Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     "CEO", İngilizcedeki "Chief Executive Officer" kelimesinin kısaltılmışı. CEO'lar büyük şirketlerin en üst kademe yöneticisi sayılıyor. "CEO" son yıllarda bizde de pek moda olan bir unvan.
Doğal olarak, büyük şirketlerin de sahipleri ve ortakları var. Ama, büyük şirketler, sahipleri veya ortakları tarafından değil, profesyonel yöneticiler tarafından yönetiliyor. Çünkü, bu şekilde daha çok kar ediyorlar. CEO ise, bu profesyonel yöneticilerin başı.
"CEO atanması" eğilimi, son 10 yıldır bizde de başta Koç ve Sabancı olmak üzere büyük şirketler tarafından benimsendi. Böylelikle, şirket sahipleri olaylara dışardan bakabilmeye daha çok zaman ayırabildiler. Profesyonel yöneticiler çoğu zaman şirketleri yurtdışında ve içinde sahiplerinden daha iyi temsil ettiler.
Geçtiğimiz yıl, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) "CEO'luk Sistemi"nin sınandığı bir yıl oldu. CEO'ların birçoğu sorgulandı; bazıları işlerini kaybettiler. Bazı CEO'ların, şirketleri zarar ettiği halde, şirketlerini karda gösterdikleri anlaşıldı ve bu işlemleri, kardan pay aldıkları için yaptıkları ileri sürüldü. Ancak, CEO'luk uygulaması ABD ve diğer ülkelerdeki dünyanın büyük şirketlerinde sürüyor.
Worth dergisinin yaptığı bir araştırmaya göre, ABD vatandaşları gün içinde düşündükleri sürenin % 40'ını para meselelerine, % 14'ünü havanın nasıl olacağına ve % 13'ünü sekse ayırıyorlar. Fortune dergisinin yaptığı bir araştırmaya göre de, ABD'nin önde gelen 200 şirketinin CEO'ları yıllık ortalama 4.1 milyon dolar kazanıyor. ABD başkanlarının yıllık gelirlerinin vergi sonrası yaklaşık 190.000 dolar olduğu düşünülürse, bu rakamın önemi daha iyi anlaşılır.
D. A. Benton "How to Think Like a CEO" isimli kitabında "CEO'luk Sistemi"ni bütün ayrıntıları ile incelemiş. Bakınız, bu konudaki ilginç yorumları nasıl:
•  Son 20 yılda, ABD'de CEO'ların aldıkları ücret ve kar payları ortalama % 44 yükseldi.
•  CEO'lara ödenen ücret o ülkedeki asgari ücretin en az 20, en çok 100 katı oluyor. Ayrıca, kardan pay veriliyor.
•  İşlerinde başarılı sonuçlar elde eden, davranış ve görünüşüyle şirketle bütünleşen ve bir üstte görev yapan kişiden daha fazlasını yapabilen kişi yükseltiliyor ama CEO'ların birçoğu dışarıdan atanıyor.
•  CEO kurumdaki her türlü insan ilişkisini yürütür; zor ve kolay tüm kararları alır; toplantılar düzenler; kurumun bir numaralı pazarlayıcısıdır ve temel hedefi kardır.
•  İyi bir CEO, kriz yönetimini ve zamanını kullanmasını bilmelidir.
•  Bir CEO'nun müşteriler, kurum çalışanları, yönetim kurulu, şirket hissedarları, bankacılar, rakip şirket yöneticileri, devlet organları, medya ve kamu ile sıkı ilişkisi olacaktır. Bunların hepsi de birer güç odağıdır ve hepsine CEO'nun davranışı da farklıdır.
•  Bir CEO'ya ne yapabileceği konusunda sadece birkaç kişi fikir verebilir. Gidilecek yolu kendisi bulmak zorundadır. İlk olarak, yapılacak işin sandığından zor olduğunu fark eder. Sonra, bazı eski dostlarının düşman kesildiğini görür. Etrafı yağcılarla dolmuştur. Her aldığı kararı bir öncekinden çabuk ve doğru almak zorundadır.
     Bir CEO yükseleceği yeni bir yer olduğunu gördüğü anda, bulunduğu yerin tam anlamıyla hakimidir. Daha yüksek bir tepeye tırmanabildiği takdirde ise, eski işinde başarılı olduğu kanıtlanmıştır.