Bürokrasi tarihimizde bir ilk gerçekleşti. Merkez Bankası Teftiş Kurulu müfettişleri, mevcut Merkez Bankası yönetimine karşı dava açtı. Dava başvurusu mahkemece kabul edildi.
Davanın nedeni mevcut yönetimin Teftiş Kurulu'nu dışlayarak, yetkilerini kaldırarak, bir anlamda denetimden kaçmaya çalışması.
Merkez Bankası Teftiş Kurulu'nda toplam 40 müfettiş var. Bunların 31'i dava dilekçesine imza atmış vaziyette. Yani, 40 müfettişten 31'i her türlü riski göze alarak yönetimi dava etmiş bulunuyorlar.
Ocak 2003 içinde başvurusu yapılan davanın konusu Teftiş Kurulu varken, bunun dışlanıp "İç Denetim Genel Müdürlüğü" adı altında bir birim kurulması ve bu birimin başına da kendilerine yakın kişilerin atanması.
İddiaya göre, bu operasyonun gerçekleştirilebilmesi için IMF bile kullanılmış. Sırf Banka Teftiş Kurulu'nun denetiminden kaçmak için, niyet mektubuna bu konuda bir madde koydurularak, Banka Teftiş Kurulu'nun yetkilerinin kaldırılması IMF'nin isteğiymiş gibi gösterilmiş. Oysa, niyet mektupları hukuki anlamda, bizim tarafımızdan hazırlanıp, onların onayına sunulan bir belge.
İç Denetim Genel Müdürlüğü, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde risk bazlı denetim yapılması amacıyla 22 Ekim 2002 tarihinde oluşturulmuş. Bu tarihten sonra da Merkez Bankası Teftiş Kurulu'nun Merkez Bankası İdare Merkezi'nde teftiş yapması engellenmiş. Ancak, daha fazla direnemeyeceğini anlayan yönetim bu ay içinde Teftiş Kurulu'na küçük bir görev vermiş. Oysa, İdare Merkezi teftişleri yönetimin kendini aklaması için bile çok önemli işlev yapıyor.
Merkez Bankası müfettişleri, Teftiş Kurulu varken, aynı amaçla yeni bir genel müdürlük kurulmasının gereksizliğini ileri sürerek, Danıştay'da "yürütmenin durdurulması"nı da kapsayan bir dava açmışlar. Ne bankadaki bu derin huzursuzluk ne de dava hakkında herhangi bir bilgi şimdiye kadar medyaya sızmamış durumda.
Yeni kurulan genel müdürlüğe açıktan Yapı Kredi Bankası'nın eski müfettişlerinden birinin 8 milyar lira maaşla atandığı söyleniyor. Yani, "Merkez Bankacılığı"nı hiç bilmeyen biri atanmış.
Şimdi soruyoruz:
1) Bu olay doğru mudur?
2) Medyadan şimdiye kadar neden gizlenmiştir?
3) Merkez Bankası Teftiş Kurulu'nun ve müfettişlerin dışlanmasının nedeni nedir?
***
Denetimden kaçtığını zannetmek, kafayı devekuşu misali toprağa gömmeye benzer. Sadece, suçluluk hissi duyanlar denetimden kaçarlar. Kendini aklamanın en kestirme yolu her türlü denetimi kabul etmektir.
Bakalım, Merkez Bankası özerklik kılıfı altında denetimden kaçmayı başarabilecek mi?
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025