Oysa, şu anda Amerikada gazetelerde ve ekonomi dergilerinde Federal Reservein politikasını eleştiren bol miktarda yazı var. Federal Reserve şu sıralarda faiz oranlarını düşük tuttuğu için eleştiriliyor. Kurlar da faiz oranları ile bire bir ilişkili. Faiz oranları artırıldığı takdirde dolar güçlenecek. Daha birkaç hafta önce, ekonomi dergilerinde bu konuda çıkan yoğun eleştirilere değinmiştim.Avrupada ise, Avrupa Merkez Bankası son zamanların en çok eleştirilen kurumların başında geliyor. Eleştirinin merkezi ise yanlış kur politikası. Euronun dolar karşısında aşırı değer kazanması nedeniyle bölgenin ihracatı düşmüş, ithalatı iyice artmış vaziyette. Almanlar artık eleştirileri resmi ağızlardan yapmaya başladılar.Babacan eleştiriden neden bu kadar korkuyor? Üstelik, neden çocuk kandırır gibi gerçekleri çarpıtan demeçler veriyor? Merkez Bankasını savunma ihtiyacını neden duyuyor? Özerk Merkez Bankası kendisini savunamıyor mu? Yanlış kur politikasını savunmakla kimlerin savunmasını yaptığını bilmiyor mu? Anlaşılır gibi değil. Çocuk desek, değil.İngiliz Economist dergisi (20 Mart 2004)nde bu konuda çıkan bir makale "Güçlü para bir merkez bankacının hayali olabilir, ancak şirketler için bir kabus" cümlesiyle başlıyor. Dergiye göre, Almanya, Fransa ve İtalyanın büyük ölçüde mal sattığı ülkeler birbirleri oldukları için, kendi içlerinde ticaret yapan firmalar euronun değer kazanmasından fazla etkilenmediler. Ama, Alman otomobil üreticileri, Fransız lüks mal imalatçıları güçlü eurodan çok zarar gördüler. Sadece Volkwagenin geçen yıl kur nedeniyle oluşan zararı 1 milyar euro oldu. J. P. Morgan, Avrupa şirketlerinin güçlü euro nedeniyle geçen yıl karşılaştıkları zararı % 8 - 10 civarında hesaplıyor. Çin - Avrupa ithalat - ihracat dengesi bir önceki yıl hemen hemen eşitken, geçen yıl Çinin lehine 16 milyar dolar olmuş vaziyette.Business Week (15 Mart 2004)te çıkan makale, Avrupa Merkez Bankasının faiz oranlarını yüksek tutması nedeniyle büyümenin iyice yavaşladığını vurguluyor. Euro bölgesi şirketlerinin kredi almakta gittikçe daha fazla zorlandıkları anlaşılıyor.Birkaç hafta önce, Alman ve Fransız başbakanları Avrupa Merkez Bankasını eleştirdiler ve faiz oranlarını düşürmesini istediler. Business Week dergisine göre, sadece 4 büyük Alman bankasının 2002 yılında tahsil edemedikleri krediler nedeniyle ayırdıkları karşılıklar 10 milyar doları aşmış vaziyette. Almanyada şirketlerin borçlanma faiz oranları diğer Avrupa ülkelerindekilere göre % 2 civarında daha ucuz olmakla birlikte, sıkıntı onlara da yansımış durumda. Avrupa Merkez Bankasını eleştiren Alman Merkez Bankası Bundesbanka göre, Almanyada bankaların verdiği krediler 2003 yılının ilk 10 ayında % 8.5 oranında azalmış.Demek ki, herkes eleştirilirmiş. ytoruner@milliyet.com.tr Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacanın geçen hafta döviz kurları hakkında söyledikleri şaşırtıcıydı. Babacan "Bizdeki kurdan şikayet edenler bir baksın, Avrupalı ihracatçılar Amerikalı ithalatçılar ne yapıyor. Onların da kur riski var ama o ülkelerde hiç kimse "Avrupa Merkez Bankası bir şeyler yapsın da kuru istediğimiz noktaya çeksin" demiyor. Niye derseniz, yanlış" demiş.