Sermaye piyasası konusunda hem düzenleyici kurumlarda hem de piyasayı paylaşanlar arasında ciddi bir bilgi birikimi oluştuğunu görmekten mutluluk duydum. Bu birikim, ülkemizde çok az sektörde var. Arkadaşlardaki heyecan, yenilik yapma isteği ve canlılık sürüyordu. İMKB ve İstanbul Altın Borsası yönetimleri üzerindeki SPK hakimiyeti son haddine gelmişti. Şapkalar değişmişti. Öyle ki, artık bunları "kamu kurumu" olmaktan kurtarıp özerk kılmak veya özelleştirmek SPKnın en önemli sorunları arasındaydı. İMKB Başkanının yurtdışına gitmek için Başbakanlıktan izin almaması gerektiğini, SPK Başkanı savunuyordu. Öyle ya, İMKB Başkanı daha çok ve daha rahat yurtdışına gidebilmeliydi. Oysa, daha birkaç yıl önce SPKnın bundan önceki yönetimi, İMKB üzerindeki etkinliğini artırmak için yasa değiştirmişti.Şimdiki Başkan Doğan Cansızlar eleştiriye açık ve kendine güvenen biri.Bilgi birikimi bakımından da sisteme hakim olduğunu gördüm. SPK yönetiminde tespit ettiğim en önemli olgu, lisan bilen ve iyi yetişmiş bir kadroyu koruyor olması. SPK kurumsallaşmayı sağlamış ve bu kişiliğiyle öne çıkmış. Karşılaşıp konuştuğum her SPKlının aynı şeyleri, bilinçli ve inanarak savunduğunu gördüm. SPKnın piyasa ile olan diyaloğu bir yıl öncesine göre daha da artmış görünüyor. Bilgi ve diyalog artışı, SPKlıyı daha bir hoşgörülü yapmış.Toplantıda, ipotekli konut kredisi de (mortgage) tartışıldı. Bu konuda SPK ev ödevini iyi çalışmış. Ancak, sistemdeki "püf noktaları"na hala olması gerektiği ölçüde hakim değiller. "Püf noktaları" kaçırılırsa, sistem kurulur ama çalışmaz.Bu konudaki ilk "püf noktası" yabancıların sisteme ilgi gösterip para yatırmaları. Bu olmazsa, sistem çalışmaz. Sistem yabancıların para yatıracağı biçimde kurulmalı. Ama, doğal olarak, kurulmamış bir sisteme de para gelmez. O yüzden de, sistemin bir an önce kurulması lazım. SPK Başkanı, hazırladıkları tasarının Mart 2005 sonuna kadar yasalaşabileceğini söylüyor.İkinci "püf noktası" mali sistemdeki vade uyumsuzluğu (maturity mismatch) sorununun nasıl çözüleceği. Öyle ya, ortalama 3-5 aylık vadelerle mevduat toplayabilen mali sektörümüz bunu risksiz olarak 10-15 yıllık uzun vadeli kredi olarak nasıl kullandırabilecek? Üstelik, istenildiğinde sabit ve istenildiğinde de değişken faizli olarak nasıl kredi verilebilecek?Oluşturulacak olan ipotekli konut kredisi sistemindeki üçüncü "püf noktası", devletten vergi muafiyeti istemeden veya en az devlet teşvikiyle bu işin nasıl yapılabileceği konusu. Çünkü, bir taraftan da devlet gelirlerinin azaltılmama gereği var.Kaygılanılmasın, bu konuların çözümleri mümkün. ytoruner@milliyet.com.tr Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), "Avrupa Birliği Yol Haritası"nı belirlemek üzere piyasanın önde gelen isimleriyle tam gün süren bir arama konferansı düzenledi. Toplantı sonunda bir deklarasyon yayımlandı. Asıl ilginç olanı, SPK ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına (İMKB) yöneltilen istekler ve SPKnın bunlara yaklaşımıydı. Görünen o ki, SPK ve piyasa nihayet aynı ağızdan konuşuyor.