Bakın bu işi yapan "bir bilen" ne diyor:a) Bu konuya IMFye verilen 15 Temmuz 2004 tarihli sekizinci gözden geçirmeye ait niyet mektubunda sadece üstü kapalı olarak değinilmiştir. Oysa, kamu sektörü alacakları için yeni bir af yapılmayacağı mektupta bir "performans kriteri" olarak yer almaktadır. "Performans kriteri" demek, IMF ile devam etmek için mutlaka yapılması gereken demektir. Yapılanın kamu alacaklarının genel bir affı olmadığı, firma bazında anlaşıldığı söylenmektedir. Böylece, kuralın dışına çıkılmaya çalışılmaktadır. Ama, sınırları açıklanmış ve bu şartlara uyan herkese genel olarak uygulanacak bir kamu alacağı affı söz konusudur ve bu haliyle uygulama kritere aykırıdır.b) Bu olanaktan yararlananların isimleri "ticari sır" kapsamında sayılarak açıklanmayacaktır. Böylece, bu olanaktan kimlerin faydalandığını öğrenme olanağı bulamayacağız.c) Borç iskontosu yetkisi TMSFde var. Ancak, yetkiye göre tek tek şirketlere bakılıp borcun sürdürülebilirliği ve firmanın ekonomiye katkısıyla bağlantılı bir borç tasfiyesi söz konusu olabilir. Yani, bu yetki her bir durum karşısında kamuya sağlanabilecek en yüksek yarar esasına göre kullanılabilir. Yoksa, şimdi yapıldığı gibi herkese "toptancı" görüşle uygulanamaz. Verilen yetkide, ne olursa olsun "tahsilatı hızlandırma" amacı yoktur. Aksine yetki, "borçlu şirkette odaklaşma" ve "ölçülebilirlik" üzerine kuruludur. Sonuçta, bu uygulama bu haliyle kalırsa iş mahkemede biter.d) Bu "imtiyazlı borç tasfiyesi"ne zaten ödeme imkanı olanlar başvurmuşlardır. Bunların zaten yeterli teminatları, hazır ödeme güçleri ve potansiyelleri vardır. Bu "1300lük dilim"de sıkı bir takip ve kararlı yaklaşımla % 100 tahsilat yapılması mümkündür. Şimdi, kurul durup dururken bu olanağı % 50 ile sınırlamaktadır.e) Denilebilir ki, bu olanaktan yararlanmak için borçlar bir an önce ödenecek, bunun için başka yerlerden borç alınacaktır. Beyler, bu hak zaten vardı.Bu uygulamanın altında, sonu mahkemede bitse bile birilerinin TMSFye olan borçlarına karşılık tutulan teminatlarını kurtarma operasyonu yatıyor.Uygulama, IMF performans kriterine aykırıdır ve bütün IMF anlaşmasını bozabilir.Hiç gereği yokken, zaten yeterli teminatı olan krediler için "tahsilatta tavan" uygulamasına gidilmiştir.İşin kötüsü, bu kayırmanın kimler için yapıldığını da öğrenemeyeceğiz.Vay canına! ytoruner@milliyet.com.tr Pazartesi günkü yazımda, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) alacağının % 50sine razı olduğu "imtiyazlı borç tasfiyesi"nin şartlarını yazmıştım. Yazı konusunda gelen mesajlardan, bu konuda Milletvekili Emin Şirin tarafından TBMMde bir soru önergesi verildiğini ve hala cevaplanamadığını öğrendim. Öte yandan, adını açıklayamayacağım, bu işi TMSF de yapanlardan biri, işin çok daha derin noktaları olduğunu bildirdi.