Ekonominin en büyük sorunu "iç borçlar". İç borçların yönetilebilir seviyelere çekilmesi lazım. Bunun için, aşağıdaki tedbirlerden tümünün birden ve eş zamanlı olarak alınması gerekiyor:
a) Üretim ve yatırım artırılmalı. Bu durumda, ülkenin vergi gelirleri ve özelleştirme gelirleri artar. İşsizlik azalır. Devlet harcamaları aynı ölçüde artmazsa, dış borçlar da aynı seviyelerde kalmak şartıyla iç borçlar düşer.
b) Büyüme sağlanmalı. Para basılarak değil, üretim ve yatırımın artması sonucu sağlanacak büyüme ile "iç borçlar" ve "iç borçların gayri safi milli hasılaya oranı" düşer. Refah yükselir.
c) Yabancı yatırım gelmeli. Yabancı yatırımcının borsaya değil, kalıcı olarak geleceği ekonomik iklim yaratılmalı. Bu sayede, üretim ve büyüme artışı para basmaya gerek kalmaksızın yapılır.
d) Vergi reformu yapılmalı. Vergi tabanı genişletilmeli. Aynı kişiden büyük oranlı ve ani kararlarla vergi alınmasından vazgeçilmeli. Bir kerelik alınan vergiler süreklilik arz ettikçe, bu ülkeye hiç kimse yatırım yapmaz. Vergi ödeme çilesi de yok edilmeli.
e) Piyasalaşma sağlanmalı. Her konuda ve çok çeşitli enstrümanların işlem gördüğü piyasalar oluşturulmalı. Halk piyasalara alışmalı. Bu sayede, her konuda gerçek fiyat oluşumu sağlanır. Devlet iç borçlanma senetleri de daha rahat satılır.
f) Gayrimenkul kredisi (mortgage) sistemi yerleştirilmeli. Piyasayı hareketlendirecek ve yurtdışındaki Türk kaynaklarını ülkemize tekrar getirecek sistem budur. Bu sayede, alınan gayrimenkul kolayca elden çıkarılabilir. Gayrimenkul piyasası oluşur.
g) Merkez Bankası mevduat toplamaktan vazgeçmeli. Merkez Bankası kredi mektuplu hesaplar aracılığı ile topladığı döviz mevduatına piyasanın 5 misli (% 10 civarı) faiz verdikçe ne iç ne de dış borçlanma faizleri düşer.
h) Faizler düşürülmeli. Dünyadaki merkez bankalarının en önemli silahı faizlerdir. Bizim Merkez Bankamız ise, faizlere hakim değil. Faiz genel seviyesinin düşürüleceği tedbirler alınmalı.
i) Merkez Bankası açık piyasa işlemleri ile piyasadan para çekmemeli. Açık piyasa işlemleri piyasa dalgalanmalarını törpülemek için kullanılır. Bizde bu yolla para çekilmesi sürekli hale geldi. Bu süreklilik, hem kriz olasılığını artırıyor, hem enflasyonist baskı yaratıyor ve hem de Merkez Bankası'nın faizler üzerindeki etkisini yok ediyor. üstelik, bu nedenle faizlerin yüksek seyretmesi engellenemiyor.
j) İç borçların profesyonel olarak yönetimi için bir "dealing room" oluşturulmalı. Son zamanlarda, Hazine bunun için uğraştı. Ancak, başarılı bir sonuç alamadı. Başarılı sonuç için, Hazine'nin Merkez Bankası dışında diğer bankaları da kullanması gerekli.
***
Doğal olarak, alınacak tedbirler bunlardan ibaret değil. Bu tedbirlerin de önemli detayları var. Ayrıca, güven veren, yenilikçi, özel sektörü dışlamayan bir yönetim biçimi gerekiyor.
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025