Coca Cola ile Pepsi Cola arasındaki farkları birer cümleyle yazınız!)
YORUMSUZ
“Saçlarımı tarıyorum, keşke derimi de tarayabilseydim!” –
Portekiz futbol takımının kampı, 10 yıl kadar önce. Her odada iki futbolcu kalacak şekilde yerleştirme yapılmış. Takımın kaptanı ve yıldızı Figo’nun duruma itirazı yok. Ama diğer futbolcular rahatsız olup “Figo, tek kalsın, kafası rahat olsun!” diyorlar yönetime. Yönetim onaylıyor, Figo yalnız kalıyor.
Her takımın bir Figo’su vardır, sadece futbolda değil! Ve Figo’lar, olabildiği kadar yalnız bırakılmalı, kafaları rahat olmalıdır. Figo’ları kıskanmaya harcanacak enerji, günün birinde Figo olabilmek için kullanılmalıdır!
KAFALARA DİKKAT
1 Aralık, bizim için Dünya KBES günü (Kazanılmış Bağışıklık Eksikliği Sendromu) olsa, daha mantıklı olmaz mı?
Rahmetli Vedat Okyar, futbol oynadığı dönemde, ikili mücadeleye girer bir maçta. Rakip futbolcu düşer ve tekme yediğini iddia eder. Pozisyonu ‘süzemeyen’ hakem, gelip Okyar’a sorar “N’oldu Vedat, tekme attın mı?” diye. Kaptanın cevabı “Evet hocam” olur. Ve Vedat kırmızı kartı görür. Sahadan çıkarken, bir başka efsanemiz Tezcan sorar: “Oğlum ne diye söyledin ki?” Vedat Okyar formasını göstererek cevabını verir: “Üzerinde bu forma varken yalan söyleyemiyorsun ki!”
Çirkin hareket yapana ait, biz güzellikleri yaşatalım.
SON DAKİKA KOLPASI
Sıra bedelli öğrencilikte! Harç ödeyen öğrencilerin, okula hiç uğramadan mezun olabilmesi için çalışmalar başlatıldı!..
Küfür, dil terörü... Bir şiddet biçimi... Sözün bittiği nokta demek küfür. Söz bitmeyeceğine göre küfür bitsin! “Tehlike nerdeyse kurtuluşu ordadır” demişti biri. Küfür en çok stadyumlarda sarfedildiğine göre önce oradan kalkmalı.
İlklerin takımı Beşiktaş’ın vefalı taraftarı, haydi gene öncü ol, kaldır küfürü futboldan! Zor ama sen yaparsın, sen ki rakip kalecinin rahmetli babasını anmayı unutmayan bir ince ruhsun.
Hemen bu pazar, Galatasaray derbisinde, küfürsüz tezahüratın olimpik meşalesini yak gitsin!
iKi?RESiM ARASINDAKi 7 FARK
Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıyı kınıyorum. Mizahın, sanatın, fikir dünyasının sansürü, sınırlaması olamaz. Hele ki fiziksel saldırı, kırıp dökmek – yakıp yıkmak, Allah’ın yarattığı cana kastetmek lanetli eylemlerdir.
Mizaha karşılık gene mizahla verilir. Hakarete uğrayan kutsal değerler, kutsallıklarından zerre yitirmezler, aksine inanç alaycıları yaptıkları “ucuz mizahla” kalır. Ama saldırı, haklıyken haksızlık demek.
Ne denir ki, Allah hepimize zihin açıklığı, kaliteli fikirler ve mutlak sakinlik ihsan eylesin!
iKi?RESiM ARASINDAKi 7 FARK
(Esasen, al birini vur ötekine! Biri gluglucuysa diğeri tamtamcı. Her ikisi de süzme üçkağıtçı, canlandıran sanatçılara selamlar.)
Neden küçük harfle yazıldığını hiç anlayamadığım Dünya’nın nüfusu, artık yedi milyar. Her ülkede doğan 7 milyarıncı çocuk sembolik olarak tespit edildi. Hoşgeldiniz bebekler!
İnsandan güzel ne var, 10 milyarı da görür inşallah Dünya. Kaynakları, insana yetmiştir ve yetecektir. Yeter ki akılcı, paylaşımcı kullanılsın. Silaha anlamsızca para harcanmasın, paranın kendisi para kazanma aracı olmasın. Faiz bitsin!
7 milyarın gücü, Dünya ne yapsın, sorun hırsı aklını engelleyen insanda. Hep ‘başka’yı fazla gören, Dünya’nın kalabalıklığından ‘diğer insanları’ örnek göstererek sızlanan insanda!..
iKi?RESiM ARASINDAKi 7 FARK