Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu açıklamaya piyasa sert tepki verdi. Bakan Babacan, Moodysin analizlerinde, bilgi eksikliğiyle değerleme yaptığını söyledi. Bu tepkiler üzerine Moodys yeni bir açıklama yaparak, eleştiri dozunu yumuşattı.Moodysten bir hafta sonra, Standard and Poors (S&P) bardağın dolu tarafını ön planda tutan ve sadece risklerden bahseden bir açıklama yaptı. Daha sonraki hafta, Fitch ve JCRnin yine bardağın dolu tarafını öne çıkaran açıklamaları geldi. İşin ilginç yanı, bardağın dolu tarafını da, boş tarafını da görmek isteseler bütün "sıfırcı hocalar" notumuzu arttırdı. Daha ilginci ise "sıfırcı hocalar"ın Türk ekonomisi üzerinde canlarının istediği gibi ve sorumsuzca yorum yapmakta serbest olduklarını hissetmeleri.Gerçekte, "sıfırcı hocalar"ın bu savaşının arkasında, Türk bürokratlar ve siyasilerin savaşı yatıyor. Moodys tam anlamıyla Merkez Bankasıyla dirsek temasında. Dikkat edilirse Moodysin açıklaması Merkez Bankasının tartışmalı açıklamasının ardından geldi. Moodys gibi Merkez Bankası da açıklamalarını yumuşatmak zorunda kaldı. Bu yüzden her ikisinin de ne demek istediği iyi anlaşılamadı. Her ikisinin de söz birliği yaparak gerçekleştirmek istedikleri şey ise hükümeti sıkıştırıp IMFyle, IMFnin ve kendilerinin istediği şartlarla anlaşmaya varılmasını sağlamaktı.S&P ise Hazineyi ve hükümeti destekleyen açıklamalar yaptı. Hükümetin üç yıllık programının IMFin istekleriyle örtüşeceği ve AB tarafından Türkiyeye müzakere tarihi verileceği görüşündeydiler. S&Pnin açıklamaları Merkez Bankasının faiz indirimi yapmasını gündeme getirdi. Oysa, Merkez Bankası faiz artırımından yanaydı. Bunu da Hazineye yaptırmayı planlıyordu. Moodys Türkiyeye not vermeye başladığından beri ilk kez geri çekilmek zorunda kaldı.Bu yorum, komplo teorisi gibi algılanabilir. Ama Merkez Bankası ile hükümet ve Hazine arasındaki çekişme gittikçe su yüzüne çıkıyor. Belki de doğru olan, Hazine - Merkez Bankası çekişmesinin olması. Ama, bu çekişmelerde yabancı kuruluşları kullanmak hoş değil. Kaşarlı bürokratlar bundan önce de her istedikleri karar için IMFyi kullanarak hükümet üzerinde baskı kurmuşlardı. Bu kez, hükümet uyanık çıktı. ytoruner@milliyet.com.tr Önce Moodys sahneye çıktı. Yüksek cari açıktan ve borç yükünden bahsetti. IMF anlaşmasının yapılmaması riskini gündeme getirdi. Cari açığın maksi devalüasyonla neticelenebileceği ve Hazinenin borç yükünün hızla artmakta olduğu uyarısını yaptı. Türkiye, yüksek büyüme oranını sürdürmek zorundaydı.