Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kimse haksız yere suçlanamaz, delil olmadan hiçbir kimse veya kurum suçlanmamalı ama BBDKdan hiç de iyi olmayan kokular çıkıyor.a) Devletin 40 milyar dolara yakın zararı var. Paraların tahsili için çıkarılan bütün yasalara rağmen, bu zararın en çok 500 milyon doları tahsil edilebiliyor.b) El konulan bankalar, BDDKnın idaresi altında da ciddi biçimde zarar ettiler.c) İyi yönetilmediği söylenerek el konulan bankaların bazı yöneticileri, el konulan başka bankaların yönetimlerine getirildi.d) Merkez Bankasını zarara uğrattıkları için Banka ile mahkemelik olan bazı kişiler, davaları devam ettiği süreçte bile el konulan bankalarda ve kamu bankalarında önemli görevlere getirildiler.e) Bankaların BDDKya devri yerine iflası istenseydi, 40 milyar dolarlık zarar doğmayacaktı. Devir kararını kim veya kimler hangi nedenlerle aldı? Bu devirlerde siyasi baskı oldu mu? Bazı banka sahiplerinin bizzat ilgililerden bankalarının devrini istedikleri doğru mu? Yabancı bankaların bu devirler sayesinde kurtardıkları ve devrolur olmaz yurtdışına aktardıkları para ne kadar? Devletin 40 milyar dolar zararı pahasına yabancı bankalara 3 - 4 milyar dolar kazandırıldı mı? Devirler için IMFnin baskısı oldu mu? Bu sorular halen cevaplanamadı.f) Bazı bankaların devrinden önce IMFnin isim vererek bu bankalara el konulmasını istediği konuşuluyor. Bu iddialar ne kadar doğru?Bu iddialara başkaları da eklenebilir. İki banka hakkında da el konulmanın iptali gündemde. Bugün, BDDKnın ve BDDK yöneticilerinin önceki dönemde yaptığı tüm uygulamalar tartışmalı hale gelmiş durumda.Burada niyetim kişileri suçlamak değil. Ama, önceki dönemde yapılan uygulamaların tartışmalı hale geldiğini düşünüyorum. Bankalara el koymaların yaşandığı sırada büyük bir ekonomik kriz vardı, kimin ne yaptığı da belli değildi. BDDK üyeleri teknisyenler arasından seçilmemiş, siyasilerce atanmıştı. Kemal Derviş geldiğinde, tüm yönetim neden istifa ettirilmişti? Kötü niyet olmasını düşünemiyorum ama bir becerisizlik olduğu muhakkak. Böyle ise veya değilse bile, alınan bütün kararların ve yapılan uygulamaların gerekçelerini bilmeye hakkımız var.Bunları en iyi değerlendirecek olan ise bağımsız yargı organlarıdır. Önceki dönemin tüm kararları sorgulanmalıdır. Yöneticileri suçlamak adına değil, yanlış kararların mağdurlarını korumak adına. ytoruner@milliyet.com.tr Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu(BDDK) eski yöneticileri hakkında geçtiğimiz dönemde soruşturmalar, suç duyuruları yapılmış, davalar açılmıştı. Halen, Başkan Engin Akçakoca hakkında "görevi ihmal", Başkan Yardımcısı Teoman Kerman ve Daire Başkanı Levent Deveci hakkında "görevi kötüye kullanma" suçlamalarıyla açılmış bulunan davalar sürüyor. Bankalar Yeminli Başmurakıbı Seydi Uğurlu hakkındaki iddialar ise soruşturuluyor. Hal böyle iken, geçen hafta bir de BDDK Kurul Üyesi için rüşvet iddiası ile sorgulama yapıldı.