Yılmaz Çetiner

Yılmaz Çetiner

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şimdi ne gereği var bu soruyu ortaya getirmenin diyeceksiniz? Madem, Soner Yalçın kardeşimiz üç yüz yıl öncelerine döndü, Sabetay Sevi ve Türkiye Yahudilerini incelemeye aldı, adeta MRını çekiyor! Ben de, araştırarak öğrendiğim birkaç düzeltme yapmak istiyorum."Efendi... Beyaz Türklerin Büyük Sırrı" kitabın adı. Ta geçmişten; özellikle son 100 yıla ait öyle geniş öyle sabırlı araştırma ki, 614 kocaman sayfada, kenarından köşesinden Sabetayizm değmiş değmemiş kim varsa orada bulabilirsiniz. Siyasetçi, bilim adamı, işadamı.Merkez Selanik ve sonra İzmir. İttihat ve Terakki öncesi sonrası. İşgal Türkiyesi. Cumhuriyet Türkiyesi. Soner Yalçın birtakım veriler sunuyor, "Dönme mi, değil mi" (dönme olsalar ne olacak yani), filanca niçin falancanın kızıyla evlendi, ötekisinin ailesinde akıl hastası var acaba onda da mı var, falanca ile filancanın bacanak oluşlarının sırrı? gibilerinden insanın kafasında beliren bir yığın soru işaretleri.Heyecanla bekliyoruz ki, Yalçın ortaya attığı soruların cevaplarını verecek diye! Ama Soner kardeşimiz "Okuyucu karar versin" diyor çıkıyor işin içinden! OSMANLI Padişahı II. Selimin eşi, Osmanlı Padişahı III. Muratın annesi Nurbanu Sultan Yahudi miydi? Hıristiyan mı yoksa Müslüman mı? Gelelim Nurbanu Sultana. II. Selimin eşi III. Muratın anası olan Nurbanu, Venedike bağlı Korfu adalarından Paros Beyinin kızı Cecilia Venier Baffo; 11 - 12 yaşlarında Barbarosun adayı işgali sırasında İstanbula getiriliyor. Sultan Süleymanın eşi Hürrem Sultana hediye ediliyor. Hürrem, "Ay bu kız ışık saçıyor" ismi de Nurbanu olsun diyor ve Haremde ona musiki, okuma yazma, elişi öğretiliyor dört yıl boyunca. Gerçekten güzel bir genç kız olunca da oğlu Şehzade Selime sunuyor. Selim, aşık oluyor Nurbanuya, evleniyor onunla, hatta uzun yıllar başka kadınlarla beraber olamıyor.Sultan Süleyman ölünce, II. Selim tahta çıkıyor. Sultan Selim, oğlu Muratı Manisaya vali olarak gönderiyor. Bir süre sonra da Nurbanu oğluna Adriyatik kıyılarından saraya getirilen bir başka güzeli, Safiyeyi hediye ediyor. Yıllar sonra III. Murat olarak Osmanlı tahtına çıkacak olan genç şehzade anasının bulduğu Safiyeyle evleniyor. Yani efendim, Nurbanu Sultan ile Safiye Sultan gelin kaynana! Yıllarca bu iki kadın saray entrikaları içinde mücadele ediyorlar. Safiyenin kaynanası Tarihçiler uzun süre Safiyeyi Baffo diye tanıtıyor. Nurbanunun nereden geldiği belli değildir, Yahudidir onlara göre. Halbuki Venedikte Osmanlı arşivlerinde saklı diplomatik yazışmalardan öğreniyoruz ki, Nurbanu Sultan eski vatanına Osmanlı sarayından bile hizmet vermektedir. Hatta bir savaşı da engellemiştir. Venedikte, kiliseye yardımları vardır. Kaç altın gönderdiği bile yazılıdır.Nurbanu Sultan uzun yıllar ailesini arar Padişahın izniyle. Nihayet yeğenini bulur, İstanbula davet eder, bu, Venedik Senatosunda tartışılır sorun olur. Bütün bunların hikayesi "Haremde Bir Venedikli - Nurbanu Sultan" kitabımda var.Ee peki, Nurbanu Sultan ile Safiye Sultan hep karıştırılmış, acaba neden? Bazı tarihçiler hep birbirlerinden kopya aldıkları için! Nurbanu Hıristiyandı Son yüzyılda kim kimdir, neler yapmışlardır, pek çok şey öğrenebilirsiniz Yalçın Sonerin bu eserinden. Bence yeni kuşaklar toplumun yakın geçmişinden tamamen kopmamalı, bir şeyler bilmeli! Bir ince nokta da şu: Sayfa 438de yakın bir süre önce vefat eden rahmetli Sevgi Gönül için "Toprağı bol olsun" diyor yazar. "Toprağı bol olsun" İslamın dışındaki dinin mensuplarına denir bildiğim. Herhalde bir yanlışlık oldu!Not: Haremde Bir Venedikli - Nurbanu Sultan, Yılmaz Çetiner, Remzi Kitabevi. Allah rahmet eylesin