Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Her iki bakan da Türk bankalarının bilançolarının bir türlü büyümediğinden, yeterli kredi verilemediğinden yakındılar. Gerçekten de, bankacılık sektörü toplam bilançosunun ne aktifi ne de pasifi yeterince büyütülemiyor. Sektörün sağladığı krediler de, olması gerektiğinden çok düşük. Aslında, bu iki sorun birbirleriyle bağlantılı. Kredilerin miktarı düşük olduğu için banka bilançoları büyüyemiyor ve banka karlılıkları azalıyor. Henüz enflasyon muhasebesi uygulamasına geçilmemiş olması, karlılığı daha da azaltıyor. Karlılık azalınca, yeterli sermaye artışları da sağlanamıyor.Türk bankalarının kamu sektörü ve özel sektör dahil toplam sağladıkları kredi yaklaşık 35 milyar dolar. Oysa, sadece özel sektöre yabancı bankaların verdiği kredi toplamı 32 milyar dolar. Kısacası, ya milli bankalar kredi ihtiyacı olan iyi firmalara yeterince kredi vermiyor ya da kredi ihtiyacı olan firmalar milli bankalar yerine yurt dışından kredi almayı tercih ediyor.Sorunun cevabı açık. Yabancı bankalarla karşılaştırıldığında, bankalarımızın kredi verme maliyetleri çok yüksek. Bu nedenle, hem şirketler yurtdışından daha ucuz kredi bulabiliyorlar hem de bankalar bir yolunu bulup kredileri yurtdışından verilmiş gibi gösteriyorlar.Kredi verme maliyetlerinin yüksek olmasının en önemli nedeni, krediler üzerine konulmuş olan gereksiz vergi ve harçlar. Bunları şöyle sıralayabiliriz:a) Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi,b) Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisi,c) Damga Vergisi,d) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ödentisi.Bugünlerde, yurtdışında faizler % 1 - 2 seviyesinde. Bizde sadece Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kesintisi % 1. Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisi Türk lirası ile kredi kullanmayı cezalandıran bir haraç. Özetle, Türk bankalarının kredi vermemeleri, dolayısıyla Türk sanayici ve üreticisinin gelişmemesi için her şey yapılmış.Bu ortamda, bankaların kredileri ve bilançoları nasıl büyüsün? Zaten, ucuz kredi olmaması nedeniyle kredileri geri ödeyebilecek firma sayısı da az. Bu durum, milli şirketlere ve milli ekonomiye olan güveni de azaltıyor. Halen, bankalarımızda yaklaşık 76.5 milyar dolar mevduat var. Bunun 45.4 milyar doları döviz üzerinden tutuluyor. Yani, çok yüksek reel faizler verilmesine rağmen, hala toplam mevduatın % 59'u döviz mevduatı.Yukarıdaki vergi ve harçlar nedeniyle bankalarımız off - shore mevduat toplayıp, bu harcamalardan kurtulmak istiyorlar. Ayrıca, şirketlerin bir bölümü kendi sahiplerinin yurtdışı bankalarda tuttuğu mevduat karşılığı olarak, dışardan kredi kullanıyor.Sistem tamamen çarpıtılmış vaziyette.Bankacılık sektörü üzerinden gereksiz yere alınmış olan vergi ve harçlar kaldırılmadıkça ve bir an önce enflasyon muhasebesine geçilmedikçe de bu çarpıklık sürecek. ytoruner@milliyet.com.tr Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Babacan ve Maliye Bakanı Unakıtan geçtiğimiz günlerde Bankalar Birliği üyeleri ile bir araya geldiler. Amaç, bankaların sorunlarını bankacılardan dinlemek ve kendi görüşlerini bankacılara aktarmaktı.