Yaz ortasında olmamıza rağmen, ekonomi konusunda enteresan gelişmeler oldu.
- “Biz IMF’siz de yaparız” diyen hükümetin “Mali Kural”la ilgili yasayı çıkartamayacağı anlaşıldı. Belki de, mali kuralların yasa ile belirlenmesi gereksizdi; ama, Ekonomi ve Maliye’den sorumlu bakanlar bu yasaya çok önem veriyorlardı. Değerleme kuruluşlarının verecekleri notları bile bu yasa ile ilişkilendirmeye başlamışlardı. Oysa, IMF bile yasalara değil, hükümetlerin ve Merkez Bankası’nın verdiği sözlere bakıyor. Aslında, yasa çıksa da çıkmasa da uygulama önemli. Çünkü, bu yasaya uymamanın cezai yaptırımı yok. Ancak, yasanın çıkması konusunda verilen sözler unutulmamalıydı. Yasanın çıkmaması, hükümetin önceliğinin ekonomi olmadığı konusunda da bir gösterge sayılabilir. Sıfırcı hocaların ise, not arttırmak için yasa çıkmasını beklemeleri çok gülünç.
- Euro değer kazanıyor. Euro/Dolar paritesinin 1.20’nin altına düşmemesi için Amerika ve Avrupa Merkez Bankaları ortak girişimde bulunmuşlar ve swap anlaşmaları yapmışlardı. Euro’nun yükselmeye başlaması, Avrupa bankalarının çoğunun “Stres Testleri”nden başarı ile çıkacaklarını da gösteriyor. Bankaların testleri iyi çıkarsa, sonbaharda AB Bölgesi’nde düzelme işaretleri artar. Euro’nun değer kazanması, ABD ekonomisi için de iyi. Öte yandan, Euro/Dolar paritesindeki gelişme ihracatçılarımız için olumlu bir haber niteliğinde.
İşsizlikte tek haneye doğru
- İşsizlik oranımız, son 18 ayın en düşük seviyesine gerileyerek, % 12’ye indi. Bu gidişle, Başbakan’ın sözünü ettiği “% 10’un altı” seviyesini de görebileceğiz. Gelişmiş ülkelerdeki işsizliğin % 5-7 civarında olduğu da düşünülürse, geldiğimiz seviyenin önemli bir aşama olduğunu söyleyebiliriz. İşsizlik oranının gerilemesinde, tarım işçilerinin mevsimlik olarak iş başı yapmasının ve inşaatlardaki artışın rolü olduğu anlaşılıyor. Ancak, tarımdaki istihdam artışının % 83.9’u ve tarım dışındaki sektörlerdeki istihdam artışının da
% 73.7’si kayıt dışı oldu. Kısacası, bizim işveren iş veriyor ama sıra “Sosyal Sigorta”ya ve “Vergi”ye gelince kaçıyor. Zaten, işi de mevsimlik olarak vermeyi tercih ediyor.
Öte yandan, işsizlik oranının
% 10’un altına inmesi için, “300 bin”e yakın ek istihdam daha yaratılması gerekiyor. İşsizliğin bu seviyeye bile inmesi, referandum öncesinde hükümet için iyi haber.