Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'ni uluslararası ekonomik sisteme entegre edecek olan anlaşma yakında hazır. Avrupa Birliği'nin, Kıbrıs konusunda daha önce imzalanmış olan anlaşmaları ve Türkiye'nin müdahale hakkını hiçe sayarak Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'ni üye kabul etmesi sonrasında, KKTC'nin ve Türkiye Cumhuriyeti (TC)'nin yapabileceği en doğru hareket bu idi.
Zaten, bu nedenle de gerek Avrupa Birliği (AB) ve gerekse Güney Kıbrıs Hükümeti anlaşmaya karşı çıkıyorlar. AB'nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu sözcüsü Eric Mamer "Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs'ı birleştirme planları baltalanıyor. Bu anlaşmadan önce bize danışılmalı" diyor. Güney Kıbrıs basını anlaşmayı halka, "oldu bitti" "Rum tarafı karşı" gibi başlıklarla duyurdu. Rum Meclis Başkanı Dimitris Hristofyas "bu anlaşmanın, çözüm arayışlarını ortadan kaldıracak yeni bir unsur olacağını" söyledi.
TC - KKTC Gümrük Birliği Anlaşması'nın teknik hazırlıkları bitti. Anlaşma, gerek Genel Kurmay ve gerekse Dışişleri Bakanlığı tarafından uygun bulunuyor. Öte yandan, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Kemal Unakıtan, Ali Babacan ve Kürşat Tüzmen'in hem KKTC yönetimine destek vermek hem de Gümrük Birliği Anlaşması'na son şeklini vermek için Kıbrıs'a gittikleri biliniyor.
TC ve KKTC Hükümetleri bu konuda ne yaptıklarını biliyorlar. TC ile imzalanacak bir Gümrük Birliği Anlaşması'nın KKTC için son derece faydalı ve uluslar arası entegrasyonda önemli bir adım olacağı gerek Cumhurbaşkanı Denktaş ve gerekse Başbakan Eroğlu tarafından da kabul ediliyor. Bir çok konuda görüş ayrılıkları olduğu bilinen Denktaş ve Eroğlu'nun, bu konuda işbirliği yapmaları sevindirici.
Ancak, dikkat edilecek bir nokta var: Avrupa Birliği ile imzaladığımız Gümrük Birliği Anlaşması bu düzenlemeye karşı olabilir. Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yaptığım dönemde (1996) benzer bir düzenlemeyi gündeme getirmiş, ancak bana böyle bir uygulamanın Gümrük Birliği Anlaşması'na karşı olabileceği bildirilince, sorunu Avrupa Birliği ile olan anlaşmalara dokunmadan çözebilmek için, "Kıbrıs ile sınır ticareti yapılabileceği ve yalnız Mersin ve Antalya'ya değil İstanbul'a uçakla getirilse bile, Kıbrıs mallarının sınır ticareti kapsamında değerlendirilerek, Gümrük Vergisi ve harçlarından muaf olarak yurda sokulabileceği" karara bağlanmıştı.
Bu uygulama hala yürürlükte. Yani, Kıbrıs'tan ithal edilen mallar ve Kıbrıs'a ihraç edilen mallar şu anda bile rahatlıkla gümrük vergi ve harçlarından muaf olarak işlem görebiliyorlar. İki ülke arasında, gümrük vergi ve harçları ödenmeden mal alım satımı bakımından hiç bir sıkıntı yok. Üstelik, bu durum Avrupa Birliği kurallarına aykırı değil. Avrupa Birliği sınır ticaretine karşı çıkmıyor. Gerekirse, bu uygulama genişletilebilir.
Bu konuda, yapılması gerekenler şunlar:
a) Sınır ticareti uygulaması genişletilmeli.
b) İki ülke arasındaki ticaretinin geliştirilmesi için TC ve KKTC limanları arasında düzenli ve çok sık sefer yapılmalı.
c) Turistik yörelerden KKTC'ye günübirlik turlar düzenlenmeli. Gerekirse, bu turların yakıt masraflarının bir bölümü hükümetlerce karşılanmalı.
d) KKTC'nin tüm bankacılık sistemi TC'ye entegre edilmeli; BDDK'nın veya benzeri bir kurumun denetimini kabul eden KKTC bankaları Türkiye'deki para ve döviz piyasalarına kabul edilmeli. Daha sonra, bu piyasalar KKTC için de kurulmalı.
e) KKTC'de İMKB'nin ve Takasbank'ın birer şubesi açılmalı. SPK, KKTC'ye gelmeli veya orada SPK benzeri bir kurum oluşturulmalı. Daha sonra, KKTC'de bir borsa kurulmalı.
f) KKTC'nin kendi parasını basmasına karşı çıkılmamalı.
g) Kıbrıs'ta Türkler dahil yabancıların kuracağı her türlü iş için arsa ve bina tahsis edilmeli. Yatırımcılara binalarının Güney Kıbrıs'la bir anlaşma olması halinde elden gitmeyeceği teminatı verilmeli.
h) Bir karşı çıkış olursa, bütün bu uygulamaların benzeri Güney Kıbrıs'a da teklif edilmeli. Zaten, Denktaş konuyu gündeme getirdi.
i) Anlaşmanın adı, "Gümrük Birliği" v.s. olmamalı.
j) Avrupa Birliği'ne uyum çalışmalarının tümü KKTC için de uygulanacak biçimde, KKTC hukuk sistemi değiştirilmeli.
k) Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmalar iyice gözden geçirilip, onlara aykırı davranılmamalı. Bu aşamada, bir aykırılık olmadan çözüm bulunabileceği anlaşılıyor.
***
Yapılanlar çok yerinde. Sadece, katkı yapmaya çalıştım.